Kapalı ortamların hava kalitesinin insan sağlığı üzerinde büyük etkisi olduğunu belirten Prof. Dr. Abbas Taner, özellikle kreşler ve ilkokulların ortam koşullarının duyarlı grup olarak nitelendiren çocukların bağışıklık sistemlerinin tam gelişmemesi ve solunum seviyelerinin daha düşük olması sebebiyle ayrı bir önem arz ettiğini söyledi.
IHA'nın haberine göre, insanların diğer zamanlarını kapalı ortamlar dışında bir cadde, sokak veya bir park gibi dış ortamlarda geçirdiğini belirten Prof. Dr. Abbas Taner, kapalı ortamların hava kalitesi kontrol edilebilinse de dış ortamın hava kalitesini bireysel olarak kontrol edebilmenin imkansız olduğunu vurguladı.
"İNSAN SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR"
Soluduğumuz havanın yaklaşık yüzde 78 azot, yüzde 21 oksijen, az miktarda yüzde 0,03 karbondioksit ve eser miktardaki gazlardan meydana gelen bir karışım olduğunu ifade eden Prof. Dr. Taner, bu gazların yanı sıra havada bazı bakteri, mantar, mantar sporları, virüsler ile polen ve onların fragmentlerini içeren biyolojik kökenli organik tozların olduğunu belirtti. Biyoaerosoller denilen bu organik tozların insan sağlığını olumsuz etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Abbas Taner, "Bu olumsuz etkilere kronik alerjik rinit, astım ve hipersensitif pnömoni gibi hastalıkları örnek vermek mümkündür. Bunun yanı sıra legionellosis (bir tür akciğer enfeksiyon hastalığı),SARS, kuş gribi, domuz gribi, RSV, İnfluenza A ve B gibi bulaşıcı hastalıklara da sebep olmaktadırlar" dedi.
"BİNAYA GİRDİKTEN 2-6 SAAT SONRA ORTAYA ÇIKIYOR"
Kapalı ortamlarda harcanan zamanla bağlantılı olan başka belirtilerden de bahseden Prof. Dr. Abbas Taner, "Bu semptomlar; göz, boğaz ve burun mukozası ile ilgili olabildiği gibi, kuru cilt, baş ağrısı ve letarji gibi genel belirtiler de olabilir. Bu belirtiler binaya girdikten 2-6 saat sonra ortaya çıkmaktadır ve genellikle binadan taze havaya çıktıktan kısa bir süre veya bir gün sonra kendiliğinden geçmektedir" diye konuştu.
"ORTAMLARIN TEMİZLİĞİNİN YAPILMASI BAŞLICA ÖNLEMLERDİR"
Problemli binalardan kaynaklanan sağlık sorunlarının bina ile ilişkili hastalıklar veya iş ile ilişkili hastalıklar olarak bilindiğinin altını çizen Prof. Dr. Taner, ortaya çıkan belirtilere Hasta Bina Sendromu (HBS) denildiğini belirtti. Dış hava ile temasın az olduğu, yapay havalandırmanın yapıldığı büyük binalarda da iç hava kalitesinin düşük olduğunun yapılan çalışmalarda tespit edildiğine vurgu yapan Taner, "Bunun için hastane, otel, iş ve alışveriş merkezleri, bakım evleri, kreşler, hamamlar, yurtlar gibi sosyal alanlarda havalandırma sistemlerinin, yüzme havuzlarının temizlenmesi ve filtrelerinin değiştirilmesi, sıcak su depolama sistemlerinin, jakuzi, duş ve duş başlıklarının, bahçe sulama için kullanılan fıskiyelerin bakım ve temizliğinin yapılması başlıca önlemlerdir. Bu sistemlerin denetimlerinin sık olarak yapılması çok önemlidir" şeklinde konuştu.
"GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALI"
Prof. Dr. Abbas Taner konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Binanın bulunduğu çevrede kemirgenler ve böceklere karşı önlem alınmalı, binada rutubetli alanlarda rutubet kaynakları araştırılmalı ve varsa küflerin ortadan kaldırılması ve yeniden oluşumunun engellenmesi için gerekli önlemler alınmalıdır"
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.