Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Mezar taşı bilgileri kitap oldu
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. İlhami Yurdakul, Doç. Dr. Refik Arıkan ve Doç. Dr. Halim Demiryürek, Şeyh Edebali Türbesi bahçesinde bulunan 19 mezar taşındaki bilgileri kitap haline getirdi.

        Prof. Dr. İlhami Yurdakul, maddi kültür varlıklarının, şehrin dünü ve bugününe ışık tutan birer ayna konumunda olduğunu söyledi.

        Mezar taşlarından, kişilerin ne zaman doğup vefat ettiklerini, isim ve mensubu oldukları toplumu öğrenebildiklerini anlatan Yurdakul, konuyla ilgili şunları söyledi; "Tarihi mezar taşları, bir toplumun ve şehrin, hem dünü hem de bugününün cansız tanıkları, sicil kayıtları ve hafızasıdır. Bizler, bu tarihi mezar taşlarını korumaz ve muhafaza etmezsek, şehrin hafızasını ve kimliğini yok saymış olabiliriz. Dolayısıyla mezar taşları korunması gereken, ciddi kültür varlıklarımız arasında sayılmaktadır. Bir mezar taşının altında yatan faninin hayatta nasıl hikayesi varsa her bir mezar taşının da aslında kendine özel bir hikayesi var. Her mezar taşı ayrı bir sanat eseridir. Taş işçileri bu mezar taşlarını taş ocağından çıkarır, taş ustaları heykeltıraş gibi onları işler, bir edip ya da şair o taşa yazılacak olan metni hazırlar. Hazırlanan bu metni hattat en güzel şekilde taşa yazar ve hakkak ise bunu mezar taşına işler. Dolayısıyla bir mezar taşında, toplumun sanatın, edebiyatın ve diğer işlevlerin tümünü görmemiz mümkündür."

        REKLAM

        Prof. Dr. İlhami Yurdakul, incelenen mezar taşlarının, Bilecik'in Osmanlı Devleti'nin "kuruluş kenti" niteliğinin kanıtlarından olduğunu vurguladı. İncelemeleri sırasında ilginç örneklerle karşılaştıklarını aktaran Yurdakul, "İncelediğimiz Serdengeçti Ağası Seyyid Hacı Ahmet Ağa'nın mezar taşında, ailenin aidiyeti olarak 'Mehmetçikzade' ifadesi yer alıyor. Bu, bugün kullandığımız Mehmetçik kavramının aslında 18'inci yüzyılda orduda (Yeniçeri Ocağında) görevli bir kişinin aile adı olarak kullanıldığını gösteriyor. Mehmetçik ifadesinin çok eskiye giden bir hikayesinin ya da kullanımının olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

        Bilecik'te müftülük yapan 3 kişinin mezar taşlarına da ulaştıklarını bildiren Prof. Dr. İlhami Yurdakul, "Bilecik'teki mezar taşlarında yaygın olarak kullanılan beyitte şair şöyle diyor, 'Ziyaretten murad olan duadır, bugün bana ise yarın sanadır.' Bizim, burada verilen mesaja uygun olarak, bu maddi kültür varlıklarını koruyup kollamamız ve gelecek nesillere aktarmamız gerekir" derken bölgede metfun kişilerin kimliği, mesleği ve ölüm nedeni gibi bilgileri, görselleriyle kitaplaştırdıklarını kaydetti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ