Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Ölümden dönüşü anlattı

        Patlamadan kalan camlar hâlâ yüzümde

        Yosef Haleva 15 Kasım'ı anlatırken o günü yeniden yaşıyor. Üç ameliyatla hayata dönen Haleva, "Dinler barışı anlatır, onun için yapanları affetmem" diyor.

        İstanbul'da 15 Kasım 2003 günü beş dakika arayla Neve Şalom ve Beth Israel sinagoglarında patlayan bombaların üzerinden üç yıl geçti. Musevi cemaatini can evinden vuran patlamalarda 27 kişi hayatını kaybetti, 250'den fazla kişi yaralandı. Cemaat yaşananların şokunu atlattıktan sonra biraz daha içine kapandı. Güvenlik önlemleri iki katına çıkarıldı. Biz de yaşanan hassasiyeti göz önünde bulundurarak gittik Şişli'deki Beth İsrael Sinagogu'na. Sıkı bir güvenlik kontrolünden geçeceğimizi sanırken sadece kimlik göstererek içeri girmek bizi şaşırttı. Beth Israel Sinagogu'nun patlayan kısmı hâlâ harabe halinde. Burayı yıkıp yeniden yapmak istiyorlar. Planlarını hayata geçirene kadar Şişli Sinagogu'nun ön tarafı faaliyette. Röportaj yapacağımız kişinin içeri girmesiyle bir kez daha şaşırıyoruz. Patlamada yüzü parçalanan Hahambaşı Isak Haleva'nın oğlu Yosef Haleva gayet iyi durumda. Yüzünde patlamanın ufak izleri dışında bir şey yok. Biz soruyoruz, Özel Ulus Musevi Lisesi'nde İbranice öğretmenliği yapan Haleva gözleri buğulanarak anlatıyor üç yıl öncesini...

        HER YER KIRMIZIYDI

        Bombalı bir saldırı olduğunu anlamış mıydınız?

        - Patlama sesini hiç işitmedim. Önümde sanki parlak bir güneş doğmuş gibi oldu. Tam yanımda kutsal kitaplarımızın olduğu kütüphane yüzümde patladı. Karşıdaki camlarda yüzüme saplanmışlardı. Arkaya doğru uçtum. Sinagoga yeni yeni ışıklandırmalar falan vardı zannettim ki beni elektrik çarptı. Yerde tepinmeye başlayıp bağırdığımı hatırlıyorum.

        İnsanlar ne durumdaydı?

        - Her yeri kırmızı gördüm. Çünkü tüm suratım kan içindeydi. Boynum tamamen açılmış. Ayağa kalktığımda kimseyi görmedim herkes sandalyelerin arkasına saklanmış. Biri vardı, kanlar içinde yerde yatıyordu. Sonra babamı aramaya başladım. Babam beni gördüğünde yüzü bembeyaz oldu. Ona sordum yüzüm nasıl diye, damarların çıkmış dedi. Ayakta durmamo sırada mucizeydi. Sanki Tanrının bir mucizesiydi ki beni omuzlarımdan melekler tutuyordu. Hastaneye gittik... Dualarımızdan bir bölümünü şarkılar şeklinde söyleyerek ameliyata girdim çünkü uyursam uyanamayacağımı düşünüyordum.

        Uzun süre tedavi gördünüz...

        -On saat ameliyatım sürdü. Sonra üç ameliyat daha geçirdim camlar çıktı yüzümden. Gırtlağımdan ameliyat oldum. Kaşımın yanında ve alnımda dokununca hissedilen camlar hala var. Bu camlar da çıkarılacak zaman içinde. Yüzümün patlamadan sonraki haliyle şimdikinin alakası yok, gerçekten çok başarılı ameliyatlar geçirdim. İnsanlar artık çok fark etmiyor.

        Gazetecilerle görüşmeme nedeniniz yüzünüzün durumumuydu?

        - Yok, tekrar olayları hatırlamak istemediğim içindi.

        Buraya her geldiğinizde olayı yeniden yaşıyor musunuz?

        - Gerçeği söylemek gerekirse ilk aylar sokaktan geçemedim. Tek başıma gelmem, kapıdan tek başıma Sinagoga girmem imkansızdı. Arkadaşlarım sayesinde buraya geldim. İlk günler gerçeği söylemek gerekirse çok zordu benim için. Ama ailemin desteği, cemaatimin desteği, psikologlar yardımıyla gelebildim. Altı yedi ay sonra ancak kendime gelebilmiştim.

        TANRI'YA DUA EDİYORUM

        Artık sinagoga gitmesen dediğiniz oldu mu?

        - Kesinlikle hayır. Çünkü tam tersine cemaatimle bir arada olarak destek alabilirdim. Kendimi dışarıya atsaydım daha büyük zorluklar yaşardım. Burada cemaatimle birlikte olarak Tanrı'ya dua ederek, her gün teşekkür ederek geçiriyorum. Buraya gelmek, Tanrı'nın yanında olmak bana daha büyük destek.

        Peki bombalama eylemlerini gerçekleştirenler için ne düşünüyorsunuz? Onları affedebildiniz mi?

        - Hayır affetmedim. Onlar hasta. Düşünün okuldaki benim öğrencimin babası bu patlamada hayatını kaybetti. Ben o öğrencimi her gün görüyorum. Dinin amacı barıştır başka hiçbir şey değildir. Birbirlerine yaklaşarak tanrının birliğini yüceliğini mucizelerini birbirlerine anlatarak ancak tanrıyı anlayabiliriz.

        SONAT BAHAR/SABAH

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ