Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor Demet Akalın ve Hande Yener bu polemiği bitirmeli

        HT MASA / HABERTURK MAGAZİN

        HT MASA ekibi bu hafta, Özcan Deniz’in sinema uğruna 50 milyon TL’lik kazançtan vazgeçtiğini söylediği açıklamayı, Demet Akalın ile Hande Yener’in bitmek bilmeyen kavgasını, Kıvanç Tatlıtuğ’un ekrana dönüş hazırlığını, Cem Yılmaz’ın başrol oynadığı ‘İftarlık Gazoz’ filmini ve Sezen Aksu’nun sahneyi bırakacağını açıklamasından sonra gelen tepkileri masaya yatırdı.

        "Özcan tam zamanında sinemaya dümen kırdı"

        Özcan Deniz, sinema aşkına müziği bırakarak 50 milyon TL kazançtan vazgeçtiğini söyleyip ekledi: “Sinema daha az kazandırıyor, üstelik riskli ama benim için büyük ideal.”

        E.Ö.: Sanatçılar kırıldıkları, üzüldükleri zaman bir değişiklik yapma ihtiyacı duyar. Özcan Deniz eskisi gibi dizi senaryoları alamıyor. Eskisi gibi çok konser veremiyor. Birçok sanatçı gibi o da kırgın aslında. Çünkü sektör gerçekten eskisi gibi değil. Sezen Aksu’nun “Sahneleri bırakıyorum” çıkışı da sırf bu nedenle.

        B.İ.: Özcan Deniz’in “Sinema müzikten az kazandırıyor” sözü doğru değil. Türk sineması 1960’lardaki altın dönemlerinin bir benzerini yaşıyor. Yılda 140’tan fazla filmin çekildiği, yerli filmlerin gişede Hollywood yapımlarını ezip geçtiği bir dönemdeyiz. Film, oyuncusuna da yapımcısına da senariste de kazandırıyor. Müzik sektörü ise yapımcılara göre battı. Bütün müzik sektörü bir yılda 4 milyon albüm satabilmiş. Rakamlar ortada. Yine de iyi albüm yapan özellikle konserlerden kazanabiliyor.

        K.K.: Müzisyenler çok kazanıyor mu gerçekten? Albüm satamıyorlar, Türkiye’deki telif durumu ortada, 3-5 bin kişilik büyük konserlerde 3-5 sanatçı dışında ‘full’ bilet satabilecek isim yok gibi, yazın belediyelerin düzenlediği ‘festivaller’ de olmasa merak ediyorum nereden para kazanacaklar. Özcan Deniz tam zamanında sinemaya dümen kırdı bence. Eğer tutturursan orada daha çok para var gibime geliyor.

        O.B.: Özcan Deniz müziği bırakmadı ki, aralarda yaptığı denemeler fena halde başarısız oldu. Bu durum onda bir yenilgi hissi yaratıp müziği bıraktım kafasına girmesine neden olmuş belli ki. Film tutkusu anlaşılabilir ama müzikten bu kadar uzaklaşması anlaşılamaz.

        R.B.: Özcan Deniz’in açıklamaları şaşırtıcı değil, bir itiraf. Müzikten artık eski paralar kazınılmıyor, bunu en iyi Özcan Deniz biliyor. Son 10 yıldır hangi albümü yaptı? Şarkıları internette indirildi de rekor mu kırdı? Bırakın 50 milyon TL’yi, sahneleri veya şarkıcılığı bırakmasa 5 milyon TL bile kazanamazdı. Umarım sinema filmlerinden umduğunu bulur. Film çekmek meziyet değil, salonları doldurmak başarıdır. İnşallah başarılı olur.

        T.T.: Özcan olaya duygusal yaklaştı fakat her şeyin para olmadığını gösterdi. Kendisini bariz bir şekilde sinema dünyasına ait hissediyor. Nasıl bir oyuncu yeri geldiğinde maddiyatı ikinci plana atıp âşık olduğu tiyatroyu tercih ediyorsa bu da o misal.

        ‘Aksu’nun bırakacağına OĞLU BiLE iNANMIYOR’

        Sezen Aksu’nun sahneleri bırakma kararı gündemden düşmüyor. Son olarak Bülent Ersoy, “Müziği bırakırsa evini basarım” dedi.

        E.Ö.: Sezen Aksu’nun “Sahneleri bırakıyorum” açıklamasının ardından “Üç sene sonra bir bahane ile döner” demiştim, hâlâ sözümün arkasındayım. Kesin dönecektir.

        B.İ.: Sezen Aksu’nun sahneleri bırakacağına oğlu Mithat Can Özer bile inanmıyor. Biz mi inanalım? Belki sektöre kırgın. Gazeteciliğe başladığımda yaptığım ilk haberlerden biri Sezen Aksu’nun sahneleri bırakacağı haberiydi. O istese de seyirci onu bırakmaz.

        O.B.: Sezen Aksu’nun sahneleri bırakma gibi bir şansı yok. Bizi bestelerinle büyüt, her halinle sahnede kendini sevdir, sonra hadi bana müsaade. Yok öyle yağma! Bu yaşıma kadar en az 100 kez konserine gitmiş biri olarak bunu tatil olarak kabul ediyorum. Belli ki her konserden sonra ağzını tutamadığı için çıkan haberlerden sıkılmış kraliçemiz... Ona bir süre dinlenme hakkı tanıyalım.

        R.B.: Bu muhabbet bile değil işin geyiğini yapıyorlar. Her karara saygı duymak lazım.

        K.K.: Sezen Aksu sahneleri bıraksa da sahneler Sezen Aksu’yu bırakmaz.

        T.T.: Sezen Hanım lütfen bırakmasın. Zaten konserlere insanlar katılım göstermiyor, o giderse konser alanları boş kalır, sanat biter.

        Sezen Aksu, Volkswagen Arena’da verdiği konserde “Artık yeter. Sahneleri bırakıyorum. 40 sene size yeter” açıklaması yapmıştı.

        ‘Bu polemik çoktan sempatisini kaybetti’

        Demet Akalın ile Hande Yener arasındaki sular durulmuyor. Yıllardır süren polemiğin kahramanlarından Demet Akalın, her fırsatta kendisi hakkında konuşan Hande Yener’i yasal olarak susturmak için harekete geçti. Yıllardır süren bu kavga hiç son bulmayacak mı sizce?

        E.Ö.: Ben şimdi ne desem Hande Yener yanlış anlayacak. Demet Akalın’ı koruduğumu düşünecek. Bu tartışmalar beş yıl önce kabul ediliyordu ama şimdi çok vasat ve gerçekten demode duruyor. Demet de bunun farkında ve bu yüzden artık bu tarz haberlerle gündeme gelmek istemiyor. Hande’nin de bence bunu fark edip dikkat etmesi gerekiyor.

        B.İ.: Bir dönem ikisi de isteyerek polemiğe girdi ve bu kârlı görünen oyunun içinde yer aldılar. Ama bence bu polemik çoktan sempatisini kaybetti. Tıpkı bir dönem yaşanan Hülya-Gülben, Mahsun- İbo, Tarkan-Musti polemikleri gibi. Demet’le Hande işi karakola vardırmadan bitirseler herkes için hayırlı olur. Çünkü işin içine ticari kumpaslar vs girer ki ikisi de ağır zarar görür.

        K.K.: Hâlâ birbirine laf sokarak gündemde kalmaya çalışan sanatçıları müzeye kaldırmak gerek bence. Tarihi eser olarak arkeoloji müzesinde ya da türlerinin son örnekleri olarak doğa tarihi müzesinde de yer bulabilirler!

        T.T.: Demet ile Hande’yi kıyaslamak doğru değil. Arz-talep dengesine bakacak olursak Demet her anlamda daha çok tercih edilen bir sanatçı. Kavgalarının tam olarak ne olduğunu bilmediğim için yorum yapamayacağım.

        R.B.: Bu kavgada haklı veya haksız yok, bol miktarda reklam ve gündeme gelme var. Al gülüm ver gülüm paslaşıyorlar, her ikisi de çok memnun. Eğer aksi bir durum olsaydı şimdiye kadar çoktan mahkeme salonlarında boy göstermişlerdi.

        O.B.: Bu soru cümlesinde hata var, her fırsatta konuşan sadece Hande Yener değil! Karşılıklı bir atışma onlarınki. İkisine de yarayan ve ikisinden de götüren bir durum söz konusu. Hiçbir zaman hangisi daha iyi şarkıcı diye tartışmıyoruz farkındaysanız, kavga sadece popülerlik hakkında.

        ‘Cem Yılmaz başka yönetmenlerin filmlerinde çok daha iyi oynuyor’

        Cem Yılmaz’ın rol aldığı ‘İftarlık Gazoz’ filmi vizyona girdi. Yönetmen Yüksek Aksu, “Cem’i starlığı için değil sinematografik bulduğum için seçtim” derken Yılmaz da “Dram filmlerinde giderim var” dedi. Genel anlamda filmi nasıl buldunuz?

        B.İ.: Hikâye, diyaloglar, oyunculuklar, görüntüler çok güzel ama Yüksel Aksu, ‘Dondurmam Gaymak’tan çok daha iyi bir film yapma fırsatını kaçırmış. Oruç tutmaya çalışan gazozcu çırağı çocuğun gün boyu yaşadığı zorluk çok uzamış. Ama izlemeye değer film. Eğlenceli bir 70’li yıllar panoraması sunuyor. Hem güldürüyor hem ağlatıyor. Cem Yılmaz başka yönetmenlerin filmlerinde daha iyi oynuyor.

        K.K.: Öncelikle bu bir Cem Yılmaz filmi değil! Cem Yılmaz’ın da oynadığı bir film. Ve Cem’i sinemada daha da büyüten şey bu.

        T.T.: Tam anlamıyla muhteşem. Filmde hem güldüm hem de duygulandım. Cem’i çok samimi buldum. ‘İftarlık Gazoz’ gişede sürpriz yapacak diye düşünüyorum.

        R.B.: Ege bölgemizin yaşam tarzını ekrana yansıtan filmler ilgi görüyor, bir de Cem Yılmaz olunca tadına doyulmaz. Gişe yapacağını düşünüyorum. Yılmaz’ın kendi çektiği filmlerin aksine başka filmlerde rol alması daha güzel oluyor.

        ‘Kıvanç’ın güzel bir SENARYOYA İHTİYACI VAR’

        Kıvanç Tatlıtuğ iki yıl aradan sonra ekrana geri dönüyor. Dizinin şubat ayında başlayacağı ve Tatlıtuğ’a partner arandığı gelen bilgiler arasında. Dönüşü nasıl olur?

        E.Ö.: Ben artık Kıvanç Tatlıtuğ’un ekranlarda olmasını düşünenlerdenim. Bir dizinin senaryosu, yönetmeni, ekibi nasıl önemliyse ismi de acayip önemli. Baştan söyleyeyim ‘Siyah Beyaz’ ismi çok yanlış. Bir arkadaşım “Ne o öyle siyah beyaz Beşiktaş gibi” dedi. Aman dikkat. Bunca aradan sonra her detaya dikkat edilmeli.

        B.İ.: Bu dönem büyük isimlerin, pahalı dizilerin dönemi değil. Mütevazı bütçelerle yapılan basit senaryoların ilgi gördüğü bir sezon yaşanıyor. Yılların TV kurtları bile hangi işin tutup tutmayacağını tahmin edemeyip milyonlarca lira zarar uğrarken bizim isabetli tahmin yapmamız zor. Zamana göre değişen eğilimleri doğru okumak gerek.

        K.K.: ‘Kuzey Güney’, ‘Kurt Seyit Şura’ ve şimdi de ‘Siyah Beyaz’... Kıvanç Tatlıtuğ’un bir sonraki projesi ‘Edi Büdü’ mü olacak acaba? Şaka bir yana umarım sağlam bir senaryodur. Kurt Seyit’in üstüne bir de bu dizisi tutmazsa Kıvanç adına üzülürüm.

        O.B.: Meryem Uzerli’ye yapıldığı gibi gereksiz gündemlerle dönüşü kutlanmaz umarım. Beklenti yukarı çekiliyor ama beklentiyi tatmin edecek hikâye bulunamıyor!

        R.B.: Kıvanç uzun süredir ekranlarda yok. Meryem Uzerli de uzun zamandır yoktu ve reyting olarak umduğunu bulamadı. Doğrusu pek umutlu değilim ben Kıvanç’tan...

        MASA'NIN ALTINDAKİLER

        Muhabirlerden deniz taksisiyle kaçma planı yapıp tekneden indikleri yerde görüntülenen Berrak Tüzünataç ve Birkan Sokullu çifti.

        Birlikte eğlendiği iki güzeli başka bir mekâna götürüp muhabirleri atlatmaya çalışırken ikinci mekânın kapısında da görüntülenen Soner Sarıkabadayı.

        MASA'NIN ÜSTÜNDEKİLER

        Ünlü tasarımcı Gyunel ve mücevher markası De Grisogono’nun ortak defilesinde dünyaca ünlü mankenlerle birlikte podyuma çıkan model Tülin Şahin.

        Paris Haute Couture Moda Haftası kapsamında defile yapma başarısı gösteren Türk markası olan Dice Kayek’in yaratıcıları Ayşe ve Ece Ege.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ