Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Lübnan'ın en yoksul bölgesi Trablusşam'da ekonomik krizle birlikte şiddet olaylarında da artış yaşanıyor

        Ekonomik krizin giderek derinleşmesine rağmen bir yıldan uzun süredir siyasi güçlerin yeni hükümeti kurmaya yanaşmadığı Lübnan'da, döviz likidite sorununa bağlı olarak birkaç aydır devam eden akaryakıt krizi sağlık ve ulaşım başta olmak üzere hayatı birçok alanda olumsuz etkiliyor.

        Mevcut ekonomik ve siyasi krizlerle birlikte, Lübnan'ın eskiden beri en yoksul ve ihmal edilen bölgesi olarak bilinen Trablusşam kenti başta olmak üzere ülke genelinde şiddet olayları yaşanıyor.

        Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını süreciyle işsizlik ve yoksulluğun yüzde 60'ların üzerine çıktığı Trablusşam'da son zamanlarda sık sık yaşanan hırsızlık, gasp, silahlı saldırılar nedeniyle vatandaş gece dışarı çıkmaya korkar oldu.

        Trablusşam Belediye Başkanı Riyad Yamak, iki hafta önce şiddet olaylarının arttığına işaret ederek gece saatlerinde sokağa çıkma yasağının uygulanması için ordu ve emniyet yetkililerine çağrı yaptı.

        Ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Veri Merkezinin daha önce emniyet güçlerinin verilerini esas alarak yayımladığı raporda, 2021 yılının ocak ve şubat aylarında cinayet suçlarının yüzde 45,5 arttığı belirtildi. Raporda, söz konusu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre hırsızlık suçlarının da yüzde 144 arttığı kaydedildi.

        - "Güvenlik açısından hala durum kontrol altında"

        Trablusşam Valisi Remzi Nahra, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkedeki mevcut şartları göz önünde bulundurduklarında bu tür şiddet olaylarının olabileceğini belirterek, "Güvenlik açısından hala durum kontrol altında." dedi.

        Trablusşam bölgesinin, 17 Ekim 2019'da patlak veren ekonomik kriz öncesinden beri yoksulluk çektiğini aktaran Nahra, mevcut ekonomik krizle birlikte bölgede yoksulluğun daha da arttığını vurguladı.

        Nahra, son zamanlarda yaşanan güvenlik sorunlarının çoğunun akaryakıt istasyonlarının önünde yaşandığına dikkati çekerek, özellikle ülkenin en yoğun nüfusuna sahip Trablusşam kentindeki akaryakıt istasyonlarının vatandaşın ihtiyacını karşılayamadığına işaret etti.

        Kentte yaşanan olayların diğer bölgelerde de görüldüğünü söyleyen Nahra, akaryakıt krizi sürecinde insanların karaborsada benzin ve mazot ticaretine başladığını, bu nedenle bir günde birden çok istasyondan yakıt almaya çalışan sürücülerin olduğunu aktardı.

        Vali Nahra, sayı açısından az olduklarından dolayı bölgedeki emniyet güçlerinin görevlerini tam anlamıyla yapamadığını, trafik akışı veya akaryakıt istasyonlarında yaşanan olayları önlemede yetersizlik kaldıklarını dile getirdi.

        - "Vatandaş temel yaşam ihtiyaçlarını kaybettiği anda kaos başlar"

        Trablusşam'daki krizin Lübnan genelindeki krizin bitmesiyle sona ereceğini savunan Vali Nahra, şöyle devam etti:

        "Bizler, güvenlik açısından olayların ve kaosun önüne geçmek için çabalarımızı sürdürüyoruz. Vatandaş temel yaşam ihtiyaçlarını kaybettiği anda kaos başlar ve olaylar önüne geçilemez hale gelir. Yoksul insanların çoğu da birçok bölgede yaşanan bu olayların kurbanı oluyor."

        Olay çıkarma, şiddete başvurma veya kaosa yol açacak silahla ateş açmanın sorunları çözmediğini ve sabırlı olunması gerektiğini belirten Nahra, 2021 yılının başından bu yana Trablusşam'da ve diğer bölgelerde gasp ve cinayet suçlarının açık arayla arttığını aktardı.

        Yaşanan olaylar üzerine tüm güvenlik birimleri ile toplantılar gerçekleştirdiklerini ifade eden Nahra, "Bu çerçevede birtakım kararlar aldık. Gece saat 22.00'den sabah saat 05.00'e kadar kentte motosiklet kullanma yasağı getirdik. Güvenlik amacıyla kentte mobil kontrol noktaları oluşturduk." diye konuştu.

        Devlet yetkilileri olarak zorlu koşulların ve insanların yaşadıkları acıların farkında olduklarını ancak güvenliğin kontrolden çıkmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Nahra, şunları söyledi:

        "Güvenlik kırmızı çizgimizdir. Güvenli olarak evlerinde oturan insanların rahatsız edilmesine, hırsızlıklara maruz kalmasına veya silahla korkutulmasına izin verilmeyecek."

        - Olaylar nedeniyle akaryakıt istasyonlarının çalışanları işlerini korkuyla yapıyor

        Trablusşam'daki bir akaryakıt istasyonunda müdürlük yapan Rabih er-Ratl, akaryakıt krizi kaynaklı şiddet olaylarından sonra faaliyetlerini durdurma kararı aldıklarını belirtti.

        Akaryakıt krizinin dağıtımı sırasında ordu ve emniyet birimlerinin güvenliği sağlamaması üzerine bu kararı aldıklarını dile getiren Ratl, "Benzin için birbirlerinin üzerine yürüyen vatandaşlar arasında güvenlik sorunlarının yaşanmasından endişe ediyorduk." dedi.

        Ratl, krizin sürdüğü bu dönemde vatandaşın ihtiyacının yarısını dağıtım firmalarından alabildiklerini söyleyerek, yakıt krizinin yeni hükümet kuruluncaya kadar süreceğini savundu.

        Kentteki bir akaryakıt istasyonunda çalışan Talal el-Ahmedi ise kuyruklarda bekleyen sürücüler arasında çıkan olaylara karşı istasyonlarda kendilerini koruyacak güvenlik güçleri olmadığı için işlerini korkuyla yaptıklarını söyledi.

        Ahmedi, istasyonlara ulaşan akaryakıtın yetersiz olduğunu hatırlatarak bazı vatandaşların da aldıkları yakıtı karaborsada yüksek fiyata satmasıyla krizin daha da büyüdüğüne işaret etti.

        - Lübnan'daki ekonomik kriz

        Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.

        Yerel para birimi Lübnan lirası, Merkez Bankası kuru sabit tutsa da karaborsada yüzde 90'ın üzerinde değer kaybetti.

        Ülkede bir süredir devam eden benzin krizi nedeniyle akaryakıt istasyonlarının çoğu kapalı, açık olanların önünde de uzun kuyruklar oluşmaya devam ediyor.

        Günün çoğunu elektrik kesintileriyle geçiren Lübnanlılar ayrıca eczanelerde ilaç bulmakta zorluk çekiyor.

        Mezhepsel siyasi gruplar, bir yıldan uzun süre önce istifa eden Hassan Diyab hükümetinin yerine yenisini kurma konusunda anlaşamadığı için kriz her geçen gün farklı sektörleri vurmaya devam ediyor.

        Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu tarafından 3 Eylül'de yayımlanan araştırma raporunda, Lübnan nüfusunun yüzde 74'ünün yoksulluk çektiğine işaret edilmişti.

        Raporda, bu oranın 2020 yılında yüzde 55, 2019'de ise yüzde 28 olduğu hatırlatılmıştı.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ