Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Anne ve Çocuk Embriyoya kameralı takip! Gebelik için embriyolara sıkı takip!

        HABERTURK.COM / SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

        Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, 'embriyoscope' adı verilen cihazla hamilelik şansının nasıl arttırıldığını anlattı...

        Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, “Embriyolar eskiden 5 dakika incelendikten sonra anne adayının rahmine transfer edilirken bir yılı aşkın süredir ‘Embriyoscope’ adı verilen cihazın içinde 5 güne kadar videoya kaydediliyor. Bu işlem de hamilelik şansını artırıyor çünkü bize embriyonun gelişimi adım adım izleme sonra seçim yapma imkanını sunuyor. Böylece tutunma şansı en yüksek olan embriyo tespit ediliyor.”dedi.

        Prof. Dr. Bahçeci tüp bebek tedavisindeki başarı kriterleri hakkında şunları söyledi:

        “En az üç kez deneyip başarısız sonuç alan çiftlerde sonraki tüp bebek uygulamaları maalesef gebelik elde etme oranını çok artırmıyor. Preimplantasyon Genetik Tanı (embriyo transferi öncesi genetik araştırma), ko-kültür (laboratuar ortamında suni ana rahmi oluşturulması), sperm seçim yöntemlerinin değiştirilmesi gibi ek uygulamalar yapılıyor. Ancak bu yöntemlerin de başarıyı anlamlı oranda artırdığına dair yeterli kanıtımız yok. Şahsi tecrübelerime göre; bu hastalarda eğer embriyo blasyosist dönemine ulaşmıyorsa transfer yapılmamalı. Böylece hastanın transfer sonrası boşuna büyük ümitlerle beklemesinin önüne geçilmiş olur.”

        Prof. Dr. Mustafa Bahçeci blastosist transferi hakkında şu bilgileri verdi: “Embriyolar 5’inci günden itibaren iki ayrı hücre tipine ayrılarak aralarında bir sıvı biriktirirler. Bu embriyolara ‘Blastosist’ denir. Ne yazık ki her embriyo bu aşamaya kadar gelişimini devam ettirmez, daha erken bir dönemde gelişimini durdurur. Embriyoların ilerlemelerine devam etmeleri, onların rahime tutunma olasılıklarının artmasıyla ilişkilidir. Bu nedenle blastosist evresine ulaşmış embriyoların transfer edilmesi, gebelik şansını artırır.

        ‘Neden bazı embriyolar daha az gelişiyor?’ sorusunun cevabı ise şudur… Embriyo, bir yumurta ile bir spermin birleşmesiyle oluşur. Eğer yumurta ve sperm kalitesi fazla düşük değilse embriyo, gelişimine devam eder. Vücut savunma mekanizması, düşük kaliteli hücrelerin birleşmesinden oluşan embriyoların gelişimini daha erken bir dönemde durdurur. Araştırmalar, blastosist evresine ulaşmış embriyoların bir bölümünü dahi gebelik oluşumuna ya da gebeliğin devamına izin vermeyecek kadar düşük kaliteli hücreler içerdiğini gösteriyor. Ancak bu oran erken dönemde gelişimini durduranlara oranla çok daha düşük. Sonuç olarak hastalı blastosist transfer etmek gebelik şansını artırmak anlamına geliyor. Özellikle transfer sayısının kısıtlandığı durumlarda bu yöntemin uygulanması başarıyı artırıyor. Türkiye’de 2 yıl önce uygulamaya giren yönetmelikle transfer edilen embriyo sayısı kısıtlandı. Yeni yönetmelikle pek çok merkez daha fazla blastosist transferine yöneldi. Örneğin; biz artık transferlerin yarısına yakınını 5. günde yapıyoruz. 5-6 yıl önce bu oran yüzde 10 ve altındaydı.”

        Prof. Dr. Mustafa Bahçeci tekrarlayan başarısız denemelerde başarısızlığa kötü embriyo gelişiminin yol açıp açmadığını incelemek amacıyla, blastosist transferi uygulanması gerektiğini belirterek, “Hastadan yeterli miktarda ve kalitede blastosist elde edilmesi durumunda embriyo dışı nedenlere yönelmek faydalı olacaktır.”dedi.

        Prof. Dr. Mustafa Bahçeci blastosistin bazı dezavantajları olduğunu belirterek, “Tüp bebek teknolojileri ne kadar gelişirse gelişsin insan vücudunun mükemmel mekanizmasını birebir taklit edemiyoruz. Sonuçta embriyolar 5’inci güne kadar doğal ortamları olan rahimde değil, laboratuarda gelişimini sürdürüyor. Kendimize şu soruyu soruyoruz; “Bu embriyo blastosist oluşturmadı. Acaba ben bu embriyoyu gelişiminin daha erken bir döneminde rahime vermiş olsaydım orada blastosiste uğrayacak mıydı?” İşte, blastosist transferinin riski budur. Bu nedenle her vakada uygulanmaz. Elinizde bu riski karşılayacak sayıda embriyonun olması ya da ne olursa olsun embriyoların uzun dönem gelişimlerini izlememizi gerektirecek sebeplerin varlığı şart.” diyerek konuya açıklık kazandırdı.

        Artık sperm kalitesi denildiğinde eskiden olduğu gibi sperm sayısı, hareketliliği, şekli gibi parametrelerin düşünülmediğini belirten Prof. Dr. Mustafa Bahçeci şunları söyledi: “Biliyoruz ki, spermin gerçek kalitesi onun kalıtsal yapısı ve bu yapının çevresel faktörlerden ne kadar etkilendiğidir. Önemli olan kalıtsal özellikleri en az hasar görmüş, mümkünse hiç görmemiş spermleri seçebilmek. Bu amaçla sperm hücresinin yüksek büyütmede seçilmesi (IMSI), ya da spermin baş kısmının incelendiği yöntemler (PICSI ya da MACS gibi) kullanıma girdi. Ne yazık ki bunların henüz gerçeklikleri tam kanıtlanmadı. Yine de bu tip yenilikleri kullanıp hastaların gebe kalma olasılıklarını artırmaya çalışıyoruz.”

        Prof. Dr. Mustafa Bahçeci eğer ailede kalıtsal yolla geçen, doğacak bebeğe intikal edebilecek bir hastalık varsa genetik inceleme yapılması gerektiğini belirterek, “Böylece embriyolar bu hastalık açısından incelenir ve hastalıksız olan embriyolar anne adayına transfer edilir. İkincisi, art arda düşük yapanlarda ya da tekrarlayan başarısızlıklarda genetik incelemelere başvurulabilir. Çünkü altta yatan sebep embriyoda genetik sorunlar olabilir. Dolayısıyla çiftlere tüp bebek tedavisine başlamadan önce detaylı tetkik yapılmalı.” dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ