Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Hekimlere negatif performans!

        Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, reçetelere gereksiz ilaç yazılmasının önüne geçilmesi için Ekonomik Koordinasyon Kurulunda alınan karar doğrultusunda, Sağlık Bakanlığının hekimlere yönelik ''negatif performans'' çalışması başlattığını bildirdi.

        Acar, ''Hekimler ilacın ne olduğunu bilerek yazmalı, önüne geldiği gibi reçeteye 9-10 ilaç yazmamalı'' dedi.

        Acar, Sağlık Muhabirleri Derneği (SMD) Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti.

        SMD Başkanı Yusuf Ziya Erarslan, kabulde yaptığı konuşmada, seçilmiş Yönetim Kurulu olarak ilk ziyaretlerini SGK'ya gerçekleştirdiklerini belirterek, ''Sağlık haberciliği çok önemli, naif ve stratejik bir alan. Sağlık muhabirleri olarak uzun süredir özlemini çektiğimiz örgütlenmeyi tamamladık ve ilk genel kurulumuzu yaptık'' diye konuştu.

        Derneğin sadece Ankara'da örgütlü olmadığını, başkent dışından da il temsilcileri bulunduğunu dile getiren Erarslan, ''Sağlık haberciliği dünyada büyük itibar görüyor, ancak Türkiye'de ne yazık ki arka plana itilmiş durumda. Dernek olarak sağlık haberciliğinin hak ettiği yere gelmesi için çalışacağız'' dedi.

        YENİ DÜZENLEMELER

        SGK Başkanı Fatih Acar da SMD Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sağlık muhabirlerinin halkın doğru aydınlatılmasında önemli rol üstlendiklerini bildirdi.

        Gelecek yıl sağlık alanıyla ilgili önemli düzenlemelerin hayata geçirileceğini belirten Acar, bu çalışmaların, halkın sağlık hizmetlerine erişiminde süreklilik sağlanması amacıyla yürütüldüğünü kaydetti.

        Halkın geçmişe göre sağlık hizmetlerinden çok daha iyi şekilde yararlandığını, ancak bunun sürdürülebilirliğinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Acar, ''Hep beraber bu işin sürdürülebilirliğini tartışmamız lazım'' dedi.

        2012'nin çok önemli kararların hayata geçirileceği bir yıl olacağını, bu bakımdan bir ''milat'' niteliği taşıdığını anlatan Acar, ilaç fiyatlarıyla ilgili de düzenlemeler yapılacağını söyledi.

        2010-2012 yıllarını kapsayan global bütçe için bir anlaşma yapıldığını, buna göre de bir sistem belirlendiğini hatırlatan Acar, 2010 ve 2011'de bu alanda bir aşımın söz konusu olduğunu belirtti.

        Acar, ''Bu aşımı telafi edecek sektör temsilcileriyle görüşerek, idari ve yasal düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. 2012'den sonra da sektörle görüşmek suretiyle ilaçtaki bu sürdürülebilir bütçenin ortayla çıkması anlamında çalışmalarımız devam edecek'' şeklinde konuştu.

        İlaçta israfın önlenmesinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Acar, gereksiz ve fazla ilaç reçete edilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

        Bu yılın ilk yarısında reçetelerin yüzde 46'sının aile hekimliğinde yazıldığını anlatan Acar, sağlıkta hayata geçirilmesi planlanan uygulamalardan birinin ''negatif performans'' olduğunu bildirdi.

        Ekonomik Koordinasyon Kurulunda, Sağlık Bakanlığınca ''negatif performans'' uygulaması için çalışma başlatılması kararı alındığını bildiren Acar, ''Aile hekimleri gereksiz yere ilaç yazıyorsa, gerekliler için bir şey demiyoruz, ama önüne geldiği gibi gereksiz ilaç yazıyorsa bunun önüne geçebilmek bakımından Sağlık Bakanlığımızca negatif performans uygulamasıyla ilgili bir çalışma yapılıyor'' diye konuştu.

        HER DOKTOR İÇİN

        Acar, ''Sadece aile hekimleri için mi negatif performans söz konusu olacak'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:

        ''Hayır. Sağlık Bakanlığımız bunu yapıyor. Aile hekimleri yüzde 46 oranında olduğu için bu ağırlıkta olmak üzere, ama her doktor için öngörülüyor. Gereksiz ilaç yazan doktorları kontrol edecek Sağlık Bakanlığı. Gereksiz ilaç yazımının önüne geçilmesi için alınan önlemlerden biri de budur. Bana göre çok önemli bir karardır. Hekimlerin ilacın ne olduğunu bilerek yazmaları lazım. Önüne geldiği gibi reçeteye 9-10 ilaç yazmamalı. İhtiyaç neyse o ilacı yazmalı. Bunu da hep beraber sağlamamız gerekir.''

        ''Gereksiz ilaç nasıl belirlenecek'' sorusuna ise Acar, ''Onu Sağlık Bakanlığımız yapacak. Formatını belirleyecek. Tanımlamasını yapacak. Hangi durumlarda gerekli ilaç, hangi durumlarda gereksiz ilaçtır. Bu tanımları belirleyecek Sağlık Bakanlığımızdır. Biz burada ödeme kurumuyuz, bunlara girmeyiz'' yanıtını verdi.

        Ekonomik Koordinasyon Kurulunda alınan kararlardan birinin de aile hekimliğinde reçete bedeli ve 3 kutu sonrası her ilaç için 1'er TL katkı payı alınması olduğunu bildiren Acar, bunun raporlu ilaçlar için uygulanmayacağını vurguladı.

        SGK Başkanı Fatih Acar, ''Örneğin bir reçetede 3 raporlu, bir de raporsuz ilaç varsa, o raporsuz ilaç için 1 TL katkı payı ödenmeyecek. Ama örneğin 3 raporlu 4 de raporsuz ilaç varsa sadece bir kutu için 1 TL'lik katkı payı ödenecek. Ayrıca bir reçetede 3 çeşit ilaç yazılmış, ama bunlardan biri iki kutu yazılmışsa yine bu iki kutudan biri için 1 TL istenecek'' diye konuştu.

        ''Vatandaş bademcik için gittiğinde antibiyotik, ateş düşürücü yazılıyorsa 4. ilacı yazma diyecek herhalde'' denilmesi üzerine Acar, ''Yazma demeyecek, yazıyorsa bunun bedeli olacak. Vatandaş tabii ki bir şey yapamaz, ama doktor daha dikkatli yazacak. Sağlık Bakanlığımız negatif performans çalışmasını bir an önce bitirecek. Negatif performans uygulamasıyla bunu bütünleştirmek lazım'' dedi.

        RİSK ODAKLI DENETİM MODELİ

        Medula verilerinden hareketle eczanelerle alakalı 17 risk odaklı denetim modeli geliştirdiklerini bildiren Acar, bu modelle ilgili şu açıklamaları yaptı:

        ''Bir doktor günde ne kadar reçete yazabilir en fazla. Diyelim ki ortalama 50 tane yazabilir. 200 tane yazmışsa bunu kontrol edeceğiz. Neden ortalamanın üzerinde reçete yazdığına bakacağız. Nedir, aynı ilaçlar mı yazılıyor, doktor, hastane, eczane arasında bir ilişki mi var, yok mu? Ya da bir eczanede sürekli pahalı ilaçlar mı yazılıyor, bunlar hep bir yerde mi toplanıyor bir bakacağız. Gerçekten ihtiyaç sahipleri için mi başka nedenlerle mi yazılıyor. İşte risk odaklı denetim modelimizin felsefesi bu. 17 ayrı çalışma. Bu konudaki suistimallerin önlenmesi amacıyla daha ölçülebilir, daha modern, daha istatistiki bilgilere dayalı şekilde önümüzdeki süreçte bu alanda yaşanan suistimalleri ortadan kaldıracak risk odaklı denetim modeline de 2012'de geçmiş olacağız.''

        Bu konuda gerekirse Sağlık Bakanlığı ile de koordineli çalışacaklarını belirten Acar, ''Biz doktorlarımızın, eczacılarımızın bu anlamda önümüzdeki süreçte bu hususa özellikle dikkat etmelerini, gayret göstermelerinin daha hassas davranmalarının önemli olduğuna inanıyoruz'' diye konuştu.

        Acar, bu konuda hiçbir doktoru ya da eczacıyı zan altında bırakmak istemediklerini, ancak bu alanda suistimallerin yaşandığının da bir gerçek olduğunu söyledi.

        E- REÇETE VE E- RAPOR

        E-reçete uygulamasıyla da reçetelerin artık bilgisayar ortamında düzenlenerek medula sistemiyle eczanelere ulaştırılacağını anlatan Acar, bazı yerlerde devam eden pilot uygulamanın, 2012'de yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini ifade etti.

        Acar, bunun için 120 bin doktorun sisteme kayıtlı hale getirildiğini, bu kayıt sayesinde hekimlerin uzmanlık branşları dışında hizmet kaydı göndermelerinin engellendiğini, bu uygulamayla da ilaçta denetimin daha iyi sağlanacağını bildirdi.

        E-rapor ile de artık kronik hastaların işinin daha kolaylaşacağını, eczanelerde yazılı rapor ibrazına gerek kalmadan ilaçların alınabileceğini anlatan Acar, bir eczaneden sisteme girildiğinde raporun nerede, ne zaman ve kim tarafından düzenlendiğinin görülebildiğini kaydetti.

        Vatandaşların kimlik numaraları girilerek sağlık hizmetlerinde yapılabilecek usulsüzlüklerin önlenmesi için de ''avuç içi damar izi'' uygulaması getirilmesinin planlandığını belirten Acar, birer özel hastane ve tıp fakültesinde pilot uygulaması süren sistem sayesinde, vatandaşların kimlik doğrulamalarının usulsüzlüğe meydan verilmeden yapılabileceğini bildirdi.

        Acar, ''Bu yöntemle kişiler hastaneye gitmediği halde kimlik numaraları kullanılarak gitmiş gibi gösterilemeyecek, böylece kurumumuz zarara uğratılamayacak'' dedi.

        SGK Başkanı Acar, 2012'de yürürlüğe girecek uygulamalardan birinin de Yeşil Kartlı'ların kuruma devri olduğunu söyledi.

        9 milyon 210 bin Yeşil Kartlı'nın da Genel sağlık Sigortası (GSS) kapsamına alınmasıyla 73 milyon vatandaşın GSS çatısı altında olacağını belirten Acar, bunun Türkiye açısından önemli bir açılım olduğunu sözlerine ekledi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ