Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Nilgün Belgün: ‘Tiyatro benim tek vazgeçilmezim’

        Nilgün Belgün, hayat hikâyesinden ve anılarından yola çıkarak sahnelediği ‘Nilgün Belgün’le Aşk ve Komedi’ isimli müzikli-danslı gösterisinin 500. temsiliyle hayranlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 23 Ekim’de seyirciyi Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde selamlayacak olan usta tiyatrocu, sanat hayatının 41. yılını da sahnede kutlayacak. Belgün, aradan 41 yıl geçmesine rağmen sahneye hep ilk günkü aşkla çıktığını söylüyor...

        ‘SEYİRCİM BENİ YALNIZ BIRAKMADI’

        Sanat hayatınızın 41. Yılını kutluyorsunuz. Geriye dönüp baktığınızda neler hissediyorsunuz?

        1976 yılında Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda ‘Haneler’ oyunuyla profesyonel olmuştum. Bugün, ‘Nilgün Belgün’le Aşk ve Komedi’nin 500. gösterisi için çok heyecanlıyım. 5 yılda bu rakama ulaşmak şahane. Tiyatroya ilk başladığım yıllarda bir hayli heyecanlıydım. Gelinen noktada bu heyecan hâlâ üst düzeyde.

        Tiyatroya başladığınız dönemle günümüzü kıyasladığınızda neler söylersiniz?

        O yıllarda gösteriler yaparken daha keyifliydim. Günümüzde sosyal medya ve dijital aletler insanları sanattan uzaklaştırdı. Ama ‘Nilgün Belgün’le Aşk ve Komedi’de seyircim beni bir gün bile yalnız bırakmadı. Tek kişilik gösteri ciddi bir enerji istiyor. İnanın benim yaptığım bu gösteriyi 30-40 yaşlarında biri zor becerir ama ben çok çalışkanım. Bugüne kadar en çok tiyatroyu sevdim, hayatta tek vazgeçilmezim tiyatro oldu. Her şeyden vazgeçebilirim ama tiyatrodan asla!

        ‘ŞU ANDA TEK RAKİBİM KENDİMİM’

        Komedi dünyasında erkek egemenliği var. Hemcinsleriniz neden sahnede sizinkisi gibi uzun soluklu gösteriler yapamıyor?

        Neden rakip olmuyorlar bilmiyorum ama şu anda bu alanda tek rakibim kendimim. Sahnede sahici, samimi ve eğlenceli olmasaydım insanlar beni tercih etmezdi. Seyirci, tiyatro sahnesinde yapmacık olmayan sanatçıları istiyor. Beni izlemeye gelen seyirciyi evime gelmiş misafir gibi karşılıyorum. Kendimi sürekli güncelliyorum. Cem Yılmaz, Ata Demirer ve Yılmaz Erdoğan gibi komedyenlerin arasında tek başına bir kadın olarak ayakta kalmak cidden büyük iş!

        Bir gün bu saydığınız komedyenlerle aynı sahneyi paylaşmak ister misiniz?

        İsterlerse beni çağırsınlar, seve seve aynı sahnede gösteri yapabilirim. Mel Gibson’a kadar yolu var! Benim hiç öyle egolarım yok. Keşke bu 3 komedyen bir araya gelse ve beni de aralarına alsa, çok mutlu olurdum.

        ‘ZAFER’İN AÇIKLAMALARI ŞAŞIRTTI’

        Ülkemizde komedyenler pek bir araya gelmiyor ama...

        Bu, onların sorunu. Ben, kadın-erkek fark etmeden her komedyenle bir araya gelirim. Onlar da egolarını aldırsınlar! Yabancı aktörlerde hiç ego yok. İnsanın hayatta tek rakibi kendisi olmalı.

        Zafer Algöz geçtiğimiz günlerde “Komik kadın yetişmiyor. Demet Akbağ ve Yasemin Yalçın dışında komedyen yok” şeklinde bir açıklamada bulundu. Bu konuda ne diyeceksiniz?

        Zafer Algöz’e katılmıyorum. Son dönemde oldukça genç kadın komedyenler filmlerde rol alıyor. Gonca Vuslateri ve Gupse Özay gibi isimleri nasıl yok sayabilirsiniz? Zafer’in bu açıklamaları

        beni oldukça şaşırttı.

        ‘Mutluluğun yegâne formülü sevmek!’

        Zaman makinesi olsaydı 70’li, 80’li yıllara dönmek ister miydiniz?

        Çok isterdim. 2000’lerin başına kadar her şey çok güzeldi. Biz birden sevgisizleştik! İnsanlar birbirlerine güvenmiyorlar, eski dostluklar da kalmadı.

        Böyle bir coğrafyada bu kadar mutlu kalmayı nasıl başarıyorsunuz?

        Mutlu olmak için önce kendini sevmek zorundasın. Ben kendimi çok seviyorum. Bir diğer özelliğim de hatalarımdan hiç gocunmadan ders çıkarmam. Her istediğimi yaşadım. Yaşamı, insanları ve İstanbul’u çok seviyorum. Mutluluğun yegâne formülü sevmek! Ama biz ülkece somurtuyoruz, mutlu değiliz, gülen insan çok az!

        17 Ekim’de kişisel Youtube kanalını açan Nilgün Belgün, her salı ‘Nilgün Belgün’le Bingo’ adlı dijital kadın programında insan ilişkilerine ve iletişime dair konuları özgürce masaya yatıracak.

        ‘İnsanlar aşktan korkuyor’

        Gençlik döneminizde yaşanan aşklarla günümüzde yaşanan aşklar arasında ne gibi

        farklar görüyorsunuz?

        Eskiden aşkları daha derinlikli yaşardık. Şimdiki gençlerin aşkına baktığımızda hep maddiyat ön planda, bizde maneviyat ön plandaydı. Günümüzde önce “Ne model arabası var?”, “Aylık kazancı ne kadar?” gibi sorular gündeme geliyor. Aşk, ruh birlikteliğidir ey millet, uyanın! Bir de insanlar aşktan korkuyor.

        Aşktan korkmaktan kastınız nedir?

        Gençler, aşkı yaşamaktan korkuyor, kendilerine güvenmiyorlar. Aşk biraz da dik başlılıktır! İki kişilik bir devrimdir. Bu devrimi yapmaktan çekinmemeli. Toplumun genelinde aşksızlık var ama bir arayış da var. Ancak umumiyetle sonuca bağlanmıyor. Aşk emektir ama kimse bu emeği vermiyor. Aşkı yüzeyde değil, derinde yaşarsan var olursun. Aşka günlük bir öğün muamelesi yapılıyor. Aşk, uzun vadede tüketilen ve her daim sıcaklığını koruması gereken bir olgudur. Ama nerede! Artık bütün aşklar sosyal medyada yaşanıyor. İlişkiler kalp emojisiyle başlayıp hoşça kal emojisiyle son buluyor. Zaten yedekte bekleyen de çok oluyor!

        Şu sıra sizin hayatınızda aşk var mı peki?

        Şu sıra hayatımda kimse yok.

        Hayatı hiç ıskalamadım’

        41 yıllık sanat hayatınızda hiç gözünüzün kaldığı bir şey oldu mu?

        Hiçbir şeyde gözüm kalmadı. Hayatı hiç ıskalamadım. Merdivenleri yavaş yavaş, sindire sindire çıktım. Hiçbir dönem ne oldum delisi olmadım. Aynaya baktığım zaman

        çok mutlu hissediyorum. 

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ