Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Kitaplar üzerinde yıllardır yasak kararı bulunuyor

        Özlem YILMAZ / AHT

        ANKARA Emniyet Müdürlüğü'nün, '3.Yargı Paketi'ndeki düzenleme doğrultusunda, hakkında toplatma, yasaklama, dağıtım ve satışın engellenmesi kararı bulunan yayınların listesini, yasaklama kararının değerlendirilmesi amacıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermesi gündem oluşturdu. Hakkında toplatma kararı verilen 453 kitap ile 645 gazete, dergi, broşür ve pankartın yer aldığı listede, Yaşar Kaplan, Lenin, Sultan Galiev, İsmail Beşikçi, Karl Marx ve Abdurrahim Karakoç'un yanı sıra Nâzım Hikmet'in de adının bulunması tartışma yarattı. Liste, bu yazarlara ait kitaplar üzerinde yıllardır yasak kararı bulunduğunu ortaya çıkardı. Peki Nâzım Hikmet'in kitapları neden hâlâ yasaklı, Nâzım'ın kitaplarının yasaklanması Türkiye'nin adını lekeler mi? İşte görüşler...

        'Türkiye'nin uygar yüzü için sakıncalı küçük düşürücü bir durum'

        Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Genel Sekreteri, Şair-Yazar Turgay FİŞEKÇİ:

        NÂZIM'ın kitaplarının yasaklanması elbette Türkiye'yi lekeler. Türkiye'nin eğer varsa -ki var olduğuna inanıyoruz-uygar yüzü ve vitrini için sakıncalı, küçük düşürücü bir durum bu. Nâzım, dünyada Türkiye'yi ve Türkçe'yi en geniş platformda temsil eden büyük bir şair. Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızı ilk kez şiire dökmüş, bunun destanını yazmış, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 'Nâzım Kurtuluş Savaşı'nı bu destanla tekrar kazandı' demiştir. Anadolu halkının büyük destanını da "Memleketimden İnsan Manzaraları"nda yazmıştır. Nâzım'ın değerini sorgulamak aslında hiç kimsenin haddine değildir. Onu yasaklayan kafalar varsa, bu ülkedeki demokrasinin, çağdaş düşünce düzeyinin ne kadar geri, zavallı bir konumda olduğunu gösterir. Bu Nâzım'ın sorunu değil, toplum olarak bizim sorunumuz. Sürekli demokratlaştığımızı söylerken, bu kadar ilkel düzeyde yasaklarla hâlâ iç içe yaşadığımız için bu durumu sorgulamalıyız.

        'Aziz Nesin'in adı da var, yüz karası bu'

        Prof. Ali NESİN:

        LİSTEDE sadece Nâzım Hikmet'in adı yok. Aziz Nesin de var. Bu elbette yüz karası. Kimsenin adının olmaması lazım. Sadece ekonomide değil, zihinsel açıdan geri kalmışlığın göstergesi. Özgürlükte de, insan haklarında da, eğitimde de, her şeyde geri kaldık. Bu bir zihniyet meselesi.

        'Herhalde unutulmuştur, yoksa çok gülünç'

        Yazar Pınar KÜR:

        TÜRKİYE'yi lekeler. Herhalde adı listede kalmış, unutulmuş. Kimsenin bir şey yaptığı yok, kitaplar bildiğim kadarıyla satılıyor. Benim de bir zamanlar üç kitabım yasaklanmıştı. Belki hâlâ yasaktır bilmiyorum. 12 Eylül'de 'Yarın Yarın', Özal döneminde 'Bitmeyen Aşk' ve 'Asılacak Kadın', hepsi beraat etti. Böyle saçmalık olmaz. İdari bir hatadır. Hâlâ Nâzım Hikmet'in yasaklanması gülünç.

        'Delinin biri kuyuya taş atmış, akıllılar da çıkarmayı unutmuş'

        Yazar-Siyaset Bilimci Mümtaz'er TÜRKÖNE:

        SAÇMALIK. Delinin biri kuyuya bir taş atmış, akıllı birileri de çıkarmayı unutmuş. Sanıyorum, bir hatadan kaynaklanıyor. Nâzım'ın heykellerini yapıyoruz, kitaplarını neden yasaklayalım? Başbakan Nâzım'ın şiirlerini okuyor, neden listede adı olsun? 'Türkiye'de Nâzım Hikmet'in kitapları yasaklı' lafı bile insanın tüylerini diken diken ediyor."

        'Nâzım merkezli değerlendirme yanlış, birçok yasaklı yazar var'

        MHP Grup Başkanvekili Mehmet ŞANDIR:

        NÂZIM Hikmet merkezli bir değerlendirme yapmak doğru değil. Nâzım Hikmet'in dışında birçok yazarın, siyasetçinin kitapları yasaklı. Meseleyi Nâzım Hikmet merkezli tartışmaya başlarsak konuyu başka bir alana çekersiniz. Yeni bir yüzyılın başlangıcındayız, artık yasaklarla bir yere varılamayacağını görmemez lazım. Türkiye bir hukuk devletidir, hukukun üstünlüğü hepimizi bağlar. Hukukun içinde kalmak kaydıyla yasakların olmadığı, özgürlüklerin olduğu bir ülke olmayı hedeflememiz lazım. Artık yasak ve korkularla bu ülkeyi yönetmek çok mümkün değil. Nâzım Hikmet üzerinde çok tartışılan bir kişi. Onu merkeze alarak sorgularsak, o zaman meselenin özünden uzaklaşmış oluruz. Türkiye'de artık yasaklı kitap, gazete yayın olmaması gerekir.

        'Türkiye adına neden leke olsun yasaklayan kişi eleştirilebilir sadece'

        Yazar Hayri KÖKLÜ:

        NÂZIM Hikmet siyasi görüşleri bir tarafa, edebiyat dünyasında kabul edilmiş bir insan. Siyasi fikirleri elbette tartışılabilir. Nâzım Hikmet bir figür. Dünyada onun gibi binlerce insan var. Yasaklılar listesinde adının oluşu neden Türkiye adına leke olsun? Leke olarak kabul edilemez. O gün yasaklayan kimse, onu yasaklayan insan, iktidardaki kişi eleştirilebilir. Türkiye için leke olmaz, sadece bu kararı veren yöneticinin tavırları eleştirilir.

        'Genel bir cehaletle karşı karşıyayız'

        Gazeteci - Yazar Etyen MAHÇUPYAN:

        SADECE Nâzım Hikmet'in kitapları değil, pek çok yazarın kitapları var listede. Genel bir cehalet durumuyla karşı karşıyayız. İnsanlar kendi dar dünyalarının içindeki birikimle hayata bakıyorlar ve belirli bir eşiği aşabilmiş değiller. Hâlâ böyle insanlar var. Ne kadar kısır olursa olsun idelojik bir birikimleri var. Bu insanlar cumhuriyetin başından beri hep vardı, fakat bu kadar gözümüze batmıyordu. Şimdi mizahi bir duruma doğru gidiyoruz. Bu çok uzun süreceğini sanmadığım bir olay. Türkiye bir süre sonra yeni bir jenerasyonla karşılaşacak, normalleşecek diye düşünüyorum.

        'Bu liste bir daha bu ülkede yaşanmamalı'

        Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut BIYIKLI:

        TÜRKİYE'nin özgürlükler anlamında belirli mesafeler kat ettiği bir zamanda fikrin, düşüncenin önündeki her türlü engeli gereksiz ve anlamsız buluyoruz. Sadece Nâzım Hikmet, Abdurrahim Karakoç gibi sembolik isimler değil, tüm kalem erbabının düşüncelerini özgür bir şekilde yazma, okuyucuya ulaştırma özgürlüğünü savunuyoruz. Bu listenin bir daha bu ülkede yaşanmaması gerekiyor. Yazarların, düşünce adamlarının fikirlerini daha özgür söyleyecekleri bir zemin oluşması şart.

        'Düşünce özgürlüğünde neredeyiz'

        Türkiye Yayıncılar Birliği Koordinatörü Akın DİRİK:

        ŞÜPHESİZ Türkiye'nin adını lekeler. Nâzım'ın kitapları zaten basılıyor ve şu an satılıyor. Hakkında toplatma kararı yok. Bu listeler yıllardır emniyette çok da iyi bir tasnif yapılmamış. Yeni paketle birlikte bunların temizleneceğini umuyorum. Böyle bir yasaklama kararı Türkiye'nin düşünce özgürlüğü açısından ne durumda olduğunu gösteriyor.

        'Kitaba yasak getirmek hakarettir'

        Yazar İhsan ELİAÇIK:

        SADECE Nâzım'ın değil, herhangi bir kitabın yasaklanmasını kabul etmek mümkün değil. Kitaptan insana zarar gelmez. Allah'ı inkâr eden, devleti eleştiren, Kemalizm'i eleştiren kısacası her tür kitap serbest olmalı. Kitaba yasak getirmek, insan onuruna saygısızlık, hakarettir. Geri gidiştir bu. Ortaçağ'da kitap yakılıyordu, şimdi yasaklı listesi var.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ