Martin Linnes: "Terim, 'İstersek şampiyon olabiliriz' dedi"

Martin Linnes sadece Galatasaraylıların değil, rakiplerinin de saygısını kazanmış bir futbolcu. Sarı kırmızılı takımda geçirdiği 3 sezonda ikinci şampiyonluğunu yaşayan Norveçli sağbek, Habertürk TV’den Ayhan Şensoy’un sorularını yanıtladı.

27 yaşındaki oyuncu, sezon içinde yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen, verdikleri mücadelenin karşılığını aldıklarını söyledi. İşte Linnes'in açıklamaları:

- Bu sezonki şampiyonluk, geçen seneye göre daha zor oldu. Sana göre sebepleri nelerdi?

"Haklısınız, zor bir sezon oldu. Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmemiz işimizi zorlaştırdı. Hocamız ve futbolcu arkadaşlarımız çok ciddi cezalar aldı. Takımda önemli sakatlıklar yaşandı. Sezonun ilk yarısında çok puan kaybettik. Bütün bunlara rağmen şampiyon olmayı başardık. Unutamayacağımız bir sezon oldu. Hocamızı, teknik heyette yer alan tüm isimleri ve takım arkadaşlarıma verdikleri mücadele için sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum."

- Sezonun ilk yarısındaki Beşiktaş mağlubiyetinden sonra ligde 19 maçlık bir yenilmezlik serisi yakaladınız. Özellikle benim de yerinde takip ettiğim çok başarılı geçen bir devre arası kampı vardı. Kampta neler yaşandı?

"Ocak ayında kısa bir tatil yaptıktan sonra toplandık. Hocamızla yaptığımız görüşmede, sezonun ilk yarısında yaşadığımız her şeyi geride bırakmamızı söyledi. Fatih Terim bize, 'Bütün olumsuzlukları geride kaldı. Artık önümüzde 17 maç var. İstediğimiz halde şampiyon olabiliriz' dedi. Devre arası kampını çok iyi geçirdik. Ocak ayında bize katılan Alberto Bartali fiziksel eksiğimizi kapattı. Fatih Hoca da bizi mental açıdan çok iyi hazırladı. 8 puan geride olduğumuz günlerde bile takım içinde bir inanç vardı. Bu inanç bize 2 kupayı birden getirdi. İkinci yarıda hiç yenilmeden şampiyon olmayı başardık."

- Şampiyonlar Ligi’nde kolay kabul edilen bir gruptan çıkamadınız. Sana göre sebepleri nelerdi? Bu sezon Devler Ligi’nde başarılı olmak için neler yapılmalı?

"Şampiyonlar Ligi farklı bir seviye. Defansif ve ofansif açıdan çok dikkat edilmesi gerekiyor. Ofansif açıdan bulduğunuz fırsatları gole çevirmeniz gerekiyor. Defansif olarak ise daha katı, daha agresif ve daha sert olmalısınız. Bu sezon bu iki konuda eksik kaldık. Yaz kampında, yeni katılacak oyuncularla birlikte bu iki konuya daha fazla odaklanarak, önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi'nde daha başarılı olabiliriz."

- Sezonun ikinci yarısında daha çok sol bekte oynadın. Sağ bek ve sol bek oynamak arasında ne gibi farklar var? Hangi tarafta kendini daha iyi hissediyorsun?

"Ana pozisyonum sağ bek. Hatta sezonun ilk yarısındaki Fenerbahçe maçında orada neler yapabileceğimi gösterdim. Ancak sağ bek de olur, sol bek de olur, başka bir mevki de olur. Sonuçta hocamın takdiri önemli. Takımın ihtiyaçları önemli. Samimi olmak gerekirse, sağ bekte oynamayı tercih ederim."

- Martin, Türkiye’de saha içi ve saha dışında çok kaotik bir futbol iklimi var. Ama sen her daim sakinsin. Bunu nasıl başarıyorsun?

"Tabii ki bu benim karakterim. Bu şimdi olan bir şey değil. Hep böyleydim. Utangaç bir kişiliğe sahibim. Bunu sahada da görebiliyorsunuz. Benim karakterim bu. Sonuçta hakeme itiraz ederek, onun kararını değiştiremem. Saha içinde kavgadan, tartışmadan ziyade, takım için en iyisini yapmaya odaklanıyorum."

- Martin, Norveç’te 100 yılda yaşanabilecek olaylar, Türkiye’de 1 haftada oluyor. Buraya geldiğinde neler hissettin. Bu sosyolojik farklılığa alışma süreci nasıl geçti?

"Türkiye ile Norveç'e baktığında aralarında sadece 3.5 - 4 saat yol farkı var. Ancak kıyaslama yaptığında bambaşka iki ülke. Norveç'te insanlar sizin de belirttiğiniz gibi daha kolay, daha sakin bir hayat yaşıyorlar. Norveç kültüründen Türkiye'ye gelip, adapte olmam kolay olmadı. Hem saha içinde hem de saha dışında alışmam 6 aylık bir süre aldı. Türkiye'de daha farklı, daha tutkulu bir hayat var. Burada insanlar daha çok duygularıyla hareket ediyor. Bu benim Türkiye'yi daha çok sevmemi sağladı."

- Taraftar seni çok seviyor. Sözleşme uzatman onları çok mutlu etti. Galatasaray taraftarı hakkında neler söylersin?

"Şampiyon olduğumuz Başakşehir maçına Norveç'ten arkadaşlarım geldi. Arkadaşlarım, İngiltere, İspanya, Almanya ve dünyanın birçok yerinde maç izlediklerini ancak böyle bir atmosferi hiçbir yerde görmediklerini söylediler. Galatasaray taraftarı gerçekten muhteşem. Onları çok seviyorum."