Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Fiskos Faruk Salman ile Deniz Seki neden ayrıldı?
        1

        HT MASA ekibi bu hafta Deniz Seki-Faruk Salman çiftinin sürpriz ayrılığını, Murat Cemcir-Ahmet Kural ikilisinin yeni filmi ‘Ailecek Şaşkınız’ı, Demet Şener’in sosyal medya kullanıcılarına isyanını, Hülya Avşar ve Seda Sayan’ın giderek gençleşmesini, 140 IQ’lu Aleyna Tilki’nin gelecek planlarını ve Bergüzar Korel’in İstanbul turizmine katkısını masaya yatırdı.

        2

        Büyük aşk bitti, Deniz Seki ve sevgilisi Faruk Salman yollarını ayırdı. Ayrılığı Salman’ın istediği iddia edilirken, yapılan açıklama ayrılık sebebi olarak Seki’nin yoğun temposu ve Salman’ın bu tempoya ayak uyduramaması gösterildi. Bu ayrılığı nasıl yorumluyorsunuz?

        3

        Oben Budak: Faruk Bey her hafta cezaevine gidip Deniz Seki’yi ziyaret ederken şimdi konser programı yoğun diye ilişkiye ayak uyduramamış öyle mi, bana çok inandırıcı gelmedi açıkçası. Uzaktayken birbirini seven, yan yana gelince hır çıkaran bir ilişki galiba onlarınki.

        4

        İpek Durkal: Deniz’in tahliye olmasına bir hafta kala Faruk Salman’ın babasının baskısı sonucu Deniz Seki’yi terk ettiğini yazmıştım. Gelen tepkiler yüzünden U dönüşü yapan Salman kendini aklayacak ve ayrılmadık mesajı verdiği bir röportajla karşımıza çıkmıştı. Her şey bahane. Faruk Salman’ın babası Deniz Seki’yi istemiyor ve Salman da babasına karşı gelemiyor. Olay bu...

        5

        Esin Övet: Hatırlarsanız ayrılık haberleri çıktığı zaman da yazmıştım. “Şimdi olmasa Deniz özgürlüğüne kavuşunca olacak” demiştim. Beklenen sondu. Geç bile kalındı ama işte demek ki bir zaman ihtiyaç varmış. Hayırlısı olsun. Doğal bir süreç. Artık Deniz özgürlüğün tadını çıkarmak istiyor.

        6

        Kadir Kaymakçı: Cezaevinden çıkmasını 2.5 yıl bekleyen, 25 yıldır içinde yanan aşk ateşini hiç söndürmeyen Faruk Bey’in 2.5 ayda “Yahu Deniz’in programı da çok yoğunmuş ayak uyduramıyorum” dediğine belki Kadir İnanır ama üzgünüm ben inanamıyorum!

        7

        Reşat Balcıoğlu: Oysa Faruk Bey günlerce, aylarca, yıllarca mahpushane yolu gözledi. Ziyaretine gitti, şiirler, mektuplar yazdı, herkes evleneceklerini beklerken ayrılık haberi geldi. Bence bu açıklamaların ikincisi doğru, Faruk Bey artık Deniz Seki’nin temposuna ayak uyduramıyor. Yani ‘Ayak bağı olma’ dediler kısacası. Bu böyledir, her şey dereyi geçene kadar. Deniz Seki kendisine yeni bir yol, yeni bir imaj, yeni bir hayat kuracak. İlk işi eski sevgiliye yol vermek oldu.

        8

        Bülent İpek: Faruk Salman, Deniz Seki’nin ünlü bir sanatçı olduğunu unutmuş, adeta “2 buçuk yıl onu bekledim, sadece benimle zaman geçirecek” dercesine çalışmasına karşı çıkıyor. Tabii bu ilişkiye karşı çıkan babasının baskı ve yıpratmasının da etkisi vardır mutlaka. Tamam o hapisteyken gösterdiği fedakârlığı herkes biliyor.

        9

        “Aşk mahkûmu” diye manşet atmıştık her pazartesi ziyarete gidişini haber yaparken. Ama biri ona şunu söylemeli: “Faruk Bey orada bir dakika dur, Deniz’in elinden işini alırsan o senin sevdiğin Deniz olmaz ki. Mutsuz bir kadın sana da mutluluk veremez.”

        10

        "Hayranlarla direkt ilişki ünlülere iyi gelmedi"

        Bu hafta sosyal medyanın kurbanları Demet Şener ve Sibel Kekilli oldu. Instagram hesabından yayınladığı bikinili pozu takipçileri arasında kavga çıkarınca Şener fotoğrafını sildi, Kekilli ise kötü yorumlar nedeniyle sosyal medyadan uzaklaşmayı tercih etti. Ünlülere sosyal medya konusunda tavsiyeniz var mı?

        11

        Oben Budak: Yayınları yoruma kapamak en iyisi, o kadar cahilce yorum yapıyorlar ki baş etmek mümkün değil. Sibel Kekilli mesela, Hollywood’da sesimizi duyuran tek kişi diyebiliriz ama hâlâ ilk icraatlarına takılıp kalmışlar, akıllarınca aşağılıyorlar. Demet Şener desen yıllardır ‘En seksi 100 kadın’ arasında, o güzel vücuda bikini giymeyecekse kim giyecek? İnsanların kıskanç yorumlarıyla uğraşacaklarına yorumları kapasınlar, kıskanç tayfa da ağızlarının suyunu akıta akıta fotoğraflara bakadursun.

        12

        İpek Durkal: Ünlülere değil de bazı kullanıcılara var. Üzerinize vazife olmayan işlere burnunuzu sokmamayı, her konuda negatif bir fikriniz olmaması gerektiğini, sizden akıl bekleyen olmadığını ve o sebepten o ‘çok değerli’ fikrinizi kendinize saklamanızın daha uygun olduğunu ne zaman öğreneceksiniz?

        13

        Kadir Kaymakçı: Ünlülere ve ünsüzlere, herkese sosyal medya konusundaki tavsiyem: “Tatlı canınız nasıl istiyorsa öyle kullanın!”

        14

        Esin Övet: Gerçekten nefret ediyorum bu durumdan. İnsanları kaçırmak, usandırmak, bıktırmaktır bu. Bu da yeni olayımız. Pes diyor başka bir şey demiyorum. İnsan bikini de giyer, haşema da. Kime ne, sana ne? Sen kendi vücudunla ilgilensene. O kadının vücudunu görmek istemiyorsan takip etme. Böyle şey olur mu? Olacak iş mi? İnanın deliriyorum, çıldırıyorum. İşin içinden çıkamıyorum.

        15

        Reşat Balcıoğlu: Demet Şener niye sildi ki bikinili pozunu anlamadım. Yaşının güzelliğini yansıtan bir pozdu, geri vites yapmaması lazımdı. Sibel Kekilli ne zaman ortaya çıksa üzerine yapışan etiket hatırlatılıyor, sosyal medya böyle bir şey ya kabulleneceksin ya da bütün eleştirilere göğüs gereceksin.

        16

        Bülent İpek: 2 yıl önce “Instagram magazinciliği bitirir mi?” diye tartışıyorduk kendi aramızda. Bazı meslektaşlarımız boşuna panikteydi. Sonuçta profesyonel içerik üreticisi olan magazincilerin yerini hiçbir amatör tutamazdı. Öyle de oldu. Geçen haftalarda da söylediğim gibi sosyal medyaya fazla yaslanıp kendi kendinin magazincisi olmaya soyunan ünlüler peş peşe boyunun ölçüsünü alıyor. Yücelttikleri hayranlarıyla doğrudan bağ kurabileceklerini sanıyorlardı. Şimdi peş peşe ya hesaplarını kapatıyor ya yorumları kapatıyorlar.

        17

        "Başarının formülünü bulmuşlar"

        Murat Cemcir-Ahmet Kural ikilisinin yeni filmi ‘Ailecek Şaşkınız’dan ilk kareler HT MAGAZİN’de yayınlandı. Röportajda sinemadan kazandıklarını sinemaya yatırdıklarını açıklayan ikilinin bu politikası hakkında neler söylersiniz? ‘Ailecek Şaşkınız’ın gişesi nasıl olur sizce?

        18

        Oben Budak: Röportaj fotoğrafından gördüğüm kadarıyla spor ayakkabılar, modern kıyafetler derken bu sefer fakir edebiyatından yararlanmayacak olmaları şaşırttı doğrusu. Ben ‘İşler Güçler’de takıldım kaldım, sonraki işleri çekmedi ama seyircinin ne istediğini iyi bildikleri kesin, yine bol gişeli bir iş çıkarırlar. İ.D.: Her ikisi de iyi kazanıyor ve bu parayı daha iyi kazanacakları işlere yatırıyorlar. Ailecek gideceğimiz ailecek güleceğimiz bir film olur.

        19

        Kadir Kaymakçı: “Sinemadan kazandığımızı sinemaya yatırıyoruz” klişesi en az ‘Türkan Şoray Kanunları’ kadar bayat bence! Yapımcının işi bu değil mi? Bir film yapar kâr eder sonra yeni bir film yapmak için kolları sıvar... Bu böyle sürer gider... Ekmek satıp kâr eden fırıncının yeniden ekmek yapmak için un alması gibi bir şey yani!

        20

        Esin Övet: Eğer başarı elde etmek istiyorsan bunu yapacaksın zaten. Yıllarca Yılmaz Erdoğan gibi isimler bunu yaptı. Sinemadan kazanıp sinemaya yatırdılar.

        21

        Reşat Balcıoğlu: Bu ikili daha uzun yıllar Türk izleyicisini güldürecek. Görünen köy kılavuz istemez şimdiye kadar yaptıkları filmler ve gişe hasılatları Murat Cemcir-Ahmet Kural ikilisinin izleyicinin gönlünde yer edindiğini gösteriyor. İnsanların gülmeye eğlenmeye ihtiyacı var, komedi filmleri bu yüzden çok izleniyor. Ahmet ve Murat bu ülkenin yeni Zeki-Metin’idir. Her geçen gün kendilerini geliştiriyorlar ve hayran kitlelerini sağlamlaştırıyorlar.

        22

        Bülent İpek: Ata Demirer’in dışında gişe yapan film yıldızlarından yapımcılığa el atmayan kalmadı. Sinemada önemli olan fikirse fikri bulan parayı da bulmak istiyor ki çoğu zaman başarılı oluyor. Zaten ‘sinema ağası’ diyebileceğimiz eski büyük yapımcılar kalmadı. Fikri bulan kendi filminin patronu olabiliyor. Bu durum toprak ağalarına karşı 70’li yıllara damga vuran “Toprak ekenin su kullananın” sloganını hatırlatıyor. Bu yolda tası tarağı satıp film çekme uğruna batanlar da çok. Aman dikkat.

        23

        "Şöhret değil tecrübe konuşuyor"

        2017 yazının sürpriz isimleri Hülya Avşar ve Seda Sayan oldu. İkili bikinili pozlarıyla gençlere taş çıkarırken, formlarıyla birçok kadına ilham verdi. Bu iki tecrübeli şöhretin sırrı nedir sizce?

        24

        Oben Budak: İkilinin sırrını bilemem de 90’lardaki o tatlı “Sen daha çok konuşuldun”, “Ben daha çok konuşuldum” günlerine dönüyoruz gibi geliyor bana. Sibel Can anlaşmalı yakalanma sayesinde gündeme otururken dönem arkadaşları sessiz kalamazdı tabii ki.

        25

        İpek Durkal: Sır o kadar da büyük değil aslında. Kendileni sevmek, iyi bakmak, spor yapmak ve her türlü teknolojik nimetten faydalanmak.

        26

        Kadir Kaymakçı: Hülya Hanım da Seda Hanım da milli servet gerçekten. Bu yaz nostalji rüzgârı estirip gözümüzü gönlümüzü serinlettiler bu kavurucu sıcaklarda. Sağ olsunlar...

        27

        Esin Övet: Kadınlar pes etmiyor, durmuyor, durdurulamıyor. Helal olsun. Onlardan alacağımız, öğreneceğimiz çok şey var. İnanılmazlar. Gerçekten o kadar zorluklar yaşamış iki kadın pes etmiyor, durmuyor ve her gün yeniden doğuyorlar. Üniversitede tez konusu olmalılar kesinlikle.

        28

        Reşat Balcıoğlu: Bu iki isimde de artık şöhret değil tecrübe konuşuyor. İkisi de 50’li yaşları geçti, çok hızlı, şöhretli ve şatafatlı bir hayat yaşadılar, hâlâ da yaşıyorlar. Kendilerine olan özgüvenleri sayesinde vücutlarına güvenerek böyle bikinili pozlar veriyorlar. Şu an dönemlerinin en iyileri diyebiliriz.

        29

        Bülent İpek: İş bilmez, kompleksli, ünlüden daha kaprisli, ulaşılamaz menajerlerin elinde şöhretlerini un ufak edip 10 yıl içinde evde oturmaya başlayan gençler, bu isimlere bakıp biraz örnek alsın. Sibel Can’ı da dahil ediyorum. Şöhretlerini nasıl taze tutuyorlar. Basını nasıl kullanıyorlar. İlişkilerini nasıl yürütüyorlar, inceleyip örnek alsınlar.

        30

        Burası ABD değil. ABD tipi menajerlik-basın danışmanlığı burada şöhreti bitiriyor. Hakkıyla işini yapan menajer-basın danışmanı sayısı bir elin parmağını geçmez. Türkiye’de gazino ve Yeşilçam dönemlerinden beri beynini başkasına emanet etmeyen ünlü ayakta kalıyor. Bu kural hâlâ geçerli.

        31

        "Türkiye’den dünyaya açılan starımız olur"

        HT MAGAZİN’e verdiği röportajda IQ’sunun 140 olduğunu açıklayan Aleyna Tilki, ABD’ye gidip İngilizce öğreneceğini, konservatuvar okumaya karşı olduğunu ve şarkılarını daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçladığını söylerken “Aleyna’nın ruhunu, fikirlerini, projelerini ve tutkularını kimse bilmiyor. Görecekler” diyerek iddialı konuştu. İkinci şarkısı da tıklama rekoru kırarak sanal âlemde büyük ilgi gören Tilki’nin potansiyelini nasıl görüyorsunuz?

        32

        Oben Budak: Valla canavar gibi ilerliyor Aleyna. IQ’su 140 mı onu bilemem ama bu yaşta magazinin kodunu çözmüş, gündem olmayı biliyor. Gençler tarafından bu kadar sevilmesine bayılıyorum şahsen, sahnemize böyle bir soluk gerekiyordu. Seçimlerine dikkat ederek katlanarak çoğalsın lütfen..

        33

        İpek Durkal: Önce ruhunu, fikirlerini, projelerini ve tutkularını görelim, sonra üzerine konuşuruz.

        34

        Kadir Kaymakçı: Aleyna Tilki artık saçmalamasa bari!

        35

        Esin Övet: Aleyna Tilki iddiası diye bir gerçek var. Her gün “Bana Aleyna Tilki iddiası ve özgüveni ver Allah’ım” diye dua ediyorum. Türkiye’den dünyaya açılan starımız olur. Bu çok net. Çok hırslı ve ruhunda az biraz da gaddarlık var. O yüzden bingo. Aleyna’dan daha çok konuşuruz, çok.

        36

        Reşat Balcıoğlu: Aleyna biraz büyüsün, ablalarının yaşına gelsin konuşuruz. Hadi şimdi önce okuluna...

        37

        Bülent İpek: İddialı olan kazanır. Aleyna bence de zeki kız. Başarısı tesadüfi değil. Yeni yetme gençlere özgü cesareti ve cüretkârlığıyla eleştiri yerine desteği ve alkışı hak ediyor bence. Başını çıkaran herkesi gömmek, ezmek yerine desteklemeliyiz.

        38

        "Onu görme ihtimali bile turist çekiyor"

        Bergüzar Korel’in Cihangir’deki kafesi Ortadoğu’dan gelen turistlerin akınına uğruyor. Turizm şirketlerinin İstanbul turu paketlerine dahil ettiği mekân, Korel’le tanışıp fotoğraf çektirmek isteyen hayranlarıyla dolup taşıyor. Ünlülerin desteği İstanbul’un turizmine ilaç olabilir mi? Yıldızlarımız dünyadaki popülaritelerini doğru kullanabiliyor mu?

        39

        Oben Budak: Ryan Gosling’in ya da Robert De Niro’nun da mekânı var ama onlara orada rastlayıp fotoğraf çektirmek öyle kolay değil. Bergüzar’ın da sürekli orada olduğunu sanmıyorum. Görmek değil de görme ihtimali insanları çekiyor olmalı.

        40

        İpek Durkal: Ortadoğu’dan gelen turistte sıkıntımız yok zaten. Maşallah her yerdeler. Avrupa, Uzakdoğu ve ABD’den turist çekebilecek planımız var mı? Mühim olan bu.

        41

        Kadir Kaymakçı: Turistlerin Bergüzar Korel’in kafesini görmeye gelmelerinde bir sorun yok! Turizmle ilgili sorun turistlere Tanpınar’ın evini, Orhan Pamuk’un müzesini, Sabahattin Ali’nin gittiği kahveyi satamamak! Londra’da ‘Dickens’ın Londra’sı’ diye turlar var.

        42

        ‘Harry Potter’ın Hogwart’taki okuluna ev sahipliği yapan Oxford’daki Christ Church ziyaretçi akınına uğruyor. Söylediğimin uç bir şey olduğunun farkındayım ama turizmi Bergüzar Korel’in kafesine gelen 5-10 turist değil müzeleri, güzel meydanları, kafeleri, parklarıyla cıvıl cıvıl yaşayan bir İstanbul patlatır.

        43

        Esin Övet: Ne diyeyim gerçekten artık turizm bu duruma bu hallere kaldıysa işimiz zor. Ama şirketler bu açıktan da pek güzel yararlanmışlar.

        44

        Reşat Balcıoğlu: Bence Bergüzar Korel’in kafesi değil kendisi turistlerin akınına uğruyor. Turistler Sultanahmet’e Ayasofya’yı görmeye gider, köfte yemeye değil.

        45

        Bülent İpek: Bence ilaç oluyor zaten. Son günlerde Araplar ünlülerin çok gezdiği Beyoğlu’nda, Nişantaşı’nda, Boğaz hattında ve büyük AVM’lerde görülüyor. Birçoğu elde telefon ünlü avında. Mesela Nusret’in önünde kuyruktalar. Nusret’in masaya bizzat servis yapıp tuz dökme gösterisi yapmasını isteyenlerin 500 liralık bedeline razı olmaları gerekiyor. Bence Bergüzar da benzer bir servis bedeli ekleyebilir kafesinin mönüsüne.

        #videooynat#⁠⁠⁠306714#

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ