Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Canaydın Fener'e Başkan olur mu?

        BÜTÜN fanatik taraftarlara çok kritik bir soru soracağım.Tümer Fenerbahçe’ye gelince, Beşiktaşlılar onu neredeyse "Hain" ilan ettiler.

        Fenerbahçe’den Beşiktaş’a geçen futbolculara da aynı gözle bakılıyor.

        Bir gün Galatasaray’ın önde gelen şahsiyetlerinden biri, kulübünü bırakıp Fenerbahçe’ye geçse ne olur?

        Geçmekle kalmayıp, hemen bir yıl sonra Fenerbahçe’nin başkanı olsa neler yaşarız?

        Galatasaraylılar ne der?

        Fenerbahçeliler onu başkan yapar mı?

        Anlattığım bir "Hudson senaryosu" değil. Geçmişte böyle bir olay oldu.

        Şimdi size onu anlatacağım.

        * * *

        Önümde Fenerbahçe Kulübü’nün "100’üncü Yıl Almanağı" duruyor.

        121’inci sayfasında üye olarak benim de fotoğrafım ve ismim var.

        Almanağın giriş bölümü Fenerbahçe Kulübü’nün başkanlarına ayrılmış.

        Fenerbahçe’nin bugüne kadar Aziz Yıldırım dahil 34 başkanı olmuş.

        Bunlardan 7’ncisi Dr. Hamit Hüsnü Kayacan.

        Amiral Hüsnü Paşa’nın oğlu ve ilk Türk futbolcusu Fuat Hüsnü Bey’in abisi.

        1867 yılında doğmuş ve 1912 yılında Galatasaray mensubu iken, her akşam Altınyol’daki Fenerbahçe Kulübü’ne uğramaya başlamış ve sonunda Galatasaray’ı bırakıp Fenerbahçe’ye geçmiş.

        Bir yıl sonra da Fenerbahçe’nin yedinci başkanı olmuş.

        Kayacan, Fenerbahçe’de çok sevilmiş.

        Ağır hasta olduğu son günlerinde bile her gün kulübe uğrarmış.

        26 Şubat 1952 günü, Suadiye’de ehliyetsiz bir şoförün kullandığı arabanın çarpması sonucu hayatını kaybetmiş.

        * * *

        Kayacan’ın hikáyesini okuyunca kendi kendime sordum.

        Acaba bugün böyle bir şey mümkün olabilir mi?

        Üç büyük kulübün birinin eski üyesi, ötekine geçtiği takdirde, 1 yıl içinde başkanlığa seçilebilir mi?

        Mümkün değil.

        Geçenlerde Fenerium’un yetkililerinden biriyle sohbet ediyordum.

        Mağazalarında futbolcuların isimlerinin yazıldığı formaların satışı düşmeye başlamış. İsimsiz forma satışı ise giderek artıyormuş.

        "Bu gelişme, Revivo’nun Galatasaray’a geçişiyle başladı" diyor.

        Bu psikoloji, futbolda rekabetin geldiği yeri çok iyi gösteriyor.

        Futbol fanatikleşiyor.

        Bana göre bunun iyi yanları da var.

        Rekabet duygusu artıyor, bu heyecan büyük bir enerjiye ve ekonomiye dönüşüyor.

        Ama her alanda fanatizmin kötü yanları, birkaç iyi yanına göre kat kat fazladır.

        Bu tartışmayı hepinizin gönlüne bırakarak, albümdeki Fenerbahçe başkanlarıyla ilgili başka bilgiler vereyim.

        * * *

        Fenerbahçe başkanlarından biri de İttihat ve Terakki Partisi’nin önde gelen kişilerinden Sabri Toprak.

        İttihat ve Terakki Partisi kapanınca, bütün kütüphane ve eşyasının düşman eline geçmesi yerine Fenerbahçe Kulübü’ne nakledilmesine karar verilmiş.

        Ayrıca 31 Mart gerici ayaklanması sırasında İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Genel Sekreteri olan Dr. Nazım Bey de Fenerbahçe’nin eski başkanlarından biri.

        Fenerbahçe’de en uzun süre başkanlık yapan kişi, eski başbakanlardan Şükrü Saracoğlu. Tam 17 yıl aralıksız başkan olarak kalmış. 1946 yılında, örtülü ödenekten Fenerbahçe’ye 5 bin lira kaynak ayırmış. Fenerbahçe’ye devlet kesesinden yaptığı tek katkı buymuş.

        Fenerbahçe’nin bir de şehit başkanı var: Birinci Dünya Savaşı’nda şehit düşen Emirzade Şehit Arif Bey. Osmanlı Hanedanı’ndan iki şehzade kulübün onursal başkanlığını yapmış: Beşinci Murad’ın torunu Şehzade Osman Fuat Efendi ve son halife Abdülmecid Efendi’nin oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi.

        Fenerbahçe’nin bir başkanı askeri darbeyle devrilmiş. 1960 yılında Devlet Bakanı’yken Fenerbahçe Kulübü başkanlığına getirilen Medeni Berk, 27 Mayıs darbesi sırasında tutuklanıp Yassıada’ya gönderilmişti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ