Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Siyaset TEKE TEK'te olaylı Cumhuriyet kutlamaları tartışıldı

        Fatih Altaylı'nın hazırlayıp sunduğu Teke Tek programında bu hafta 89. yılında Cumhuriyet ve bu bayramda yaşananlar tartışıldı. Programa Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çelik ve Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Karlı katıldı.

        "SURİYE TELEVİZYONLARI O GÖRÜNTÜLER YAYINLADI"

        Prof. Dr. Mehmet Çelik,"Türkiye gelişti ekonomisi güçlendi ama çağdaş olamadık. Bir bayramın nasıl kutlanabileceğini bile beceremedik. Bazı şeyler asla iç politikaya alet edilmemeli. Hükümet kendi zaviyelerinde doğru şeyleri söylüyorlar. Muhalefet de öyle. Bunun bir orta yolu bulunamaz mıydı? Suriye televizyonunu izledin dün. Orada Türkiye'deki görüntüler verilerek bakın orada da olaylar oluyor denildi. Keşke dışarıya böyle görüntüler vermeseydik" dedi.

        "ALÇAKÇA BİR PROVAKASYON"

        Hükümetin daha esnek davranabileceğini savunan Çelik, "İktidar bu kutlamayı daha esnek tutabilirdi. Valilik, emniyet de önlerindeki kuralları uyguladılar. Dün bir görüntü dolaştı. Elinde bir bayrak olan çocuğu arkasından polis kovalıyor. Bu alçakça bir provakasyondur. Bu ahlaki bir şey değil. Türkiye bunlardan kurtulmalı" diye konuştu.

        "CHP BUNU POLİTİK ARGÜMANLA YAPMIŞTIR"

        Prof. Dr. Mehmet Çelik, "CHP bunu tamamen politik bir argümanla yapmıştır. Türkiye'de Cumhuriyet karşıtı bir kitle yok. Danimarka, İngiltere bir krallıktır. Bin yıl ömrüm olsa ben bir insan olarak Mısır ve İran Cumhuriyeti'nde 1 gün dahi yaşamak istemem ama buradan yaşasın krallık diyorum. Yani biz cumhuriyeti bir kaba inşaat olarak ama içi teşrif edilmemiş bir bina olarak görmeliyiz. Demokrasi bunun içinin dizayn edilmesidir" şeklinde konuştu.

        "YAŞANAN OLAYLAR HUKUKSUZLUKTUR"

        Dr. Mehmet Karlı ise, yaşananların ileri demokrasiyi hedefleyen hükümet içen tutarsızlık olduğunu ileri sürerek, şöyle konuştu: "İngiltere'de dün yaşanan tarzda bir olay yaşanmazdı. Dün yaşanan olaylar hukuksuzluktur. Toplantı ve gösteri yürüyüşü halkın özüne dokunmadan kısıtlandırılabilir. Cumhuriyet kutlanmak isteniyor. Sembolik iki yer arasında 1. Meclis ve Anıtkabir arasında yürünmek isteniyor.

        BU TUTARSIZLIKTIR

        İkincisi kanunsuzdur. Sevelim ya da sevmeyelim bu ülke hala bir Cumhuriyet. Bu ülkenin kanunları var. AKP ne diyor ileri demokrasi getireceğim diyor. Hiçbir demokratik ülkede, Avrupa ülkesinde 60 yaşındaki bir kadının yüzüne gaz sıkılmaz. Bu insanlara eziyet edildi. Bu ileri demokrasiyi hedefleyen hükümet için tutarsızlıktır. Asıl heyecan asıl coşku Ulus'ta, Gündoğdu Meydanı'ndaydı, Bağdat Caddesi'ndeydi. Bir taraftan salonlardan çıkalım cumhur kutlasın diyeceksiniz bir taraftan da engelleyeceksiniz. Bu tutarsızlıktır.

        OY VERENİ DE VERMEYENİ DE BİR TUTMAK ZORUNDASINIZ

        Bu yapılanlar sonrasında yapılan açıklamalar gelecek adına beni daha da ürküttü. Barikat kaldırılmasaydı da polis daha fazla mı gaz sıksaydı. Daha fazla mı can yaksaydı. Cumhuriyeti cumhur korur dedi bunun altına hepimiz imza atarız. Ama sokaklardakilerini cumhur olarak görmedi. Bir cumhuriyette en önemli şeylerden biri eşit yurttaşlık hakkıdır. Size oy vereni de vermeyeni de bir tutmak zorundasınız.

        KILIÇDAROĞLU SORUMLU DAVRANMIŞTIR

        Tenis turnuvasında bakanları yuhalayan vatandaşlara holigan terörist dedi. Bu militarist bir zihniyettir. Şimdi bu terörist açıklamalarından ve durumdan vazife çıkaran Cumhuriyet Savcıları soruşturma başlatmış. Biz bu ülkenin yüzde 20'si 25'i teröristse bu ülke nasıl ayakta durur. Eline silahı bırakın, taş bile almayan insanları terörist diye damgalarken çok dikkatli davranmalıyız. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu her demokratik ülkede olması gerektiği şekilde sorumlu davranmıştır. Öne geçip liderlik yapmayıp, bazılarının dediği gibi marjinal gruplara bıraksalardı daha kötü olabilirdi. Anlaşılıyor ki sayın Cumhurbaşkanı da bu yaşananları tasvip etmemiştir."

        "ORADA TOPLANANLARIN DERDİ GARNİZON CUMHURİYETİ"

        Prof. Dr. Mehmet Çelik,şunları söyledi: "Millet aptal da değil kör de değil. Başbakan ilk defa o resepsiyona eşiyle gidebildi. Bu ülkenin çocukları 28 Şubat sırasında yurt dışına gitti eğitim gördü. Cumhuriyet dönemindeki elitist kesim hiçbir zaman halka inmedi. Bir türlü milletin temel değerleriyle barışamadılar. CHP'nin ve orada toplanan insanların cumhuriyeti algıları ve dertleri garnizon cumhuriyeti.

        SURİYE MUHABERATININ BU TOPLULUĞUN İÇERİSİNDE OLMADIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?

        CHP'nin geldiği geçmişte demokrasi yok. Bu milletin çocuklarını gidip Güneydoğu'da şehit ettik. Anneleri tel örgülerden içeri almadık. Bu garnizon cumhuriyetine karşı olamayanı ben demokratik saymam. Suriye muhaberatının bu topluluğun içerisinde olmadığını biliyor musunuz? Demiyorum ki bunlar var. Bütün militanlar Ankara'ya toplandığı için olaylar çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Gezmiş'i Che Guevara gibi idolleştirdi. O tembel bir çocuktu.

        ORADAKİ İNSANLARIN AMACI CUMHURİYETİ KUTLAMAK DEĞİLDİ

        Türkiye'de sıkıntı şu.Ülkede siyasal partiler iktidara geldiklerinde devleti ele geçirmeye çalışıyorlar. Yazık bu ülkeye yazık. Liyakat denen bir şey var. Türkiye düne göre açılıyor. Oradaki insanların amacı Cumhuriyeti kutlamak değildi.

        "CHP, SAYIN GÜL'ÜN RESEPSİYONUNU PROTESTO ETMEDİ"

        Dr. Mehmet Karlı,"CHP, sayın Abdullah Gül'ün resepsiyonunu protesto etmedi. Halkın yanında olmak için seçim bölgelerinde kutladı. Kamplaşmaları erkekler olarak yaptık kadınları mağdur ettik. Türkiye'de yöneticiler kamplaştırarak yönetmeyi tercih ediyor. Kamplaştırma ile daha otoriter yönetimin önü açılıyor. Hükümete karşı mutsuzluklar arttığı ve AKP anketlerde yüzde 35'e geldiği için kamplaştıralım ve oy alalım diye düşünülmüştür. Bu kamplaştırma oyununa düşmeyelim. Hükümet yürüttüğü kamplaştırma politikasıyla iç barışı engelliyor" dedi.

        "BİZ ÇÖZMEZSEK GELECEK NESİL ÇÖZEMEYECEK"

        Prof. Dr. Mehmet Çelik,"Türkiye'nin önündeki en büyük problem Kürt meselesidir. Eğer bizim neslimiz bu sorunu çözemezse bir sonraki nesil bu sorunu çözemeyecek. Bu mesele mutlak suretle hiçbir şekilde iç siyasete alet edilmemeli" dedi.

        "OĞUZ KAAN SALICI GERÇEKTEN SİVİL BİR İNSANDIR"

        Dr. Mehmet Karlı,"Eğer gerçekten tek cümle Oğuz Kaan Salıcı'nın askerlere dönerek söylediği cümle bu olsaydı ben de Salıcı'nın karşısında olurdum. Salıcı diyor ki biz çelengimizi koymak için polisle mücadele ettik. Orada gayri kanuni bir uygulama varken; askerlere, valiye ve bürokratlara yönelik bir tepkiydi. Oğuz Kaan Salıcı gerçekten sivil bir insandır. Bu olay 28'inden yaşanıyor ama dün yaşanan skandaldan sonra gündeme taşınıyor. Ben bunu hükümet tarafından gündem değiştirmek için pompalandığını inanıyorum. Cümleleri başıyla sonuyla dinlendiğinde durumun böyle olmadığı anlaşılıyor. Hükümeti eleştirmekten Allah'tan korktukları gibi korkanlar yaşanan bu olayı gündeme getiriyor" dedi.

        "DARBE YAPMADIKLARI İÇİN KIZIYORLAR"

        Prof. Dr. Mehmet Çelik,"Cumhuriyet Halk Partisi'nin geçmişine baktığınız zaman her zaman askerlerle bir ilişkisinin olduğu görülüyor. CHP'nin şuur altında şu var. Askere neden kızıyorlar. Darbe yapmadıkları için kızıyorlar" dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ