Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Fiskos Bülent İpek: Önce iş sonra çocuk
        18

        K.K.: 12 gün yoğun bakımda kalan birinin hop sahneye çıkması bana biraz saçma geldi doğrusu! Sahne kaçmıyor... Yine de geçmiş olsun, ne diyeyim.

        19

        E.Ö.: Ben o gün İrem’le kuliste karşılaştım ve kendisine de söyledim “Ne gerek vardı?” diye. Zaten doktoru da aslında izin vermemiş. Ama İrem “Ben duramam, ben buyum” diyor. Saygı duyacağız. Ama kendine zarar veriyor ve hiç bakmıyor. Benim gözlemlediğim o.

        20

        İ.D.: Sağlığına kavuşur kavuşmaz sahneye çıktı. Yaşadıklarından ders almış, hiçbir şeyin sağlığından daha önemli olmadığını anlamış.

        21

        O.B.: İrem herhalde iyi hissediyor ki sahneye çıkmış, durumu ondan daha iyi bilemeyiz. Ben ünlülerin hızlı iyileşme durumuna akıl erdiremiyorum, mutant gibiler. Biri yoğun bakımdan çıkar sahneye atlar, diğeri doğum yapar 3 hafta sonra podyuma çıkar, normal işler değil!

        22

        B.İ.: Bu işte bir tuhaflık var. 12 günü yoğun bakımda olmak üzere 18 gün hastanede tedavi gören biri, 3 gün sonra sahneye çıkmamalı bence. Doktorları ve ailesi buna nasıl izin veriyor, anlaşılmaz bir şey. Açıkhava kaçıyor mu? Berkay’la şovun acelesi mi vardı? Yaşadığı sağ- lık krizinden yeteri kadar ders çıkardığına inanmıyorum. Arkadaşları ve danışmanları da buna dikkat etmeli.

        23

        "KİMİN NE KADAR KAZANDIĞI KİMSEYİ İLGİLENDİRMEZ"

        HALİT Ergenç, kendisi gibi star oyuncuların kazandığı haftalık 250 bin TL’ye kadar varan ücretlerin tartışma yaratmasıyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Deli gibi çalışıyoruz, alnımızın teriyle kazanıyoruz. Kimsenin bunun hesabını sormaya hakkı yok. Sanki biz bedavadan yaşıyoruz gibi oluyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Olabilseydi herkes oyuncu olabilirdi. Bu mesleğin de bir gereği var. Şu an buradan herhangi bir insan gibi geçip gidecekken ömrümün belli günlerini sizlerle geçiriyorum. Herkesin mesleği dışarı- dan başkasına kolay gelir.” Bu açıklamaya katılıyor musunuz?

        24

        R.B.: Kesinlikle haklı. Herkes bir iş yapar ve o iş karşılığında elde ettiği gelirle kendine has bir hayat sürdürür. Ne kadar kazandığı kimseyi ilgilendirmez. Ayrıca herkes sanatçı olamaz, olmamalı da. Sanatçılar parayla değil, sanatla, alkışla ödüllendirilir. Kazançlarına ve yaşam tarzlarına göre şekillendirilemezler.

        25

        K.K.: Oyuncular sektörlerinin rayici paralar kazanıyorlar, kim ne diyebilir! Halit Bey’in ‘ömrü- nün belli günlerini’ bizlerle geçirmesi meselesine gelince, haftada 250 bin liranın çok çok çok altında bir paraya ben de ‘ömrü- mün belli günlerini’ onlarla geçiriyorum... O paraya ben bana katlanabilirdim şahsen, ya kendisi?

        26

        E.Ö.: Biz bu ülkede hem basın mensupları olarak hem de halk olarak para pul, estetikli-estetiksiz, makyajlı-makyajsız, kilolu-kilosuz işlerini aşamadık. Bin yıldır “Kim ne kadar kazandı?”, “Kim estetik yaptırdı?”, “Kim kaç kilo aldı, verdi?” diye konuşup duruyoruz. Bizler de yazıp çiziyoruz işte.

        İ.D.: Sadece oyuncular kazanmıyor ki, kanal da kazanıyor, yapım şirketi de... Onlar niye konuşulmuyor? Ben en çok, sınırların çok üzerinde para kazanıp işinden şikâyetçi olan ‘ama çok çalışıyoruz’ şımarıklığındaki oyunculara kızıyorum. Çalışıyorsun ve karşılığını alıyorsun. Şikâyet etmek ayıptır...

        27

        O.B.: Popüler olan ve reytingi etkileyen her zaman diğerlerinden fazla kazanır. İnsanlar bunu anlamıyor olabilir. Sanat- çılarımız da oturup bu durumu aydınlatmakla yükümlü değil.

        B.İ.: Halit Ergenç ve eşi Bergüzar Korel, magazin gazetecilerine karşı her zaman saygılı olmuştur. Gazetecilere konuşmak, oyunculuk işinin bir parçasıdır, o da bunu söylüyor. Ünlü olmak, kazandığı para birilerine çok gelmişse onu da izah etmek, kırmadan dökmeden işinin özelliklerini anlatmaktır. Ergenç genç şöhretlerin hayatını satır satır takip etmesi gereken, bilge bir adam olma yolunda ilerliyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ