Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Tüp bebek tedavisinde amaç: Hastalıktan uzak bebekler

        İlk tüp bebeğin doğduğu 1978 yılından bugüne kadar tüp bebek uygulamasında pek çok değişiklik meydana geldi. Yumurtalık uyarıcı ilaçların bulunmasıyla birden fazla yumurta elde edilmeye başlandı. Yumurta toplama işleminde ultrason kullanımına geçildi.

        HT Magazin'den Ceyda Erenoğlu imzalı habere göre; embriyonlar günde 1 kez değil tüm gün izlenebilir hale geldi. Genetikteki ilerlemeler sayesinde artık embriyondaki 46 kromozomun 4 saatte tespit edilmesi mümkün. Sperm, yumurta ve embriyolar çok başarılı şekilde dondurulabiliyor. Hastaların bağışıklık sistemi düzenlenerek gebelik şansını artırmak mümkün hale geliyor. Bu gelişmeler yüzde 15 civarında olan gebelik oranlarının yüzde 60’a çıkmasının en önemli nedenleri olarak görülüyor.

        REKLAM

        7 MİLYONUN ÜZERİNDE TÜP BEBEK VAR

        Dünyada yaşayan 7 milyonun üzerinde tüp bebek var. Bu sayı her geçen gün artarken günümüzde normal yolla hamile kalma oranının azaldığı belirtiliyor. Bunda sigara kullanmanın ve hormonlu gıdaların çok büyük etkisi var. En büyük problemin her sağlıklı embriyonun rahme yerleşmemesi olduğu belirtiliyor. Eurofertil Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Hakan Özörnek, “İnsan zor üreyen bir canlı ve bizler doğanın verdiğinden daha yüksek bir gebelik şansı yaratmak için uğraşıyoruz. Günümüzde her 10 kadından 7’si tüp bebek sayesinde anne oluyor” diyor.

        YUMURTALARINIZ SİZİNLE AYNI YAŞTA

        Peki kadınlar en çok hangi yaşta tüp bebek sahibi oluyor? Op. Dr. Özörnek, “17 yıl önce tüp bebekle çocuk sahibi olan ortalama hasta yaşı 28’ken, günümüzde 32’ye çıktı” diyor. Bu, kadınların artık daha geç yaşta anne olmak istediklerine işaret ediyor. Bu durum tedavinin zorlaşmasına ve başarı şansının düşmesine neden oluyor. “Hangi yaşta olursam olayım tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olabilirim” düşüncesi yanlış bulunuyor. Dikkat edilmesi gereken bir başka önemli unsurunsa 40 yaşın üzerinde gebelik şansının yüzde 20 civarında olması olduğu belirtiliyor. Kadınların önceliği kariyere verip her yaşta anne olabileceklerini düşünmeleri çözümü zorlaştırıyor. Yaşınız kaçsa yumurtanızın da o yaşta olduğunu unutmamanız ve yumurtaların da yaşlandığını hatırlamanız gerekiyor.

        BAŞARIDAKİ EN BÜYÜK ENGEL

        Tüp bebek başarısındaki en önemli engel embriyon ve rahim arasındaki iletişimin henüz tam olarak çözülememiş olmasından kaynaklanıyor. Gelecekte başarıyı kısıtlayan bu önemli noktanın çözülmesiyle en azından belli bir hasta grubunda yüzde 100 gebeliğin mümkün olabileceği belirtiliyor.

        DOWN SENDROMU EMBRİYONDAN TESPİT EDİLİYOR

        Günümüzde gelişen genetik bilimi sayesinde embriyonların kromozomları sayısal olarak araştırılabiliyor. Mesela down sendromunu embriyon anne rahmine verilmeden tespit etmek mümkün oluyor. Eğer ailede bilinen genetik bir hastalık varsa bu da tespit ediliyor. Gelecekte diyabet, alzheimer, parkinson ve meme kanseri gibi hastalıkları da embriyonda tanımanın mümkün olacağı belirtiliyor.

        KARİYER İSTEYEN KADINA YUMURTA DONDURMA

        Günümüzde 44 yaş üzerinde bir kadının kendi yumurtasıyla anne olma şansı yüzde 1’in altında bulunuyor. Yumurtalar zaman içinde hem sayıca azalıyor hem de yaşlanıyor. Bu konuda çalışmalar olmakla birlikte yumurtaların gençleştirilmesinin henüz mümkün olmadığı belirtiliyor. 3-4 yıl içinde bitecek bazı araştırmaların daha yüz güldürücü sonuçları olacağına dikkat çekiliyor. Şimdilik ileri yaş için önerilecek en önemli şeyin yumurta dondurulması olduğuna, bunun hem kariyer yapmak hem de anne olma şansını elinden kaçırmak istemeyenler için önemine dikkat çekiliyor.

        REKLAM

        YAŞ SINIRINI YOK ETMEYE YÖNELİK GELİŞMELER

        Kadının henüz gelişmemiş yumurtalarından alınan enerji kaynağı yapılar gelişen yumurtaya nakledildiğinde bir nevi gençlik aşısı gibi daha başarılı sonuçlar verebiliyor. Diğer bir araştırma konusunun vücut kök hücresinden yumurta elde etmek olduğu belirtiliyor. Önümüzdeki yıllarda klinik uygulama başladığında hiç yumurtası olmayan bir kadının bile dilediği yaşta anne olabileceği belirtiliyor.

        ALTIN YUMURTA

        Altın yumurta, yumurtalık rezervi düşük olan hastalara uygulanan bir program olarak tanımlanıyor. Anne adayından alınan 1-2 yumurta dondurulup bir havuz oluşturuluyor. 4 embriyona ulaşıldığında qPCR testiyle genetik tarama yapılıp en sağlıklı olan transfer ediliyor. Bu yöntemle az yumurtası olan ileri yaş hastalarda yüzde 45 oranında başarı sağlanıyor.

        Yarın: Genetik tarama nedir, hangi sürede sonuç verir?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ