Fransa ve Rusya liderleri, Ukrayna krizini ele aldı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin telefonda görüştü. İki lider, Rusya ile Ukrayna arasındaki "gerilimin azaltılması" konusunda mutabık kaldı. Fransa Rusya'dan 'devletlerin egemenliğine saygı duymasını beklediğini' söylerken Rusya ise endişelerinin ABD ve NATO tarafından dikkate alınmadığını ifade etti. Elysee Sarayı görüşmede Putin'in çatışma aramadığını çok açık bir şekilde söylediğini belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki telefon görüşmesine ilişkin Elysee Sarayı tarafından açıklama yapıldı.
Açıklamada, 1 buçuk saat süren görüşmede Rusya-Ukrayna krizinin ele alındığı ifade edildi. Macron ve Putin’in Rusya-Ukrayna arasındaki krizde "gerginliği azaltma ihtiyacı" ve "diyaloğun" sürdürülmesi konusunda anlaştığı aktarılan açıklamada, "Bir anlaşmazlık var, ancak iki lider diyaloğun devam etmesi ve Avrupalıların bu diyaloğun bir parçası olması konusunda hemfikir" denildi.
"PUTİN HERHANGİ BİR ÇATIŞMA ARAMADIĞINI AÇIKÇA BELİRTTİ"
Açıklamada, Macron’un Putin’e Rusya'nın Avrupa'da "güven" ve "güvenlik" adına "devletlerin egemenliğine saygı duyması" gerektiğini söylediği bildirilerek, “Putin herhangi bir saldırganlık niyetini dile getirmedi. Çatışma aramadığını açıkça belirtti" ifadeleri kullanıldı.
Kremlin yetkililerinin, Rusya lideri Putin ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un telefon görüşmesinin içeriğine ilişkin açıklamalarında, “Görüşmenin esas konusu, Rusya’ya uzun süreli, hukuki bağlayıcılığı olan güvenlik garantileri verilmesiydi” denildi.
Açıklamaya göre Putin görüşme sırasında, ‘Rusya tarafının, kendi sunduğu güvenlik garantisi anlaşması taslaklarına 26 Ocak’ta ABD ile NATO’nun verdiği yazılı yanıtları dikkatli bir biçimde inceleyeceğini, sonraki adımlarına bu incelemenin ardından karar vereceğini’ kaydetti.
Bununla beraber Rusya lideri, ABD ile NATO’nun verdiği yanıtlarda; NATO’nun genişlemesinin durdurulması, Rusya sınırları yakınına saldırı silahlarının konuşlandırılmasından vazgeçilmesi ve İttifakın Avrupa’daki askeri potansiyeli ile altyapısının 1997’deki durumuna geri döndürülmesi gibi Rusya’nın esas endişelerini oluşturan maddelerin dikkate alınmadığını belirtti.
