Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Emre Özdemir: ‘Tesadüfler beni hayallerime götürdü’

        HABERTÜRK MAGAZİN / Neziha KARTAL

        Fuat Güner, Ozan Çolakoğlu, Ümit Sayın ve Cihan Okan gibi önemli isimlerle çalışan şarkıcı Emre Özdemir, ‘Herkes Bizi Konuşuyor’ adlı single çalışmasını HT Magazin’e anlattı. Popçu, sosyal medyanın müzik sektörünü ne yönde etkilediğini, kendi müzik tarzını ve çalıştığı usta isimleri anlattı.

        ‘Herkes bizi konuşuyor’ albümü talihsiz bir döneme denk geldi. Geri dönüşler nasıl oldu? Haziran ayında dijital platformlarda yayınlandı. İlk bir ay her şey yolunda giderken talihsiz olaylar oldu. Önce havalimanı saldırısı, ardından darbe girişimi bütün sektörü olduğu gibi bizi de etkiledi. Ama bu ortamda şarkının iyi gittiğini düşünüyorum. Youtube’da klibimin izlenme sayıları tamamen organik ve 1.5 milyonu geçti.

        Özellikle organik olduğunu belirttiniz. Tam olarak ne demek istiyorsunuz?

        Neden özellikle organik dediğimi anlayan anlıyor. Şarkının reklam verme kısmına bir şey demiyorum. Bu yasal bir durum ancak diğer durumlar tasvip ettiğim şeyler değil. Kimlerin yaptığıyla ilgili yorum yapmak istemiyorum ama ilk günden 10 milyon tıklanan şarkılar inandırıcı değil.

        ‘TUTMUŞ BİR SÜRÜ KÖTÜ ŞARKI VAR’

        Dijitalleşmeyle gelen kolay erişim müzik sektörünü nasıl etkiledi?

        Ben kaset alıp kartonetini okuyan biriyim. Geldiğimiz nokta tek bir şarkının dijital platformlardan yayınlanıp indirildiği bir dönem. Ama Türk müzik sektörü henüz buna ayak uydurmuş değil. Ben de doğru şeyler yaparak uyum sağlamaya çalışıyorum. Sosyal medyada takipçilerimin olması sokakta tanınmama yeterli değil. Sokakta insanlar sizi çevirmiyorsa şarkınızla halkın içine girememişsinizdir.

        İyi şarkı her zaman başarı getirir mi?

        İyi şarkı her zaman tutar diye bir şey yok. Çünkü tutmuş bir sürü kötü şarkı var. Tamamen sanal ortamda patlatılmış, sabun köpüğü gibi anlık şarkıları ciddiye almıyorum. Kaliteli değil, sözleri garip ama sosyal medyada patlayıp gidiyor. Benim yolum o değil. İyi şarkıyla, doğru insanlarla çalışıp, doğru şeyler yapmaya çalışıyorum. Yeni geleceklere tek önerim iyi şarkı yapsınlar ve bunu nasıl tanıtacaklarını bilsinler.

        ‘ARABESK BANA UYMAZ BEN POPÇUYUM’

        Bir röportajınızda ‘Sahnede şarkılar canlı okunmalı’ demişsiniz... Teknolojiyi kullanmaya ‘Hayır’ demiyorum. Sahneye çıktığımda o şarkıyı aynı şekilde söyleyemeyeceksem o işi yapmam. Albümde çok güzel okuyup sahnede icra edemeyen bir sürü insan var. Playback yapabilirler ama canlı söyleyebildiklerini de bilelim.

        İlk albümünüzde bütün şarkıların sözü size aitti. Devamı gelecek mi?

        O çok idealist bir albümdü. Yeni piyasaya girmiş, hiç tanınmayan biri için çok fazla idealistti. O albümde çalıştığım müzisyenlerle çalışmak hayalimdi.

        Levent Yüksel’in ‘Beni bırakın’ şarkısı için dönüm noktanız diyebilir miyiz?

        Levent Yüksel’in yorumculuğu gerçekten çok başarılı. Hem onun gibi okumayıp hem de onun kadar iyi okumaya çalıştım. O şarkıda Cihan Okan’la çalıştık. İlk önce takım elbiseyle okumuşum sonra o ‘Deri ceket giymiş gibi oku” deyince ortaya bu çıktı.

        ‘MARŞ İÇİN BAŞARI LAZIM’

        Sonrası için neler planlıyorsunuz?

        Benim gönlümde albüm var. Piyasa, şimdilik single yapmaya yönlendiryor. ‘Herkes bizi konuşuyor’ çok yeni ve araya bir sürü şey girince tanıtımı tam yapılmadı. Yeni bir şarkı yaparım ve enerjisi çok uygun olur, o zaman bir single daha çıkarabilirim.

        Akustik şarkıları sevdiğinizi söylüyorsunuz ama alaturkaya da yatkın olduğunuzu görüyoruz. O tarzda çalışmayı düşünüyor musunuz?

        Ruhum alaturka. Alaturkayı sevdğim icin okurken o nağmeler çıkıyor. Tarz olarak da çok Batı’da değilim zaten. İlk albümde ‘Çat kapı’ diye bir şarkım vardı, arabeskti. Biraz arada kaldık. Arabesk bana uymaz, ben popçuyum. Ama bu farklılıkları popun içinde kullanabilirim. Arabesk başka bir kafa, o da bende yok.

        Fenerbahçe’ye marş yapmıştınız. Ne zaman çıkaracaksınız?

        Marşın sözleri var. ‘Ona bir müzik yapalım’ dedik ama sezon iyi bitmedi. Fenerbahçe’nin zaten çok güzel marşları var. Onların arasına alelade bir şeyle giremezsiniz. Bunun içinizden, yürekten gelmesi lazım, marş için başarı lazım. İşlerin iyi gitmediği bir dönemde marş yapmak içimden gelmedi.

        ‘Fuat Güner’in çok fırçasını yedim’

        Çok küçük yaşta müzikle ilgilenmeye başladınız ama konservatuvara gitmemişsiniz. Neden?

        Hiç denemedim. Tamamen Türk aile yapısyla alakalı bir şey. İşin olsun, müziği yine yaparsın mantığıyla hareket edince yarım kalıyor. Ama dışarıdan şan ve gitar dersi aldım. Fuat Güner’in yanında 3 ay kaldım. Orada öğrendiklerim konservatuvardan daha değerlidir. Onun, yorumculuğuma çok büyük etkisi oldu. Çok da fırçasını yedim. İyi ki de yemişim. Daha önce şarkı söylemiyormuşum. Onun yanından çıktığımda Ozan Çolakoğlu’nun yanına gidip şarkı söyleyecek noktaya gelmiştim.

        Demir Demirkan ve Soner Sarıkabadayı’ya benzetiliyorsunuz. Sizce hangisine benziyorsunuz?

        Demir Demirkan’a benziyor olabilrim ama Soner Sarıkabadayı’ya çok benzediğimi sanmıyorum. Demirkan, sevdiğim bir müzisyen ona benzetilmek beni rahatsız etmiyor. O daha cool ve daha güzel işler yapıyor bence. Sarkıkabadayı’nın da güzel şarkıları var. Bence onun en iyi şarkıları Sertab Erener’e verdikleri.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ