Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Ozan Doğulu'dan şok açıklama: "Popçu olsaydım Kenan'ı bile silerdim"

        ÖMÜR SABUNCUOĞLU/ HT MAGAZİN

        ‘130 Bpm Moderato’ albümüyle adından söz ettiren ve sesinin güzel olduğunu söyleyen Ozan Doğulu, espriyle karışık bir iddiada bulundu: “Şarkıcı olsaydım sırf Kenan’ı değil, bütün erkek popçuları piyasadan silerdim”

        Ozan Doğulu, tanıdığım en pozitif ve hayata güzel bakan adamlardan biri. Her zaman kibar ve nazik. Girdiği ortamı neşeli kahkahalarıyla şenlendiren bir isim. Müziğin dâhi çocuğu, bütün dev isimlerin beraber çalışmak için adeta yarıştığı bir müzisyen. Kendisiyle sohbetimize müzikle başladık. Ardından da çocukluğundan bu yana hayatına dair her şeyi konuştuk.

        Peş peşe 4 klip çektiniz. Hızınıza yetişemiyorum.

        “Şimdi hangisine çeksem?” diye düşünüyorum. Çektiğimiz tüm klipler beğenildi. En son Ece Seçkin ile çektiğimiz klip tıklanma rekoru kırıyor. Demek ki dinleyici bu tarz bir albüm istiyormuş. Böyle bir eksik varmış.

        Aynı anda hem prodüktör, hem aranjör, hem de DJ’siniz. En çok hangisini yaparken mutlusunuz?

        Hepsinin keyfi ayrı ve bu bir süreç. Albümümdeki cover şarkılar da aranjmandan ibaret. Şarkıyı düzenledikten sonra “Şu isim seslendirse nasıl olur?” diyorum. Sonra performans, en son bunu dinleyiciyle paylaşıyorum.

        ‘SESİM GÜZELDİR’

        Sesinizi merak ediyorum.

        (Gülüyor) Sesim güzeldir ama sahneye çıkıp şarkı söylemeyi sevmiyorum. Şimdi sana söylerim, stüdyoda da okurum. Zaten bilgisayarın kurduyum, “Vay be, ne güzel söylemiş” de dedirtirim ama istemiyorum.

        Belki özel bir günde bir abi kardeş düet dinleriz.

        Olabilir, öyle bir beklenti var.

        Çekiniyor musunuz acaba?

        Bu çekingenlik olsa, yalnız başına kendimi sahnelere atamam. Belki zamanla değişir. Gerçi artık 20 yaşında da değilim ama...

        Hiç şarkı söyleme merakınız olmadı mı?

        Babam beni 4 yaşında konservatuvara yazdırmış ve piyano çalmaya başlamışım. 8 yaşındayken TRT Çocuk Korosu’ndaydım. Yıllarca şarkı söyledim. Çocukluğumuzdan beri ben çalarım, Kenan söyler. Ama bu nasıl oldu hatırlamıyorum. 6 yaşındayken, piyano çalıp şarkı söyleyerek ‘Yılın Sanatçısı’ ödülünü almıştım. Babam şarkı sözlerini yazmış, ben de bestelemiştim. Sonradan çekici gelmedi sanırım.

        ‘12 YAŞINDA PİYANO DERSİ VERİYORDUM’

        Sizin şarkıcı olmamanız Kenan Doğulu’nun şansı mı olmuş acaba?

        Sırf Kenan’ın değil, bütün erkek popçuların şansı. Hepsini silerdim piyasadan. (Kahkahalar)

        En kötü ses bile, artık teknolojiyle güzelleşiyor mu?

        Detone ya da yanlış yorumu düzeltebilirsin ama sesi güzelleştiremezsin. Stüdyoda şarkı okumak zordur. En profesyonel sanatçılar bile çekinir. Sahnede aslan gibi söylerler ama stüdyoda çoğu süt dökmüş kedi gibi oluyor. Şarkıyı çok güzel söyleyip o ruhu verdiyse ve birazcık detone olmuşsa, detone olduğu için o kaydı silip bir daha okumak risktir. Detone düzeltilir.

        İlk paranızı kaç yaşında kazandınız?

        7 yaşlarındayken bir mekânda babamdan önce yemek müziği çalardım. Babam da harçlık verirdi. 12 yaşında da piyano dersleri vermeye başladım.

        "KENAN'I BIRAKSANIZ SABAHA KADAR PLAYSTATION OYNAR"

        “Doğulu soyadının devamı için, top Kenan Doğulu’da” diye bir haber çıktı. Konuştunuz mu bunu hiç kendi aranızda?

        Küçük bir ailemiz var. En küçüğümüz Kenan ama artık kızlar da soyadlarını değiştirmiyor. Arya da soyadımızı devam ettirebilir. Kısmet, göreceğiz.

        Arya amcasına çok mu düşkün?

        Hem de nasıl. İkisi de ikizler burcu ve oynamayı çok seviyorlar. Kenan’ı bıraksanız sabaha kadar playstation oynar. Benim de hiç işim olmaz. Amca yeğeni bıraksak sabaha kadar oynarlar.

        İnşallah amcalığı kısa zaman içinde siz de tadarsınız.

        İnşallah, onlar da biz de istiyoruz. Sağlıklı olsun, kız-erkek fark etmez. Vatana millete faydalı, ailesine düşkün olsun.

        "KENAN SOKAKTA OYNARKEN BEN FİLM GİBİ İZLERDİM"

        Çocukluğunuzu tam yaşayabildiniz mi?

        Dramatik bir durumum yok ama müzikle çok ilgili olduğum için devamlı piyano çalışıyordum. Sokakta top oynayayım gibi bir durumum hiç yoktu, bu da benim tercihimdi. Kenan da müzik dersleri alırdı ama aynı zamanda sokakta da oynardı. Ben, boş vaktim olunca Kenan nasıl oynuyor diye film gibi onu seyrederdim. (Gülüyor)

        Abi olduğunuz için daha mı ağır davranıyordunuz acaba?

        O yaşta ne abisi bilmiyorum? Belki öyle bir ağırlık vardır. Ben daha sakin bir çocuktum.

        Babanızı kaybettiğinizde 15 yaşındaymışsınız. En büyük keşkeniz nedir?

        Şu anda olsaydı ne olurdu diye merak ediyorum. Belki çok ünlü bir müzik prodüktörü olurdu, belki bize çok destek olurdu, birlikte bir orkestramız olurdu, menajerim olurdu. Belki yurtdışında okurdum. Etrafımda babasıyla dargın olan arkadaşlarımı görünce de, “Kötü tarafları da olabilir miydi?” diye düşünmüyor değilim. Fakat biz müzisyen bir aileyiz. En kötü bana, “Piyano çalma, çello çal” derdi galiba. (Gülüyor)

        Babanızın vefatıyla erken olgunlaşmış olabilir misiniz?

        Kesinlikle öyle olmuştur diye düşünüyorum. Ailenin büyük erkeği oluyorsun, Allah’a şükür maddi durumumuz iyiydi. Ama annen olsa da ailenin reisi gibi bir şey oluyorsun.

        Kenan Doğulu ile küçükken birbirinizi kıskanır mıydınız?

        Hiç öyle büyük kavga gürültülerimiz olmadı. Tabii çocukluktaki birbirimizin arabalarını, askerlerini almamızı geçiyorum. Babamı erken yaşta kaybedince erken olgunlaşıp işimize gücümüze baktık.

        "KIZ ÇOCUK İSTİYORDUM, ALLAH BANA 3 TANE VERDİ"

        3’üncü kez baba olmak için gün sayan Ozan Doğulu, “Ece, Arya’ya hamileyken resmen ben de aşermiştim. Ece ne istiyorsa ben de onu yiyordum. Kilo almıştım. Lila da bunu çözmüştak. Şimdi daha profesyoneliz. Şu an bebeğin kilosu Arya ve Lila’ya göre biraz daha fazla. Ece zorlanıyor ama iyi” diyor.

        Kızlarınız Arya ve Lila da müziğe yatkınlar sanırım.

        Lila henüz 2.5 yaşında ama yetenekli olduğu şarkılara eşlik etmesinden belli ediyor. Ben 6 yaşındayken yani Arya’nın yaşındayken çok iyi piyano çalıyordum. Ama tabii Arya’nın evdeki bilmem kaç tane Barbie’sini giydirmek gibi önemli sorumlulukları var. iPad’deki çiftliğindeki inekleri filan beslemesi gerekiyor. (Kahkahalar) Bizim zamanımızda öyle şeyler yoktu. Piyano çalmayı seviyor ama aklı başka işlere de kayıyor.

        3’üncü kez kız babası olmaya hazırlanıyorsunuz. İsmi ne olacak?

        Hâlâ düşünüyoruz. 4-5 alternatif var. Biraz son dakikacıyız o konuda.

        Doğuma girecek misiniz?

        20 Ocak’ta gelecek inşallah. Diğer ikisine girmiştim, bir aksilik olmazsa buna da girmek istiyorum.

        Erkek bebek gelene kadar devam mı?

        Yok, öyle bir durumumuz hiç olmadı. Ben zaten kız çocuk istiyordum, Allah bana 3 tane verdi. Büyük konuşmayayım ama görev tamamlandı diye düşünüyorum. Biz evlenmeden önce de hayal kurarken, “İnşallah 3 çocuğumuz olur” diyorduk. Ece de ben de 3 kardeşiz. Projemiz buydu yani. (Gülüyor) O da oldu.

        "MÜZİK SEKTÖRÜNDEKİ GİDİŞATI HİÇ BEĞENMİYORUM"

        Müzik sektörünün gidişatından memnun musunuz?

        Hiç memnun değilim. Gidişatı hiç beğenmiyorum. Müzisyenin telif alması bir medeniyettir. Bizde bu yıllarca bilinçsizce hırsızlık şeklinde yapıldı. Kötü niyetli değil ama anti medeni bir davranış. 50 yıl önce de babamlar bu konuyu konuşuyorlarmış. Yazık! Yeni albümler yapılamıyor, sıfır sanatçılara yatırım yapılamıyor. Hoş olmayan bir yere gidiliyor. Türkiye’de sanat müziği, halk müziği, caz ve klasik müzik çöküşe doğru gitti. Şu an popüler müzik revaçta ama o da bir kısırlaşmaya doğru gidiyor. Sektörde bir mutsuzluk var.

        Son pop starlar 90’larda çıktı. Neden yeni isimler gelmiyor sizce?

        Yeni çıkanlar var ama zar zor adım atıyorlar. Bir balçığın içinde yürümeye çalışıyorlar.

        Böyle bir ortamda çocuklarınızın müzikle ilgilenmesini istiyor musunuz?

        Ailece sanattan anlıyoruz ve ona yönlendirmek istiyoruz ama “Piyanist ol, müzisyen ol Arya” nasıl diyeceğiz bilemiyorum. Avrupa ve Amerika bu anlamda bizden daha ileride. Yurtdışında okuyup, bu işleri oralarda yapmalarını tercih edebilirim.

        Özlem duygusu zor olmaz mı?

        Zor ayrılırım ama liseyi bitirdiklerinde yurtdışında üniversiteye ya da konservatuvara gitmek isterlerse giderler. Arya resme çok yetenekli, belki 17’sinde “Paris’e gidiyorum, güzel sanatlar okuyacağım” diyecek. Evlenip de gidebilir. Hayat, çocuklarımı doğru insanlarla karşılaştırsın.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ