Dicle Haber Ergenekon salonuna nasıl girdi?
Özay Şendir yazdı..
Ergenekon Davası'nı takip edecek ajanslar içinde biri çok dikkatimi çekti.
Dikkatimi çeken ajans Dicle Haber Ajansı...
Dicle Haber Ajansı, internet üzerinden Türkçe,Kürtçe ve İngilizce yayın yapıyor.
Yayın politikası ve öne çıkardıkları haberler DTP ve PKK çizgisinde...
Aslında bu kadar uzun uzun anlatmaya da gerek yok,internetin arama motoruna Dicle Haber Ajansı diye adını yazmanız yeterli.
Orada PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle Ajans'ın İstanbul ofisine yapılan baskından,Mersin'de PKK'ya karşı yapılan operasyonda yakalanan muhabire
kadar çeşit çeşit haber bulabilirsiniz.
Karşınızda çıkacak başlıklar arasında ROJ TV'nin Danimarka Meclis Başkanı'na yolladığı mektupta Dicle Haber Ajansı'na yönelik övgü cümlelerini de bulabilirsiniz...
Demokratik, en azından öyle olduğunu var saydığımız bir ülkede yaşıyorsak,bunların hiçbiri Dicle Haber Ajansı'nın Ergenekon duruşmalarının yapıldığı salona girmesine engel değil.
İş ki Türkiye genelinde ve özellikle de Güneydoğu'da çok sayıda bürosu olan bu ajansın Basın-Yayın ve Enformasyan Genel Müdürlüğü'nde kaydı olsun...
Kurumun internet sitesinde kaydı olan tam 16 haber ajansı var ama içlerinde Dicle Haber Ajansı yok.
İnternette bir eksiklik mi var diye Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nü aradım,soruma cevap alamadım.
Başbakanlık Basın Merkezi listesine baktım,orada da Dicle Haber Ajansı adını göremedim...
Bu şartlar altında Dicle Haber Ajansı da dahil olmak üzere davayı izlemesine izin verilen ajansların neye göre belirlendiğini sormak hakkım.
Ajans diye antentli kağıdı olan her kuruma izin mi verildi yoksa bu izinler verilirken Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne kayıtlı olmak yani
resmen var olmak gibi bir şart arandı mı?
TARAF'A "İÇERİDEN BİLGİ" SORUSU
Taraf Gazetesi içeriden alınan bilgilerle haber yapmayı seven bir gazete.
Hoş Taraf'ın içeriden bilgi alabildiği tek kurumun Silahlı Kuvvetler olması ilginç ama konumuz o değil...
Şimdi hem size hem de Taraf yönetimine bir sorum var:
Babasının, "saçının telini kimse görmesin" diye başını örtmesi için baskı yaptığı bir genç kız var.
Genç kız baskıya karşı önce direniyor,babasını konuşarak ikna etmeye çalışıyor.
Baktı ki baba ikna olmuyor,o zaman genç kız çareyi berbere gidip saçlarını kazıtmakta buluyor.
Bildiğim kadarıyla kız babasını da dava edecekti ama işin o kısmına dair haber alamadım.
Türkiye'de değil ama Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir ülkede bulunan bu kızla aylar önce bir röportaj yapıldı.
Yapılan röportaj Taraf'ın yazı işleri masanına ulaştı ama oradan bir türlü sayfaya gidemedi...
Her gazetenin hangi haberi verip hangi haberi vermeyeceği kendi kararıdır.
Ne benim ne de bir başkasının buna karışmaya hakkı yok.
Ancak,türban dahil her konuya bireysel özgürlük penceresinden baktığını söyleyen bir gazetenin bu röportajı yayınlamaması bana garip geldi.
Taraf'a göre bireyin dini inancını yaşama ve türban takma özgürlüğü bireysel özgürlük olarak savunulabilir ama tam aksi savunulamaz mı?
Özgürlük yüzde 50-50 ya da yüzde 90-10 savunulabilir birşey değildir.
Özgürlüğü savunursunuz ya da savunmazsınız...
Duruma göre pozisyon alırsanız oranız buranız oynamaya başlar.
