Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor ‘Bu devirde kimse aşka emek harcamıyor'

        Oya DOĞAN / HT MAGAZİN

        Show TV bir süredir ekonomik zorlukları nedeniyle yeni projeleri hayata geçiremiyordu. Sonunda kanal yönetimi yapımcılardan destek istedi. Pek çok yapımcı da bu çağrıya olumlu yanıt verdi. İşte o dizilerden biri olan, Mint Yapım imzalı Aşk Emek İster bu akşam başlıyor. Başrollerini Ekin Türkmen, Furkan Palalı ve Müge Boz'un başrollerini paylaştığı dizi zengin Demir'in fabrikasında işçi olarak çalışan kadınla aşkını konu ediniyor. Ben de dizinin başrol oyuncusu Ekin Türkmen'le buluştum ve hem dizisini hem de hakkında merak edilenleri konuştum.

        Geçen yıl haziranda Bir Kadın Tanıdım bitti ve sen ortalardan yok oldun. Peki, Aşk Emek İster nasıl oldu?

        Türkiye'de çok az komedi yapılıyor ve onun kadrosuna girmek için oyuncular sırada bekliyor. Ben de komedi dizisinde bir karakter canlandırmak istiyordum. Birol Güven, Doksanlar'a başlıyordu ve Mint Yapım'la çalışmak istediğimi ilettim. O da "Çok sevinirim" dedi. Ama Doksanlar eylüle kaldı ve bu işi yapmaya karar verdiler. Anlayacağın bana yine bir drama dizisi geldi. Ama senaryoyu okudum, beğendim ve "Herhalde komediye daha zamanım var" diye düşündüm.

        Aslında bu dizide bir dram değil. Romantik komedi izleyeceğiz galiba...

        Evet, ama ben salt komedide oynamak istiyordum. Fakat Aşk Emek İster de çok eğlenceli ve keyifli bir iş. Oynayacağım karakteri de sevdim. Müge Boz arkadaşım, çok yakın arkadaşım Merve İmam dizide kankamı oynuyor. Hamdi Alkan inanılmaz hızlı bir yönetmen. Bir haftada ilk bölümü çekti. Güzel ekip olduk lafına gülerim. Çünkü ben onu bir kez Ekmek Teknesi'nde yakaladım. Diğer setlerde de yakın arkadaşlarım oldu. Ama bu sette herkesin enerjisi tuttu.

        Dizi Yeşilçam'ın Sev Kardeşim filminden esinlenilmiş bir senaryoya sahip. Sen de tam bir Yeşilçam aşığı mısın?

        Çok severim, Ertem Eğilmez filmlerine bayılırım. Hatta Türk filmleri koleksiyonum da var. İlkokulda vasiyetin ne olduğunu öğrenmişim ve günlüğüme vasiyet olarak "Beni Türk filmlerinin içine gömün" diye yazmışlığım var. Adile Naşit öldükten sonra onların ölünce filmlerin içinde yaşadığını zannediyordum. Ben basit hikâyeleri seviyorum. Bence acayip konulara gerek yok. Mesela Neşeli Günler filmine bak, turşucu hikâyesi basit ama çok güzel anlatılmış bir film.

        Şimdi dizi sektöründe basit hikâyelere dönüşü neye bağlıyorsun?

        Çünkü acayipliğe gerek yok. Bizim kuşak çatışmalarımız, Türk aile yapısı başlı başına dizi konusu değil mi? Herkes kendi evinde "Bizim evi çekseler dizi olur" demez mi? Kısacası ben işte basit gibi görünen o samimi ve gerçek işleri seviyorum.

        Dizinin adı Aşk Emek İster ama bu devirde kimsenin aşka emek harcayacağı yok. Neden bu hale geldik Ekin?

        Bu bence İstanbul'un sorunu. Çünkü İstanbul hızlı koşturmamız gereken bir şehir. Bu hızda da hiçbir şeye tahammülümüz kalmıyor. Mesela ben çok hızlı bir telefon kullanıyorum. 3 saniyeden açtığı bir sayfayı 5 saniyede açtığında sinirleniyorum. Artık hiçbir şeye tahammülümüz yok. Herkes 24 saat koşturuyor. Bu devirde ilişkilere de, aşklara da emek harcanmıyor.

        Eskiden ‘Biz' olmak diye bir kavram vardı, şimdi demode oldu. Şimdi moda ‘Ben'...

        Yaşam şartları yüzünden insanlar bencilleşmek zorunda kalıyor. Ben İzmirliyim ve 12 yıldır burada yaşıyorum. İlk geldiğim zaman arkadaşlık ilişkileri beni şaşırtıyordu. Artık alıştım ve kızmıyorum.

        İlk geldiğinde nelere şaşırıyordun?

        Bağ kuramıyordum. Çünkü yakın arkadaşlıkların arasına çıkar ilişkileri giriyordu. İzmir'de ben işe girdiğimde yakın arkadaşım mutlu olurdu. Burada ne kadar yakın arkadaş olursanız olun, siz başrol aldığınızda arkadaşınız mutlu olmuyordu. Çünkü o bir savaşta ve o savaşı kaybettiğini düşünüyordu. Burada salt dostluklar kurulamıyor.

        Peki, nasıl alıştın?

        O bağı kurmamaya çalışıyorum. Sonucunun öyle olabileceğini düşünüp üzülmüyorum. Çok yakın arkadaşlarım var. Eğer bir gün şartlar değişirse arkadaşlığımızın kopma ihtimalini düşünüyorum. O nedenle hayal kırıklığına uğramıyorum. Çok az dostum var.

        MURAT HAKKINDA KONUŞAMAMAM'

        12 senedir bu sektördesin ve inişli çıkışlı dönemler yaşadın. Keşkelerin var mı yoksa tam da istediğin noktada mısın?

        Ben hiç kariyer planı çizmedim ve yapılabileceğini de düşünmüyorum. Çünkü bu sektörde her şey profesyonel yürümüyor. Kimse size işinizin devam edeceğinin garantisini veremiyor. Ama altın kaybolmaz diye bir laf var. Eğer oyunculuğumu ve pozitif düşüncemi hep koruyabilirsem hayat güzel işler ve kariyeri oluşturur.

        Peki, Aşk Emek İster'de mutlu musun?

        Tutmayan işlerim oldu ama o olasılığı düşünerek kabul ettim. Mesela Karakol sert bir işti. Onun tutma olasılığı zordu ama o rolü oynamak istedim. Çoğunun da garanti tutacağından emin olduğum işler oldu ve uzun sürdü. Sektör şu an kötü durumda ve bence bu diziye ihtiyaç var. Başladıktan sonra benzer örnekler de gelecek. İnsanlar hem çok eğlenecekler hem de ağlayacaklar.

        Senin bu sektörde sırrın ne?

        Başka bir şey yapıyor olsaydım da aynı şeyi söylerdim. İnanmak ve özgüveninizin yerinde olması gerekiyor. Kendinizle ilgili en ufak bir tereddüttünüz olursa o anlaşılır. Bir de oyunculukla ilgili çalışmak ve ilişkileri sıcak tutmak lazım. Ben inanıyorum ve inandırıyorum. Fakat bu işe başlamak için şans gerekiyor. Benim ki Best Model yarışmasıyla oldu. Finalistler Osman Sınav'la tanıştırılıyordu. Eğer o yarışma olmasaydı nerede ve nasıl olurdum bilmiyorum. En önemlisi şans.

        Son olarak Murat Dalkılıç'la evleneceğinizi beklerken neden ayrıldınız?

        O konuda yapımcımız ve menajerimizle aldığımız konuşmama kararımız var. Murat hakkında konuşamam.

        Kanser değilim'

        Ekin, geçtiğimiz günlerde göğsünde bir kist çıktığı ve kanser korkusuyla yaşadığına dair bir haber çıktı. Doğru mu?

        Benim annem 8 sene önce meme kanseri oldu ve iyileşti. Ama kız kardeşim ve benim rutin kontrollere gitmesi gerekiyor. Ben yine kontrole gittim. Ardından da böyle bir haber çıktı. Çok şükür öyle bir şey yok. Ama korkuyu kâbusumdur kanser. Artık insanlar grip olur gibi kanser oluyor. Zaten annem nedeniyle de korkuyorum. Her kontrole gittiğimde ister istemez bir korku yaşıyorum. Ama çok şükür testlerim temiz çıktı. Kanser değilim.

        Yeni oyuncular keşfedilebilir'

        Oyunculuğa başlamak için şansa ihtiyacı olduğunu söyleyen Ekin Türkmen, bir platform kurduğunu açıkladı: "İstanbul'da bile oyuncuların kendini göstermesi çok zor. Bazen sete oyuncu olamayacak kişiler geliyor. Ben de içimden ‘Neden oyuncu değil de, onlar burada' diye düşünüyorum. Bir de mesela Adana'da oyuncu olan birinin İstanbul'da kendini göstermesi çok zor. O nedenle www.applebox.com diye bir site kurdum. Oraya her yerden videolarını, fotoğraflarını ve CV'lerini yükleyebilirler. Cast direktörlerinin de bu siteden haberi var. Böyle bir platformla yeni birileri keşfedilebilir."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ