Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar ‘Kızıma vasiyet ettim, kitap ben öldükten sonra çıkacak’

        Yeşim Salkım, uzun bir aradan sonra ‘Alaturka-Arabesk’ geceleriyle sahneye çıkıyor. Çarşamba akşamı Desibel’de sahne alacak olan Salkım ile provalarda buluştuk. Türk Sanat Müziği mezunu olan Salkım’ın repertuvarında 2500 şarkı var. Anlayacağınız yüreğe dokunan birbirinden güzel şarkılar söyleyecek. Kendisiyle müziğin yanı sıra kızı Gizem’e bıraktığı mirasını da konuştuk. Hayatındaki merak edilen hatta bilinmeyen birçok şeyi içeren ‘Gündüz, Gece ve Yüzleşme’ isimli 2 kitaptan oluşan otobiyografisini... Malumunuz bir dönem fırtınalı bir evliliği olmuştu Yeşim Salkım’ın. Bunu ve daha birçok şeyi otobiyografisinde okuyacaksınız. Ancak Yeşim Salkım öldükten sonra...

        ‘BİR TAVRIN VE TARZIN OLMALI’

        Nereden çıktı alaturka-arabesk?

        Baktığın zaman Batı müziği şarkılarımızın kökü de arabesk. Bas gitarı, ritimleri çıkar kökü arabesk. Hiçbirimiz Batı müziği yapmıyoruz. Rock’çıların çoğu da arabesk yapıyor. Uzun süredir bu projeyi yapmak istiyordum. Yelda Önen ve Ergun Yıldız’a nasip oldu. Güzel bir repertuvar hazırladık. Herkesin bir arada söyleyebileceği, tenden cana değecek şarkılar olacak.

        Daha önce alaturka bir albüm yapmıştınız.

        Evet, Türkiye’deki ilk albüm. Ben 19 şarkılık ‘Vefa Borcu’ albümünü yaptıktan sonra herkes yaptı. Alaturka benim gerçek eğitimim. Türkiye’ye baktığın zaman alaturkayı benden daha iyi okuyacak birileri korolarda var. Birkaç da duayen.

        Eğitimini alan insanlar da herkesi kolay beğenmiyor.

        Beğenmem. 45 yaşındayım artık ukalalık da yaparım. Kimse kusura bakmasın.

        Gazino günlerini hatırlayacağınız sanırım.

        İnşallah. Eskiden böyleymiş, çok güzelmiş. Annem en güzel kıyafetleriyle gittiklerini, lerini, kadının kadın gibi giyindiği söyler.

        Kadının kadın gibi giyinmesi ne demek?

        80’lere gelene kadar kadının saçıyla, makyajıyla çok şık olduğunu görürüz. Mini eteğin bile usturubu var. Sonrasında ne bulursak giydiğimiz bir dönem geliyor. Çuval gibi... Ben de giyiyorum. Zarafet yok artık. Zarif olmadığımız için ortaya karışık bir şey çıktı. Erkekler de öyle. Erkeğe hiç yakışmayan renkler kullanılıyor.

        Erkeklerin pembe, sarı pantolonları var.

        Şahane oluyorlar, hiç bakmıyorum bile. Aman hele o kısacık ayak bileklerini gösteren pantolonlarıyla bence hiç hoş görünmüyorlar.

        Eşiniz öyle giyinse.

        Giyinmez.

        Giymek ister de giyemez mi?

        Yok giymez. Tarzını bulamazsan kafanda bir problem var demektir. Senin bir tarzın, tavrın olmalı. Ben 25 senedir bu işi yapıyorum, tavrım hep aynıydı. Eşim de kendine münhasır olduğu için hayatta giymez.

        Sevmediğiniz kıyafetler giyseydi de aşk affetmez miydi?

        Affeder mi bilmiyorum ama zaman içerisinde değiştirilirdi.

        Kadın, erkeği değiştiriyor mu?

        Kadınlar, erkeklerin annelerinden sonraki ikinci anneleri konumunda. Erkekler de ne kadar inkâr etseler o kontrolü seviyorlar. Eve geldikleri zaman düzenin olmasını seviyorlar. Bunda bir sakınca yok. Adam elinde çiçekle geldiğinde mutlu oluyorsan, o da dolabı açtığında düzgün bir şey gördüğünde mutlu olur. Bunun yanlış olduğunu tartışan insanları da ben anlamıyorum.

        Hayatta çok fazla keşkeniz var mı?

        Yok Allah’a çok şükür. 40 yaşına kadar oluyor ama 40 yaşını atlatınca “Amannnnn” diyorsun. En son şarkım benim ‘Mor Menekşe’dir. Allah herkese çiçeğini sulamayı, çaydanlığında kaynayan çayını içmeyi nasip etsin. 60-70 yaşına geleceğiz. O yaşta çayın kaynıyorsa, sulayacağın çiçeğin varsa tamam. Allah sahip etsin. Zaten 5 metre kadınlara, 7 metre erkeklere, bir de pamuğu tıkadın mı gidiyorsun!.

        'Yeni nesil oyuncular ıslah olmalı’

        Yeni nesil oyuncuları nasıl buluyorsunuz?

        Biraz ıslah olmalılar.

        Ne demek bu?

        Dizi, suya yazı yazmak gibidir. 3 sene diziniz tutar, harika! Ama sonra işiniz tutmaz ve sokakta sizi kimse hatırlamaz. Bunu unutmasınlar.

        Çok çabuk mu havaya giriyorlar?

        Ooo ben söylemeyeyim, yapımcılar söylesin. “Ben artık metroya binemem, tanınıyorum” diyenler var.

        ‘Son günah keçimiz Deniz’

        Niran Ünsal’ın seksi klipler konusunda yaptığı açıklamalara katılıyor musunuz?

        Evet. Abartmasın ama. Her şey dozunda güzeldir. Kendisine telefon açıp onu da söyledim.

        Deniz Seki hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Onu sahneye çıktığı ilk günden beri tanıyorum ve çok seviyorum. Deniz’e haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Hep bir günah keçisi aranır. Sanırım son günah keçimiz Deniz.

        Zerrin Özer “Türkiye’de yüzde 50 erkek biseksüeldir” diyor.

        Zerrin dediyse vardır birbildiği. Ben bilmiyorum çünkü gezmiyorum.

        'Her şeyi isim vererek anlattım'

        Geçmişe baktığınız zaman çok acayip şeyler yaşadınız...

        Birçok kişinin yarısını bildiği şeyler yaşadım. Bir de bende olanlar var.

        Öğrenecek miyiz onları?

        Ben yaşarken öğrenemeyeceksiniz. Öldükten sonra çıkacak bir kitap yazdım. Kızıma vasiyetim o benim.

        Her şey mi var içinde?

        Evet. Şimdi çıkarsa ‘tu kaka’ olurum, o zaman çıkarsa kahraman.

        Kendiniz mi yazdınız?

        Evet. Kitap hazır. Her şey tüm detaylarıyla yazıldı. İsimler de dahil... 2 ayrı kitap. Adı ‘Gündüz, Gece ve Yüzleşme’. 1 senede tamamlandı. Kendimle ilgili bir yüzleşme kitabı. Ben yazar değilim. Yazmış olmuş olmak için yazmadım. Gerçek bir kitap yazmak istedim.

        Gündem değişecek mi?

        Bilmiyorum, ben ölmüş olacağım. Bir şey değişsin diye uğraşmıyorum. Benim evladıma mirasım. O da daha okumadı. Ben ölünce okuyacak.

        O kitap çok satar. Filmi bile yapılacak belki...

        Belki. Ben olmayacağım, bilmiyorum kitap çıktıktan sonra olacakları.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ