İki bebeğe anne karnında "hayati" dokunuş

Konya'da anne karnında böbrek ameliyatı yapılan bebek ile göbek kordonundaki üç milimetre çapındaki damardan 9 kez kan verilen bebek, hayata tutundu.

Bir çocuk annesi 26 yaşındaki Saliha Avcı, "Barış" adını verdiği oğlunu henüz üç günlükken kan uyuşmazlığından kaybetti. Bir süre sonra üçüncü hamileliğini yaşayan Avcı'nın bebeğinde yine kansızlık sorunu olduğu belirlendi.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Acar ve ekibi, 26 haftalık olan bebeğe anne karnında kan nakli kararı aldı.

Göbek kordonundaki üç milimetre çapındaki damardan 9 kez kan nakli gerçekleştirilen bebek, 34 haftalıkken dünyaya geldi. Zeynep adı verilen bebeğin, sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Öte yandan, tüp bebek yöntemiyle hamile kalan Filiz Gürkan'ın (41) böbreklerinde sıkıntı olduğu belirlenen bebeği, aynı hastanede, 23 haftalıkken başarılı şekilde ameliyat edildi.

Bir ucu idrar torbasına, diğer ucu da bebeğin karnının dışına yerleştirilen 1,5 milimetre çapında, 10 santimetre boyundaki "şant" adı verilen ince uzun elastik, teflon bir boruyla idrarını çıkarması sağlanan, böbrekleri de rahatlatılan bebeğin sağlıklı olduğu öğrenildi.

Operasyonlarla ilgili bilgi veren hastanenin Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Acar, kan nakli yaptıkları bebekte ileri derecede kansızlık tespit ettiklerini söyledi.

Çocuğun kan hücrelerinin yıkıldığını, 18 olması gereken ancak 2'ye kadar düşen hemoglobin seviyesini göbek kordonundan 9 kez gerçekleştirilen kan nakliyle yükseltmeye çalıştıklarını belirten Acar, "Zeynep bebek, kritik bir sınırdan döndü. Neredeyse yaşam sınırıydı. Vücudunda kanı yok denecek kadar azdı" dedi.

Prof. Dr. Acar, böbrek ameliyatıyla ilgili de iki tüp bebek ve bir aşılama yönteminin ardından hamile kalan hastalarının bebeğin de idrar torbasının çıkışında kapalılık, böbreklerde genişleme ve yaşamını sağlayan etrafındaki suyun bittiğini görünce vakit kaybetmek istemediklerini dile getirdi.

Bebekte miyomun da olduğunun tespit edildiğini, çok riskli operasyon öncesi aileyi bilgilendirdiklerini aktaran Acar, şunları kaydetti:

"Hastamız gebeliğin sonlandırılmasını istemedi. Biz de müdahale kararı aldık. Bebeğin durumu şimdilik iyi. Çocuk, idrarını yapamadığı için etrafındaki sıvı bitiyordu. Bu şekilde idrar direkt rahmin etrafındaki sıvıya boşalmış oldu. Yeterli amnion sıvısı sağlanarak çocuğa yaşama imkanı verildi. Böbreklerdeki genişleme azalmış oldu. Zor olan ameliyatları başarıyla gerçekleştirdik. Zamanında müdahale etmeseydik bebekleri kaybedecektik."

Anne Filiz Gürkan ise bebeğini kucağına alacağı günü sabırsızlıkla beklediğini söyledi.

AA