MemurSen Manisa İl Temsilcisi ve EğitimBirSen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner; 28 Şubat postmodern darbesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Darbe’nin, toplumları ve ülkeleri kontrol altında tutmak için geliştirilen emperyalist bir düzenek olduğunu vurgulayan Öner, ‘’28 Şubat darbesiyle, ikna odaları kuranları, üniversite kapılarına turnike koyduranları, başörtülü kızlarımıza şiddet uygulayanları ve cuntanın yanında durup milli iradeye, demokrasiye ve hürriyete yönelik taciz suçlarına ortak olanları unutmadık, unutmayacağız da.’’ dedi.
'Müesses nizamın taşeronlarının rüyalarını milletimizle birlikte kabusa çevirdiklerini' belirten Öner açıklamalarına şu şekilde devam etti: ‘’MemurSen olarak; kendilerini milletin ve iradesinin üstünde görenleri, milletin tanklarını “demokrasiye balans ayarı” çekmek için kullananları millet düşmanı ve emperyalist uşağı olarak kodladık. Postmodern darbeye, mevzuatına, uygulamalarına ve müktesebatına karşı ilk günden bugüne 24 yıl boyunca, alanlardan mahkeme salonlarına her zeminde mücadele ettik. Bu mücadelenin sivil toplum olmanın, emek mücadelesi vermenin yüklediği doğal sorumluluklar olduğunu kabul ettik ve bu gerçeğin altını çizdik. 28 Şubat fiilleri ve failleriyle birlikte; millet yönüyle hakhukukadalet kavramlarını ayaklar altına alma hadsizliğinin, devlete bakan tarafta ise bütçe imkanlarını talan etme yolsuzluğunun ana eylem olarak benimsendiği vesayet terörü iklimini benimsemiş ve hakim kılmıştır. Bu süreçte, müesses nizamın taşeronlarının, aslında, talan siyasetini son verenlere, bunun da ötesinde 'talan bu düzenin doğal soncudur' diyerek, başka bir yol, başka bir dünya mümkündür fikrini kuvveden fiile çıkaranlara karşı ne kadar tahammülsüz olduklarını gösterdi. Direnen Adam Prof. Necmettin Erbakan başbakanlığında kurulan 54. Hükümetin oluşturduğu düzenekle, sistemin kaçaklarını bulup, borç faiz denkleminden beslenen bezirgan ekonomisine darbe indirdiğini ve nihayet battı diyerek komprador sermayeye peşkeş çekilmeye hazırlanan KİT’leri kara geçirdiğini bir kere daha hatırlamak gerekiyor. Müesses nizama göre bu politikalar büyük suçtur ve suç ne kadar büyükse ceza da bir o kadar büyüktür. Nihayet, o kara kışın oluşturduğu iklimin açtığı yaralara hala sızlamaktadır."
" Bu iklim sayesinde, ülkesinin insanlarına ve onların inançlarına yönelik yıkıcı kin stratejisine dayanan ve zorbalık taktiğini kullanan vesayet düzeneği hızla kuruldu ve acımasızca kullanıldı." diyen Öner," Anadolu insanının, irfanının ve mayasında mündemiç imanının iktidara gelmesinin oluşturduğu şuursuz intikam hırsıyla işletilen bu düzenek; 'ceberrut devletin dayanağı' ve 'vesayet uygulamalarının üretim ağı' oldu. Bugünden geçmişe baktığımızda, 'İrtica bin yıl sürerse 28 Şubat da bin yıl sürecektir' söylemiyle millete namlu doğrultan cuntacıların milletin verdiği imkanları istismar ederek elde ettikleri kirli güç ve bu kirle inşa ettikleri kibir kuleleri; milletin ortaya koyduğu emsalsiz direnç ve Anadolu’yu medeniyet coğrafyasının umudu haline getiren kadim bilinçle bizatihi ; millet tarafından yerle yeksan edildi. Bin yıllık vesayet rüyaları, milletin ferasetiyle kabusa döndü, düzenekleri tepelerine çöktü. Millet; hem sorumluluk hem de iradeyi ele aldı. Sonrasında ise darbecilere ve vesayetçilere yargı eliyle yaptıklarının hesabını sordu. Vesayet düzeneği ve düzenlemeleri ortadan kaldırıldı, düzeneğin faillerinden 21’i müebbet hapisle cezalandırıldı." dedi.
Öner açıklamasını şöyle tamamladı:" Öte taraftan, irtica söylemiyle kılıfladıkları gerekçelerle ihraç edilenlerin, istifaya zorlananların göreve yeniden başlamalarına, açıkta geçen süreleri çalışmış gibi sayılmalarına, başörtülü olarak görev yapmalarına yönelik her biri takdiri hak eden düzenlemeler yapıldı. Güne ve yarına dair sorunlar giderildi, ne var ki, geçmişteki kayıplar giderilmedi, vesayet döneminin verdiği zararlar tazmin edilmedi. Bir başka husus da şudur: irtica söylemiyle açılan ve cunta karşısında hazırolda duran hakimlerin verdikleri mahkeme kararlarının da yok hükmünde sayılması gerekir. Zira söz konusu mahkeme kararları, millet adına değil esareti altında oldukları vesayet adına verildi. İdarenin vesayet altında olduğunu, yürütmeye yönelik vesayet uygulandığını kabul edip yargı alanında bu vesayetin olmadığını düşünmek, kabul etmek, 28 Şubat’ı küçültmek, darbe gerçeğini küçümsemek olur. 28 Şubatın mağdurlarının haklarını tahkim, hukukunu tanzim ve zararlarını tazmin etme iradesi; adaletin gereğidir, medeniyetin gereğidir, inancın, izanın, ahlakın ve hukukun gereğidir. Ve bu irade, 28 Şubat’ın faillerini mahkum etme iradesinden daha az önemli değildir. MemurSen ailesi olarak diyoruz ki, adaletsizliği bitirecek, adaletin varlığını hissettirecek, vesayet mağdurlarının, 28 Şubat mazlumlarının hukukunu inşa edecek, haklarını ihya, itibarlarını iade, zararlarını tazmin edecek kararlar, kararnameler, kanunlar yürürlüğe koymak mazlum ve mağdurlara karşı borcumuz ve tarihe ve geleceğe karşı ortak sorumluluğumuzdur.’’
-
Son Dakika
-
Canlı Yayın
- Gündem
- Ekonomi
-
Dünya
- Spor
- Magazin
-
Kadın
-
Soru Bankası
- Sağlık
-
Yazarlar
-
Yaşam
-
Çocuk
- Teknoloji
-
Kültür Sanat
-
Gastro
-
Röportajlar
-
Grafik Haber
- Galeri
- Video
- Akıl Oyunları
-
Yerel Haberler
- Servisler
- Portallar
-
Hafta Sonu
- 7x24
-
Vefat
-
Künye
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır.
Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.