Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa SON DAKİKA HABERİ! Pucca'ya hapis cezası tartışılıyor! Pucca'ya ne oldu? - Haberler

        Sosyal medyada "Pucca" takma isimini kullanan Pınar Karagöz ile "Buryy" lakaplı şarkıcı Burak Aydoğduoğlu'nun "uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını özendirme" suçundan yargılandıkları dava karara bağlandı.

        Mahkeme, "Pucca" takma ismini kullanan Pınar Karagöz'ün "uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendirme" suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirterek, söz konusu yayının ulaştığı kişi sayısını da göze alarak sanığı 7 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki olumsuz etkilerini dikkate alan mahkeme, sanık Karagöz'ün 5 yıl 10 ay hapis ve 3 bin 333 gün karşılığı 66 bin 660 lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.

        Mahkeme, sanık Burak Aydoğduoğlu hakkında ise İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde aynı eylem nedeniyle yargılama yapıldığı gerekçesiyle, sonradan açılan bu davanın reddine karar verdi.

        Habertürk’ten Emrah Doğru, konuyu hukukçulara sordu…

        “ORANTISIZ BİR CEZA”

        Avukat Bülent Özdaman, verilen kararın suçun gerektirdiği cezanın sınırlarını aşan bir karar olduğunu ifade etti. Özdaman, “Verilen karara ceza hukukunun özel ve genel önleyici amaçları açısından yaklaştığımız zaman uyuşturucu kullanımını önlemeye yönelik bir saikle verildiği düşünülebilir. Ancak verilen karar suçun gerektirdiği cezanın sınırlarını aşan bir karar olarak dikkat çekiyor. Zira uyuşturucu temini ve ticareti suçlarına yönelik son dönemde verilen kararlar göz önüne alındığında bilhassa torbacı diye tabir edilen kişilerin almış olduğu cezalar incelendiğinde bahse konu olan karar bu anlamda da orantısız bir ceza olarak değerlendirilebilir” dedi.

        REKLAM

        Özdaman, “Ceza hukukunda suçu ve suçluyu övme ve suça özendirme kavramlarını aynı zamanda ifade hürriyeti sınırları bakımından da değerlendirmemiz gerekiyor. Hele ki söz konusu kişi ve kişiler yönetmen yazar veya sanatını müzikle icra edenler ise verilecek olan karar bir kez daha gözden geçirilip öyle değerlendirilmelidir. Başka bir ifadeyle, bu amaç gözetilerek bir karar verilmiş olsa da AHİM ve Yargıtay’ın son dönem kararlarına bakıldığında bu gibi durumlarda özellikle de sosyal medyada fenomen diye tabir edilen tanınmış kişilerin söylemleri ifade hürriyeti bağlamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle hiç ceza verilmemesi ya da bir ceza verilecekse bile alt sınıra yakın bir cezanın verilmesi gerektiğinin altı önemle çizilmiştir. Çünkü yargılanan kişinin aynı zamanda bir sanatçı olması hasebiyle sanatında kullandığı söz ve başkaca şeyler o sanatın sınırları da gözetilerek ikili bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır” diye konuştu.

        “Halk arasında torbacı diye tabir edilen bir kişinin açıkça uyuşturucu kullanmaya özendiren söz ve eylemleriyle bir sanatçının ancak geniş bir yorumlamayla uyuşturucu kullanmaya özendirme anlamına gelecek söz ve eylemlerinin aynı şekilde değerlendirilmesi hem ölçüsüz olur hem de hukukun genel ilkeleri ihlal edilmiş olur” diye konuştu. Özdaman, sözlerini şöyle tamamladı: “Netice itibarıyla yerel mahkeme bizce kamuoyu baskısını da göz önüne alarak toplumsal bir saikle uyuşturucu kullanmaya özendirmeyi uyuşturucu kullanımını önlemek amacıyla orantısız ve pek karşılaşmadığımız yüksek bir ceza ile cezalandırmıştır. Yargılama süreci henüz tam anlamıyla bitmediği için yüksek mahkeme kanaatimizce bu cezayı indirme yoluna gidebilir.”

        “UYGAR TOPLUMDA OLMAZ”

        Konuyla ilgili Habertürk TV canlı yayınına katılan Avukat Eray Karınca da karar için "Oldukça yüksek bir ceza" değerlendirmesinde bulundu. Dosyayı henüz görmediğini ancak haberlere yansıdığı kadarıyla olayı takip ettiğini kaydeden Karınca, "İnsanları bir tweet nedeniyle uyuşturucuya özenmesi ilginç geldi. Bu uyuşturucu özendirilmesi değil ifade özgürlüğünün engellenmesi olarak değerlendirilebilir" şeklinde konuştu. Karınca, tepkilerin ve cezaların orantısız olmasının uygar bir topluma yakışmadığını söyledi.

        "VİCDANLARI YARALADI"

        Avukat Yüksel Umut, şunları söyledi: "Mevcut kararın hukuki dayanağı her ne kadar TCK 190/2 olsa da bize göre bu karar hukuka uygun bir karar olmadığı gibi vicdanları da yaralayıcı bir karar olmuştur. Sanığın attığı tweet'in TCK 190/2 maddesinin maddi unsurlarını oluşturduğunu söylememiz mümkün değildir. Burada velev ki bir suç isnadı ve devamında cezalandırmaya yönelik bir karar verilmesi gerekiyorsa (ki bu zorlama bir karardır) verilmesi gereken ceza miktarı 4 yıl 2 ay olması daha kabul edilebilir bir karar olurdu. Ki bu karar dahi bize göre zorlama bir karar olurdu. Bu karar gerek yazılı ve görsel medya, sosyal medya ve çoğu film ve dizilerdeki sahnelerin de bu kapsamda değerlendirilmesini gerektirir. Hatta bir resim ya da buna yönelik bir kelime dahi bu kapsamda değerlendirilmeye müsait bir hale gelmiş olur. Bu yönüyle sayın mahkemenin verdiği karar hukuka uygun bir karardır dememiz mümkün değildir."

        “ÖZENDİRMEK SUÇTUR”

        Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı Said Ercan ise şunları söyledi: “Medyada yapılan paylaşımlar kaybolmuyor, sürekli ulaşılabilir ve paylaşılabilir durumda oluyor. Genç kullanıcılar özellikle çocuk ve ergen sosyal medya kullanıcıları fenomenlerin paylaştığı içerikleri çok önemsiyor ve onları rol model olarak kabul ediyor. Pucca kullanıcı adlı Pınar Karagöz, birçok kitabı olan, sosyal medyada 2 milyona yakın takipçisi olan Türkiye’nin ilk fenomen isimlerinden birisidir. Böylesine etkileşimi yüksek bir ismin her paylaşımı ses getirir ve tabii etki uyandırır. Uyuşturucuyu özendirmek tüm dünyada ciddi bir suçtur bu yüzden birçok sanatçı ceza almıştır. Ceza azdır çoktur onu hukukçular bilir fakat sosyal medyada yapmış olduğumuz paylaşımlara iki kere dikkat etmek gerekir. Toplumda bırakacağı etkiyi bilmeden sırf aykırı olmak ve yüksek etkileşime ulaşmak için yapılacak paylaşımlar Pucca örneğinde olduğu gibi istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Umarım sosyal medya kullanıcıları ve fenomenler paylaşımlarında daha dikkatli olurlar ve suç teşkil edecek paylaşımlardan uzak dururlar. Pucca adına üzücü bir durum, keşke yaşanmasaydı ama maalesef sanal yaşam ile gerçek hayatın kuralları ve yasaları çok farklı bunun bu şekilde tecrübe edilmesi de sosyal medya kullanıcıları açısından bir şok etkisi oluşturuyor.”

        “CAYDIRICI OLABİLİR”

        Psikolog Nurşen Yılmaz ise konu hakkında şunları söyledi: “Sosyal medya kullanıcıları arasında maalesef had aşımı çok fazla oluyor. Sadece uyarıcı madde değil, zararlı olan birçok durum fenomenler tarafından paylaşılıp onları takip eden binlerce kişiyi etkileyebiliyor. Aslında verilen karar bu bağlamda bakıldığında caydırıcılığı ele alan ve sadece bir paylaşıma bu kadar da ceza verilmesinin ötesinde peşinden gelebilecek olan suçların önüne geçilmesi açısından caydırıcı olabilir. Artık sosyal medyada herkesin sanal zorbalık dediğimiz o zorbalık türünü uygun görmesi iyi bir durum değil. O yüzden yerinde bir ceza olduğu söylenebilir fakat bu haberin çok yayınlanmaması ve çok zikredilmemesi de önemli bir husustur. Çünkü ne kadar çok duyularsa caydırıcılığın yanı sıra özendirici ve onun tarafını tutan kişi sayısını da arttırıcı olabilir. Sosyal psikolojide de olduğu gibi çokça zikredilip bir nevi propaganda cihazı haline gelmemeli” diye konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ