HT MASA haftanın magazin olaylarını masaya yatırdı

Oğuzhan Koç ile Yağmur Tanrısevsin’in arasına kedi girdi. İlişkileri evliliğe giden çiftten Koç’un, sevgilisinin kedilerini evde istemediği iddia edildi. Ünlü popçunun bu tavrının sebebinin ise kedileri güzel oyuncunun eski sevgilisi Kerem Bürsin’in hediye etmesiymiş. Koç’un bu tavrı için ne söyleyeceksiniz?

ESİN ÖVET: Şu an çok güldüm. Bu ‘üç adam’lardan birinin içinde olduğu haberleri okuyunca çok gülüyorum. Bu da acayip güldürdü. Aman dikkat etsinler, tırmalanmasınlar.

İPEK DURKAL: Eşinin önceki evliliğinden olan çocuğu istemeyen adamlar gibi! Kedi bu ya, can bu. Kerem Bürsin ne yapıyormuş? Hafta sonları kedileri görmeye mi geliyormuş? Ne saçma...

KADİR KAYMAKÇI: Bu da bir başka ‘bikini’ vakası! Eski sevgilisinin hediye ettiği kedi yüzünden ilişkisinin bitirme noktasına getiren adam zaten bahane arıyordur. Resmen ‘pisi pisi’ne ilişki sonlandırma olmuş! Koç gibi adama yakışıyor mu böyle keçi inatlaşmaları!

OBEN BUDAK: Oğuzhan’ı omuzlarından sarsıp “Kedi yahu o kedi, korkma” demek isterdim. Eski sevgilinin Kerem Bürsin olması ağır bir şekilde ezmiş Oğuzhan Koç’u, haklı da. Ama kediyle baş edemeyen hatıralarla biraz zor eder. Yağmur Tanrısever herhalde bu kadar saçma bir neden için kedisinden vazgeçmeyi düşünmüyordur.

REŞAT BALCIOĞLU: Kediler kara kediyse Oğuzhan Koç haklı olabilir.

BÜLENT İPEK: Yağmur kediyi kıskanan Oğuzhan Koç’a ‘Kedidir kedi’ diyememiş mi? Ne yapsaydı, sevgilisinden ayrılınca hediye ettiği kedileri de sokağa mı bıraksaydı? Ergen düzeyinde bir kıskançlık dedikodusu. Açıkçası bu hikâyenin doğru olduğuna ihtimal bile vermek istemiyorum.

Ebru Şallı’nın sevgilisi Uğur Akkuş’un evli olduğunun ortaya çıkması magazin gündemine bomba gibi düştü. Akkuş’un eşi Gonca Derin Akkuş, boşanacaklarını söyledikten sonra “İki aylık hamileyim” dedi. HT Magazin yazarı Esin Övet’e konuşan Şallı ise Akkuş’un evli olduğunu bildiğini ancak evliliğin kâğıt üzerinde olduğunu belirterek “Uğur beni kandırmadı. Ona inandım. İyi değilim, sürekli ağlıyorum” dedi. Sizce Ebru Şallı bu şekilde başlayan ilişkisini devam ettirecek mi?

E.Ö.: Ebru ile konuşan ve bazı detayları dinleyen biri olarak şunu çok net söyleyebilirim ki gerçekten zor bir durum. Bir kadın olarak asla yaşamak istemem böyle bir duyguyu. “Ben asla yapmam” denilecek bir durum değil bu. Duygu işi, aşk işi. Belli ki Ebru etkilenmiş ve önüne geçememiş. Zaten bunu söylüyor ama evli ya da sevgilisi olan bir kişiyle ilişki yaşaması kötü bir durum. Bu işlerde büyük konuşmamak gerek. Ebru önüne geçmeye çalışmış ama geçememiş.

İ.D.: Gonca Hanım “İki aylık hamileyim, aldıracağım” diye yalan söylüyor diyelim, geçen ay bir yemekten çıkarken eşiyle fotoğrafları var. Dışarıdan bakınca bu evlilik pek de kâğıt üzerinde değil gibi... Uğur Akkuş her iki tarafı da çok iyi idare etmiş görünüyor. Var böyle profesyonel adamlar. Ebru Şallı hem bu olayla hem de öncesinde yaşadıklarıyla son bir senedir kariyerinde baş aşağı koşuyor.

K.K.: Cem Yılmaz, Arda Turan’la ilişki iddiaları, Snapchat skandalı, şimdi de evli bir adamla aşk... Ebru Şallı, bir ünlünün 10 yıla yayacağı ‘magazin gündemi olma’ hakkını birkaç aya sığdırdı. Birlikte olduğu kişi kendisini kandırmadıysa, yanlış bir şey yapmadığına inanıyorsa ilişkisini bitirmesine de gerek yoktur herhalde...

O.B.: Ebru Şallı’nın hâlâ kelimelere itibar edecek kadar saf olması tuhaf geliyor bana. Ayrıca kâğıt üzerinde ya da değil, ortada bir evlilik var, bu kadar rahat hareket etmemesi gerekiyor. Bile bile başladıysa sona erdirme konusunda da hassas davranacağını sanmıyorum.

R.B.: Ebru niye ağlıyor onu anlayamadım. İlk kez mi böyle bir aşk ilişkisi içerisine giriyor ya da Uğur Bey’i çok mu sevdi, âşık mı oldu, kendini yuva yıkan kadın pozisyonunda mı hissediyor? Sahi Ebru Şallı niye ağlıyor? Hem inandım diyor, hem söyleniyor. Ağlayacak birisi varsa o da eşini elinde tutamayan Gonca Hanım olmalı.

B.P.: Şallı’nın aşk hayatı ebru sanatı gibi, bol renkli ve biraz karışık. Ama Esin’e yaptığı açıklamaları samimi buluyorum. İnanmış, âşık olmuş. Kendisi için zor olduğunu kabul ediyor. Sonu hayırlı olsun onun için.

Cem Yılmaz sosyal medya hesaplarından paylaşım yapmayı bıraktığını açıkladı. Takipçilerden gelen ‘insanlık dışı yorumlar’ yüzünden hesaplarını kapattığını belirten Yılmaz’ın kankası Ozan Güven de sosyal medyaya veda etti. Yorumlar daha önce de Kıvanç Tatlıtuğ, Bergüzar Korel ve Beren Saat gibi yıldızları ikrah ettirmişti. Sizce ünlüler sosyal medya trollerine karşı nasıl tavır takınmalı?

E.Ö.: Keşke isyan etmeseler, keşke trollere boyun eğmeseler ama insanda gerçekten sabır bırakmıyorlar. İnsanımız çok çirkin ve dayanılmaz yorumlar yapıyor. Oysa sosyal medya doğru ve güzel kullanıldığında önemli bir mecra ama maalesef bunu anlayamıyoruz. Klavye kahramanımız çok.

İ.D.: Sosyal medyada, muhatap olduğu insanın vasatın kat kat altındaki zekâsını ve ilk insan kadar bile gelişmemiş olduğunu görünce müthiş bir hayal kırıklığı yaşıyor insan. Diyor ki “Bunlar gerçek mi, şaka mı?” Sonra bir bakıyorsun gerçekler... E haliyle aklı başında kimse bu tanımlanamaz varlıklarla aynı ortamda bulunmak istemiyor. İkrah getirmekten ziyade, tiksinmek diyelim...

K.K.: Cem ve Ozan sosyal medyaya dönecektir, dönmelidir de! Oradaki küfürlere, eleştirilere bakıp kızmak, gitmek çözüm değil. Siz olmasanız da orada sizin hakkınızda muhabbet dönmeye devam edecek. Zaten bu sizin kontrolünüz dışında olan bir şey... Onları anlıyorum ama dediğim gibi çözüm gitmek değil...

O.B.: O kadar nefret dolu insanlar var ki kurdukları cümleler karşısında ne yapacağınızı bilemiyorsunuz bazen. Bu insanların hasta olduğunu kabul edip üzülerek okumak gerekiyor yorumları aslında ama insan yapamıyor işte. Becerebilirlerse yorumları okumamaları lazım, sanki gelen hayran mektuplarının hepsini okuyorlar mı?

R.B.: Cem Yılmaz bence pes etmemeliydi, bu çakallara inat sosyal medya paylaşımlarına devam etmeliydi. Ama pes etti. Cem Yılmaz gibi isimler pes ederse hepimiz kaybederiz. Toplum olarak ayrışıyoruz, tam tersine bütünleşmeliyiz. Seversin sevmezsin, onaylarsın onaylamazsın, herkes aynı görüşte olacak diye bir şey yok.

B.İ.: Jennifer Lopez’e bile ‘İki çocuk annesisin utanmıyor musun?’ diye yazan vatandaş var. Cem Yılmaz da bu kadar takılmasın yorumlara. Görmezden gelsin. Ayrılığın çok uzun olacağını sanmam. Yeni filminin vizyon tarihi öncesi paylaşımlara başlayacaktır. En çok takipçisi olan ünlümüz. Bundan vazgeçmek zor.

Pop müziğin yıldız isimlerinden Harun Kolçak aramızdan ayrıldı. 3 yıldır prostat kanseri tedavisi gören Kolçak’ın babası Eşref Kolçak’ın, oğlunun ilaçlarını bilerek almadığını açıklaması dikkat çekti. Harun Kolçak sizin hayatınızda nasıl bir iz bıraktı?

E.Ö.: Eğer öyleyse gerçekten korkunç bir durum. Bir insanın ilaçlarını almayı reddetmesi ve buna karar vermesi gerçekten çok zor bir durum. Bu sene kayıplarımız korkunç. Benim artık aklım durdu. Çıkamıyorum bu işin içinden ama Harun Kolçak ile anılarımız, güzel günlerimiz var. Müzik adına güzel ve önemli bir isimdi. Nur içinde yatsın.

İ.D.: İlk gençliğim...

K.K.: Üniversiteye hazırlanırken dershanede hepimizin dilinde Aşkın Nur Yengi ile Harun Kolçak’ın ‘Bile Bile’ düeti vardı. 25-26 yıl olmuş... Çok üzüldüm. O yıllarda patlayan popun fitilini ateşleyen birkaç kişiden biriydi... Nur içinde yatsın...

O.B.: Onunla ilk kez röportaj yaptığımda 21-22 yaşında falandım. Bildiğin star evlerinden farklı, bir sürü sokak kedisine ev sahipliği yapan evini görmek bile ona hayran olmama yetmişti doğrusu. Şimdi hatırlıyorum da spritüel konulardan girip vejetaryenlikten çıkan hoş bir sohbet gerekleştirmiştik. Şu an inandığım şeylere onun yardımıyla ulaştım belki de kimbilir.

R.B.: Şan, şöhret, para bir yere kadar. Önce sağlık, önce huzur. Amansız bir hastalık aldı götürdü Harun Kolçak’ı. Nur içerisinde yatsın, Allah mekânını cennet eylesin.

B.İ.: Bu kayıp beni en çok üzen ünlü ölümlerinden biri oldu. Tam artık iyileşti sandığımız bir anda gitti. Benim de ilk gençlik dönemime denk gelen 90’ların başındaki pop patlamasının kahramanlarından biriydi.

Demet Şener evliliğini yıktığını iddia ettiği Edvina Sponza’ya açtığı tazminat davasında mahkemeye bir takım fotoğraf ve yazışmalar sunduğunu söylüyor. Boşanma davasında eşi İbrahim Kuluay’dan 10 milyon TL tazminat isteyen Şener, Sponza’dan ise 500 bin TL manevi tazminat talep ediyor. Sunulan fotoğraflar boşanma davasının seyrini nasıl etkiler? Şener’in Sponza’ya dava açması hakkında ne düşünüyorsunuz?

E.Ö.: Bu olay daha çok su kaldırır. Çünkü gerçekten ilginç yazışmalar ve fotoğraflar konuşuluyor. Bakalım neler olacak. Şener bu sefer hiç olmadığı kadar kararlı.

İ.D.: Bundan üç yıl önce, Demet Şener ile İbrahim Kutluay’ın henüz mutluluk fotoğrafları verdiği dönemde, İbrahim Kutluay’ın beraberliği konuşuluyordu. Demet Şener bu davayı açmak için gerekli delilleri topla yıp elinin kuvvetlenmesini bekledi. Fotoğrafların içeriği de eğer konuşulduğu gibiyse, Demet Şener bu davayı kazanır.

K.K.: Fotoğraf varsa söz biter! Tabii fotoğraflarda ne olduğu da önemli ama Demet Şener bunları mahkemeye delil olarak verdiğine göre bu dava gittikçe daha da pisleşecek gibi görünüyor...

O.B.: Demet’in yaşadıkları çok sert, sorumlularından hesap soracaktır bir şekilde. 500 bin TL manevi tazminat da güzel hareketmiş bence, ortalık yerde konuşup magazincilere deşarj olmaktansa kazananı kaybedeni mahkeme belirleyecek.

R.B.: Demet Hanım elindeki fotoğraflarla şantaj yapıyor. Adam seni aldatmışsa gidersin mahkemeye, boşanma davası açarsın, boşanır tazminatını alırsın. Demet Hanım’ın avukatı Aslı Çelik bu olay patladığı dönemde fotoğrafları basına vermek istedi ama ne olduysa vazgeçti. Böyle bir hareket ahlaki değil. Bu dava bir boşanma davasından çok rant davası.

B.İ.: Demet Şener boşanma sürecini bilerek uzatıyor bence. ‘Bir intikam çeşidi olarak boşanma sürecini kullanmak’ diyorum ben buna. İbrahim Kutluay sustukça Demet Şener konuşuyor. Çocukları için davayı sessizce bitirebilseler keşke. İkisi için olduğu kadar çocukları için de çok isabetli olacak.