Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, bazı belediye çalışanlarının FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla yargılandıkları davanın sona erdiğini ve tamamının beraat ettiğini hatırlatarak, "Başından beri söyledik. 'Bu dava, kumpas davasıdır' dedik. Hedef kesin olarak Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bizdik" dedi.

        Kocamaz, 2 Ağustos 2016 tarihinde Mersin Büyükşehir Belediyesine düzenlenen FETÖ operasyonunda gözaltına alınarak yargılanan belediye personellerinin tamamının 'beraat' etmesinin ardından düzenlediği toplantıda, başından bu yana olayın kumpas olduğunu savunduklarını hatırlattı.

        "15 Temmuz'da seçilmiş hükümetin arkasında durduk"

        Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki toplantıda, operasyona ve yargılanma sürecine ilişkin bilgiler veren Kocamaz, 15 Temmuz 2016 gecesi milletçe büyük bir badire atlatıldığını ve önemli bir sınavdan geçildiğini belirterek, "15 Temmuz’da bir başka şeye daha şahit olduk. Hürriyet aşığı aziz milletimizin mukaddesleri uğruna ölüm dahil her riski göze alabildiğini tüm dünyaya bir kez daha gösterdik. Hep birlikte sokaklara döküldük. Seçilmiş hükümetin arkasında durduk. Türkiye’nin dört bir yanında tek yürek olduk. 'Sonuna kadar demokrasi, sonsuza kadar cumhuriyet' diye haykırdık. Tanklara, füzelere göğüs gererek bir büyük felaketi hep birlikte engelledik. O karanlık utanç gecesini vatan, millet ve demokrasi aşkımızla aydınlattık" diye konuştu.

        "Başından bu ya 'bu dava, kumpas davasıdır' dedik"

        Hain girişimin ardından milletin meydanlarda demokrasi nöbeti tuttuğu sırada hainlerin de boş durmadığını söyleyen Kocamaz, ihanet şebekesinin işi sulandırmaya, at izini it izine karıştırmaya çalıştıklarını belirtti. Mersin Büyükşehir Belediyesine yönelik gerçekleştirilen ve bazı belediye çalışanlarının gözaltına alındığı operasyonun da FETÖ’cü hainlerin suyu bulandırma gayretlerinden biri olduğunu kaydeden Kocamaz, "2016 Ağustos ayında başlayan, iki hafta önce de sonuçlanan davada mağduriyet yaşayan, haklı çıkan bizler olduk. Başından beri söyledik. 'Bu dava, kumpas davasıdır' dedik. Kendi isteğimizle tanık olarak mahkemede ifade verdik. Gözetim altında tutulan arkadaşlarımızın 'Bize Burhanettin Başkanı ver, sen kurtul' yönünde baskı, tehdit ve telkinlere muhatap olduklarını açıkladık. Hedef kesin olarak Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bizdik. Bu kumpası bir yandan dikkatleri başka yöne çekmek, öte yandan yıllar öncesine dayanan bir hesabı kendilerince kapatmak için tezgahladılar" ifadelerini kullandı.

        "15 Temmuz'un puslu havasını ganimet bildiler"

        Tarsus Belediye Başkanlığı döneminde de hain FETÖ ile iki kez mindere çıktığını, o dönem kendilerine kumpas kuran savcının 15 Temmuz sonrası FETÖ üyesi olmaktan tutuklandığını hatırlatan Kocamaz, şöyle devam etti; "Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Bu hainler 15 Temmuz sonrasının puslu ortamında bizi bir kez daha mindere çekmeye çalıştılar. Şahsımızda bir şey bulamayınca bu kez etrafımızdaki kişileri, birlikte çalıştığımız bürokratları gözlerine kestirdiler. Dava sürecinde ve araştırmalarımız sırasında öğrendik ki, devletin çeşitli kurumlarına çöreklenen bu kripto yapı aslında aylar öncesinden hazırlık yapmış, belediyemizdeki çeşitli odalara dinleme cihazları yerleştirmiş. Hazırlanan sözde suçlama dosyalarını gerekçe göstererek bürokratlarımızın bazılarını ve özellikle de şahsımı, ortam dinlemesi, araç takibi ve evimin olduğu bölgede araç bekleterek yasa dışı bir şekilde dinlemeye başlamışlar. Suçlamalar hayali olduğu için tutturacak bir nokta bulamayınca, 15 Temmuz sonrasının puslu havasını ganimet bildiler. Usulsüz işlemlerle hiç ilgileri olmadığı halde bazı arkadaşlarımızın FETÖ ile irtibatlı oldukları sözde iddiasıyla gözaltına alınmalarını sağladılar. Bu da yetmezmiş gibi, gözaltındaki arkadaşlarımız üzerinde baskı kurmaya çalıştılar. Şantaj yaparak bilhassa şahsım aleyhinde ifade vermeye zorladılar. Bir yandan da işbirliği halinde oldukları medya kalpazanlarını devreye sokarak dezenformasyona giriştiler. Asılsız suçlamalarla dolu yayınlar yaptırarak kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalıştılar."

        "İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin yaptığı incelemeler bizi haklı çıkardı"

        Başından bu yana operasyonun kumpas olduğunu söylediklerini dile getiren Kocamaz, bu ihtimali göz önünde bulunduran İçişleri Bakanlığının, 22 Ağustos 2016 tarihinde Mersin’e müfettiş göndererek yapılan işlemleri incelemeye aldığını söyledi. Müfettiş incelemesi sırasında alınan ifadelerden, gözaltına alınan belediye bürokrat ve çalışanları ile ilgili emniyetin bir inceleme ve araştırmasının bulunmadığının ortaya çıktığını vurgulayan Kocamaz, "İçişleri Bakanlığı müfettişleri, yaptıkları inceleme sonucunda yargılama sonucunda Mersin Emniyet Müdürlüğü eski İstihbarat Şube Müdürü, eski TEM Müdürü ve bir kısım personel hakkında adli ve idari soruşturma yapılması gerektiği kararına vardı. Müfettiş raporu, 2 Ağustos günü gerçekleştirilen operasyonu yapan emniyet personelinin, ellerinde hiçbir bilgi ve belge olmaksızın bu işe kalkıştıklarını ortaya koyuyordu. Müfettiş incelemesi sırasında gözaltına alınan arkadaşlarımızla ilgili daha pek çok gerçek dışı iddianın şantaj vasıtası olarak kullanıldığı ortaya çıktı" şeklinde konuştu.

        "Bu yapının suç işleme tekniği FETÖ ile büyük benzerlikler göstermektedir"

        "Her işte bir hayır vardır. Eğer Büyükşehir Belediyemizin bürokrat ve çalışanlarına yönelik bu asılsız iddialar gündeme gelmeseydi, Mersin’imizdeki bu ihanet şebekesi saman altından su yürütmeye devam edecekti" diyen Kocamaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

        "Mahkeme kararı ve İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin incelemesi neticesinde, devlet kurumlarımıza sızmayı başarmış bu suç şebekesinin bazı unsurları deşifre olmuşlardır. Bu şer odağını bütün yönleriyle araştırmak ve tüm unsurlarıyla birlikte ortaya çıkarmak devletimizin görevidir. Bu arada tabii ki ben ve arkadaşlarım da Cumhuriyet Başsavcılığına gerekli dilekçeleri verecek ve bildiklerimizi anlatacağız. Ancak tam da bu noktada dikkat çekmek istediğimiz bir husus var. Bu illegal yapının suç işleme tekniği FETÖ terör örgütü ile büyük benzerlikler göstermektedir. Tıpkı FETÖ gibi, önce hedefteki şahıslarla ilgili asılsız suçlama dosyaları düzenlenmekte, bu sahte dosyalara dayanılarak dinleme kararı çıkarılmaktadır. Bir adım sonrasında başka şüphelilere aleyhe ifade vermesi için baskı yapılmakta, hatta sahte gizli tanıklar bulunmakta, posta yolu ile sahte isimlerle ihbar dilekçeleri verilmektedir."

        "Kumpasçıların, kriptoların, millet düşmanlarının sırtı bir kez daha yere yapıştı"

        FETÖ benzeri bir kumpas tekniğiyle hem kendisine hem de Büyükşehir Belediyesinin bürokrat ve çalışanlarına yönelik davanın, mayıs ayı başında sona erdiğini hatırlatan Kocamaz, "Gözaltılar gerçekleştiğinde tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. 'Suçu olan en sert şekilde cezalandırılmalıdır' dedik. Ancak ispatlanmadığı müddetçe insanlara suçlu muamelesi yapmanın büyük haksızlık olacağını ifade ettik. Sırf birileri iddia etti diye bir insana suçlu muamelesi yapılamayacağını dile getirdik. 'Bu belediyede Apo’cu da olmaz, FETÖ’cü de olmaz' diye haykırdık. Arkadaşlarımızın masumiyetinden emin olduğumuz halde komisyondan gelen talep üzerine hizmetlerimizi aksatmadan sürdürmek amacıyla tedbiren kendilerini açığa aldık. Uzun araştırmalar sonucunda cumhuriyet savcısı mütalaasını hazırlayarak yüce mahkemeye sundu. Töhmet altında bırakılmaya çalışılan arkadaşlarımız hakkında ortaya atılan iddialar haksız bulundu. Bu arkadaşlarımızın hiç birinin FETÖ ile uzaktan yakından ilgilerinin bulunmadığı gerçeği ortaya çıktı. Doğal olarak cumhuriyet savcısı arkadaşlarımızın beraatını istedi. Mahkeme heyeti de savcının mütalaasına uyarak büyükşehir davasından yargılanan isimlerin FETÖ ile herhangi bir ilgi ve alakasının bulunmadığı hükme bağladı. Yüce Türk adaletinin şaşmaz terazisi, kimin haklı kimin haksız oluğunu bir kez ortaya çıkardı. İlk günden beri 'kumpas' olarak nitelendirdiğimiz suçlamaların gerçek dışı olduğu yüce Türk adaleti tarafından tescillendi. Kumpasçıların, kriptoların, millet düşmanlarının sırtı bir kez daha yere yapıştı" dedi.

        "Abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan olsun"

        Yapılan haksızlıklar karşısında susup bekleyeceklerini kaydeden Kocamaz, "Devletimiz içerisine çöreklenen ve henüz tam olarak temizlenemedikleri anlaşılan şer odaklarıyla kanunlar çerçevesinde sonuna kadar mücadele edeceğiz. Önce Allah’a, sonra bize güvenen insanların güvenini boşa çıkartmayacağız. Bizler hayatları boyunca vatan, millet, bayrak, din, devlet, hak ve adalet uğruna mücadele vermiş, bu uğurda çeşitli tehdit ve şantajlara muhatap olmuş, kurşunlanmış, evleri taranmış, bombalanmış velhasıl nice badireler atlatmış insanlarız. Bir avuç kendini bilmezin tehdit ve şantajına pabuç bırakacak kadar ödlek insanlar değiliz. Biz kendimizden eminiz. Abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan olsun. 24 yıllık belediye başkanlığımız sırasında yaptıklarımız ortadadır. Kimseden korkumuz da yoktur, verilemeyecek hesabımız da" ifadelerini kullandı.

        Mersin’de FETÖ/PDY'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 2 Ağustos 2016 tarihinde Büyükşehir Belediyesine düzenlenen operasyonda, aralarında başkan yardımcısı, genel sekreter, özel kalem müdürü, daire başkanlarının da bulunduğu 14 kişi gözaltına alınmıştı.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Mersin haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Mersin Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler