Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Ertuğrul Özkök oyunu kime verecek?

        Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün yazısı...

        Oyumu kime vereceğim

        SEÇİME daha bir yıl var.Kamuoyu anketleri, kararsız seçmenin oy oranının giderek yükseldiğini ortaya koyuyor.

        Çevremden de aynı işaretleri alıyorum.

        Hele hele "Oyumu kesinlikle AKP’ye vermem" diyenlerin neredeyse yüzde 80’i, oyunu kime vereceğini hálá bilmiyor.

        Ben öyle değilim.

        Öyle kararsız falan değil, tam aksine kesin kararlıyım.

        Oyumu kime vereceğimi şimdiden biliyorum.

        Biliyorum ve açıklamaya da hiç çekinmiyorum.

        * * *

        Son zamanlarda önüme dehşet verici araştırmalar geliyor.

        Türk halkının Batı’dan çok İran’a sempati duyduğu, Avrupa Birliği üyeliğine olan desteğin hızla düştüğü anlatılıyor.

        Siyasilere bakıyorum, televizyonlarda konuşanları dinliyorum, köşe yazılarını okuyorum.

        Orada da aynı hava.

        Sanki Cumhuriyetimizin istikametini, Batı’yı Batı yapan değerlerden başka istikametlere kaydırıyormuşuz gibi bir fırtına esiyor.

        Eğer bütün bunlar millet olarak gerçek duygularımızı yansıtıyorsa, ben de duygumu aynı gerçeklikle haykırmak istiyorum.

        Yanlış yoldayız.

        Hem de çok yanlış yoldayız, tarihi bir hatanın eşiğindeyiz.

        O nedenle bu duygularımızı cesur bir şekilde tahlil edebilmeliyiz.

        Zaman, aynalara bakarak, "Ayna ayna söyle bana, dünyanın güzel öfkesi kiminkidir" deyip, sonra aynada şu anki duygularımızın yansımasını bekleme zamanı değildir.

        * * *

        Şu veya bu nedenlerle, çok haklı nedenlerle Amerika’ya kızabiliriz.

        Kimimiz Kıbrıs nedeniyle, kimimiz Kürt meselesi nedeniyle, kimimiz Sevr korkusuyla, kimimiz sadece ve sadece bir hisle Avrupa’ya öfkelenebiliriz.

        Fransa o saçma sapan kararı aldığı zaman ben de öfkeleniyorum.

        Ermeni soykırımı, Kıbrıs meselesi konusunda önümüze ne uluslararası ahlaka, ne bilime, ne adalet duygusuna uyan baskılar konulduğu zaman benim içimde de fırtınalar kopuyor, kasırgalar esiyor.

        Hepimizin bu öfkelere, bu tepkilere hakkı vardır.

        Tepki bir milletin sigortasıdır.

        Erken uyarı sistemidir.

        * * *

        Ama bu anlık öfkelere, bu dönemsel nefretlere kapılıp 150 yıllık istikametimizi Batı’dan Doğu’ya, hele hele Doğu’nun en yakınına çevirmemeliyiz.

        Çünkü Türkiye’nin geleceği orada değil, Batı’dadır.

        Batı’da olmalıdır.

        Yakındoğu’da imrenilecek, özenilecek, özlenecek hiçbir şey yoktur.

        Sakın "din kardeşliği" falan diyenlere inanmayınız.

        Çünkü o duygunun "kardeşlik" tarafı geçen yüzyılın başında başkaları tarafından iğdiş edilmiştir.

        Osmanlı ve Cumhuriyet tarihimizin en egoist kuşağı olmaya adayız.

        Hatta çok yakınız.

        Hepimiz, siyasetçiler, karar alıcılar, kanaat önderleri, köşe yazarları, televizyoncular, televizyonlarda bıkmadan usanmadan konuşan kişiler...

        Hepinize sesleniyorum.

        Bu ülkenin yüzde 60’ı 18 yaşın altındadır.

        Onların önlerinde yaşanacak daha çok uzun bir hayat var.

        Onlar dış dünyayı sizden önce tanıdılar.

        Bizler, 20’nci yüzyılda terk edemediğimiz duygularla, nefretlerle, öfkelerle, gelecek kuşakların hayatını karartacak kararlar alma hakkına sahip değiliz.

        Türkiye Cumhuriyeti’nin istikametini öfkelerimize teslim edemeyiz.

        Kimse, hele hele gençler, bizim kuşaklarımıza böyle bir egoizm velayeti vermedi.

        * * *

        İşte bu nedenle gelecek seçimde oyumu hangi partiye vereceğimi şimdiden açıklıyorum.

        Oyumu, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini en ihtirasla, en bilinçle savunacak partiye vereceğim.

        Oyumu torunlarım için böyle kullanacağım...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ