Lübnan'da hastanelerdeki yakıt krizinden dolayı hastaların tehlike ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuldu
Lübnan'daki Hastaneler Sendikası, ülkedeki hastanelerin çoğunda en fazla iki gün yetecek kadar yakıt bulunmasından dolayı hastaların tehlike ile karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.
Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, Trablus Şam ve Zehrani depolama tesislerindeki yakıtın bitmesi ve özel ithalat şirketlerinde çok sınırlı miktarlar kalmasının ardından mazot krizinin hastanelerin çalışmalarına yansıdığı kaydedildi.
Açıklamada, bu durumun, devletin herhangi bir şey yapmaktan aciz olduğunu gösterdiği ifade edildi.
ÜLKEDEKİ AKARYAKIT KRİZİ
Son 30 yılın en büyük ekonomik krizinin yaşandığı Lübnan'da devlet, günlük tüketilen 12 milyon litre civarındaki akaryakıtı Merkez Bankası üzerinden sübvanse ediyordu.
Merkez Bankası, 12 Ağustos itibarıyla uygulanmak üzere akaryakıta sağlanacak döviz kredilerinin resmi kur yerine piyasadaki serbest kur üzerinden hesaplanacağını ve böylelikle akaryakıt sübvansiyonunun kaldırılacağını açıklamıştı.
Merkez Bankası'nın akaryakıta yönelik devlet desteğini kaldırma kararından sonra hükümet, 21 Ağustos'ta yoksul aileler için "yardım karnesi" sağlanıncaya kadar yakıttaki sübvansiyonu azaltarak sürdüreceğini duyurmuştu.
Başbakan Hassan Diyab, yaptığı açıklamada, Merkez Bankası'nın sübvansiyonu kaldırma kararından önce 3 bin 900 Lübnan lirası üzerinden satışa sunulan akaryakıtın 8 bin liradan vatandaşın hizmetine sunulacağını, 8 bin liranın üzerindeki farkın ise devlet tarafından üstlenileceğini kaydetmişti.
Lübnan Enerji Bakanlığı'na bağlı Petrol Genel Müdürlüğü, hükümetin kararından sonra akaryakıt fiyatlarına yüzde 66'dan fazla zam yapmıştı. Yeni fiyatlar üzerinden ithal edilen yakıt bugün itibarıyla piyasaya sürüldü ancak krizin sonucu olan istasyon önlerindeki uzun kuyruk manzaraları devam ediyor.
