'Dinle bağlantım iyi insan olmak üstüne kurulu'

HT PAZAR / Aslı ÖZTÜRK

Yıllardır Habertürk TV’de Türkiye’nin Öteki Gündem’inin konuşulduğu programla ekranlarda olan Pelin Çift, artık Show TV ekranlarında yayınlanan “1 Milyon Kimin?” adlı yarışma programını da sunuyor

"Sizi ailecek beğenerek izliyoruz" cümlesini sadece biri için kullanabilecek olsam, ben bu hakkımı Pelin Çift'ten yana kullanırdım. Çünkü izlediğim dizilerin günlerini bile bilmeyen ben, Pelin ne zaman ekranda olsa haberdarım. Babamın "Bu kız çok bilgili, programına bayılıyorum" tarzındaki söylemleri size bir önceki cümlemin sebebini de açıklamıştır diye umuyorum. Kendisi bu haftadan itibaren Show TV'de yayınlanan "1 Milyon Kimin" programının sunucu olarak göreve başlamışken, ben de evimizde sürekli bahsi geçen güzel sunucuyla keyifli bir sohbet gerçekleştirdim.

Seni hiç yarışma programı sunucusu olarak hayal etmemiştim.

Benim için de sürpriz oldu. Teklif geldiğinde önce tereddüt ettim. Ama becerimi farklı bir alanda sınamak, kendimi farklı bir kulvarda görmek istedim. Güzel bir tecrübe olacağına inanıyorum.

Bizim zihnimizde Öteki Gündem'le birlikte oluşmuş Pelin Çift imajına etkisi ne yönde olur sence?

Olumsuz bir etkisi olacağını sanmıyorum. Her programın kendine has bir ruhu, havası vardır. Ciddi bir program sunuyorsanız ona göre giyinip ona göre tavır alırsınız. Ayrıca Öteki Gündem'de de yerine göre gülüp eğlendiğimiz oluyor. Elbette şov programında daha çok eğlence var. Haliyle tavrım daha rahat... İzleyici, görevimin gereğini yerine getirdiğimi bilecektir.

Yarışma hakkında bilmemiz gereken neler var?

Yarışan 19 kişiden biri, büyük finalde 1 milyonun sahibi olacak. Bir kişinin hayatı değişecek. Üstelik bunu şansıyla değil; zekâsı, kuvvetli hafızası ve stratejisiyle yapacak. Yani hak eden milyoner olacak.

Senin için neler değişecek peki? "Eğlence programı" formatındaki programlara yönelmeyi düşünür müsün?

Seyirci beni bu alanda sevecek mi, ben kendimi bu alanda mutlu hissedecek miyim, iyice deneyimlemek lazım. Öteki Gündem hazırlamaktan ve sunmaktan çok keyif aldığım bir program. Dolayısıyla farklı formatlarda işler yapsam da, onu bırakmayı düşünmüyorum.

Zaten bu dönemde de iki programı birlikte götüreceksin değil mi?

Evet, çok yoğun bir dönem. Mesleki anlamda bana katkılarını düşünerek motive oluyorum. Yeni şeyler öğrenmek bende her zaman dinamo etkisi yaratır.

'CİN, PERİ PROGRAMI YAPMADIK'

Öteki Gündem'de işler nasıl yürüyor?

Programda bazen gündemi konuşuyoruz, bazen de merak ettiklerimizi. İçeriği Habertürk program müdürü, aynı zamanda yakın dostum Ebru Yücel'le hazırlıyoruz.

Sen program öncesinde nasıl bir hazırlık süreci yaşıyorsun?

Kaynak taraması önemli. Kitap ve iyi araştırılmış internet taraması yapıyoruz. Sonra programa kadar okuyorum. Notlar alıyorum. İşin güzel tarafı artık her program bende bir basamak oluşturuyor.

Programda dinsel konulara ve mistik olaylara da sıkça yer veriyorsunuz. Sen kehanetlere inanan biri misin?

Kehanetlerin, kehanetlere inananlar var olduğu sürece gerçekleşeceğine inanıyorum.

Nasıl yani?

En basit örnek Ortadoğu'nun ve dünya siyasetinin kilit ülkesi İsrail. Hiç durmadan Süleyman Mabedini arıyorlar. Mabed, onlara göre dünyanın sonuyla ilgili kehanetlerde kilit noktada. Operasyonlarına Tevrat'tan isimler veriyorlar. Son savaşın, Armageddon'un yaşanacağına inanılan Mecido tepesinde mezarlık satın almak için servet ödüyorlar. Orada defnedilmek ve savaş sonrası oradan dirilmek için insanlar ciddi paralarla bir avuç toprağın peşinde. Oturduğumuz yerden "Bunlar akıl işi değil" diyerek işin içinden çıkılamayacağını düşünüyorum. Ne kadar garip gelse de bunlar siyasetten yaşama, bazen savaşa kadar birçok unsuru belirliyor.

Programın içeriği nedeniyle eleştirenler de var...

Program bu kadar dikkat çektiğine göre elbette eleştirenler de olacaktır ama bazısına hak vermek mümkün değil, zira biz hiç spesifik cin, peri programı yapmadık. Ama şunu da söylemeliyim ki toplum olarak mistik konulara ve komplo teorilerine bayılıyoruz.

Ne gibi gizemler bunlar?

Mesela tarihçiler bile Lozan'ın gizli maddesinin peşinde. Bazıları hilafetin kaldırılmasının, bazıları alfabenin yenilenmesinin gizli maddeler olduğunu söylüyor. Herkes, giz arama ve bunu çözme peşinde. Bunu da çok uzun bir süre ne söylense inanan bir toplumdan, artık araştıran ve kendiyle yüzleşen bir topluma geçmemize bağlıyorum.

Senin iş dışında dinlere ya da dinler tarihine özel bir ilgin var mı?

Kutsala saygım her zaman vardı. Din ile özel bağlantım iyi insan olmak üstüne kurulu. Hayatım boyunca iyi bir insan olmak için uğraş verdim. Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu düşünürsek, dinler tarihi ve içindeki şahsiyetler, iyi birer rehber..

'İzleyici tercihi sunucu görseline dayalı değil'

Şu an ismi seninle özdeşleşmiş bir programı sunuyorsun. Halbuki mesleğe hava durumu spikerliğiyle başlamışsın. Nasıl oldu bu sıçrama?

"Armut piş ağzıma düş" durumunu hiç yaşamadım. "Deneyimli isimler nasıl sunuyor, nasıl hazırlanıyor" diye rejide oturur gözlem yapardım. Yani bu işin anahtarı; çalışmak, çalışmak, çalışmak...

Şans faktörü de önemli mi sence ekran önü için?

Şanslıysanız sizi birileri görebilir ya da elinize bir fırsat geçebilir. Ama hiç kimse sadece şanslı olduğu için kariyerinde yükselemez. Ekran önünde sizi milyonlar sınıyor, devamında seviyor ya da eliyor. Bu meslekte esas olan yetenek ve azim. Yazgı bence azmedenin yanında. Tabii torpil gerçeğini, tüm bu konuşmaların dışında tutuyorum

Güzellik de bir avantaj sağlıyor tabii...

Eğer beklenen sadece tüm ihtişamınız ve ışıltınızla magazin bandına pas atmanızsa, siz sunucu olarak, elbette çok güzel görünmek zorundasınız.

Ama?

Ama "Ben bilmem eşim bilir" yarışmasını ele alalım. İlker Ayrık çok mu yakışıklı? Hayır ama çok sempatik ve yetenekli. Haber bültenlerine bakalım. Kimini kadın, kimini erkekler sunuyor. Reytingler gösteriyor ki izleyicinin tercih sebebi sunucu görseline dayalı değil.

'Tüm kadınlara selam olsun'

Evlisin ve bebeğin var. İş, aşk ve bebek üçlüsünü birarada idare etmek zor olmuyor mu?

"Çocuk da yaparım kariyer de" diyen tüm kadınlara selam olsun. Gerçekten zor ama çok da güzel, mutluluk verici. Bebek, tüm yaşantımızı daha anlamlı kıldı. Anne olunca, empati yeteneğim gelişti. İnsanın ne kadar kıymetli olduğunu, nasıl zor yetiştiğini anladım. Mesleğimin öznesi insan; dolayısıyla bu durum elbette işime de olumlu yansıyor.

Nasıl bir ev yaşantınız var?

Eşim Okan bana çok destek oluyor. Zaten karşılıklı fedakârlıklar olmasa, hepsini birarada yürütebilmek mümkün değil. Bebekle birlikte artık yeni bir hayat başlıyor.

Nasıl bir hayat bu?

Deliksiz uykular unutuluyor. Dünya, bebeğin etrafında dönüyor. Hobiler, seyahatler bir süre bekleyecek, ne yapalım! Annemle babam olmasa amok koşucularına dönerdik.