Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Enfeksiyon ve Salgın Çağın Hastalıkları Her yıl 3 bin lösemili yaşamını yitiriyor

        Soner ÖZCAN/ ANTALYA (AHT)

        Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen 38. Ulusal Hematoloji Kongresi, Antalya Belek'teki Maritim Pine Beach Otel'de gerçekleştirildi. Yurtiçinden ve yurtdışından çok sayıda bilim adamının katıldığı kongrenin ardından, kongrede tartışılan konularla ilgili basın toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ertem, yatak, hekim ve personel yetersizliği nedeniyle her yıl 3 bin lösemi hastasının yaşamını yitirdiğini söyledi.

        EN AZ 5 BİN NAKİL YAPILMASI GEREKİYOR

        Kemik iliği nakillerinin son 5 yılda 3 kat artmasına rağmen yetersiz olduğunu belirten Prof. Dr. Ertem, "Eskiden aşk filmlerinde sevgililerden biri yaşamını yitirir ayrı kalırlardı. 'Love Story' hikayesi artık değişti. Türkiye'de 20 yıl önce kök hücre nakli diye bir kavram yoktu. 20 yıl içerisinde muhteşem ilerledi. Bundan gurur duyabiliriz. Yılda kök hücre nakli 200 bile değildi. Hastalar tedaviye ulaşamadan ölüyordu. 5 yıl içerisinde 3 katı nakil sayısı arttı. Hiçbir sayı dünyada 5 yılda 3 misli artmadı. Fakat bu yeterli değil. 2011 yılında toplam 2 bin kök hücre nakli yapıldı. Yılda en az 5 bin nakil yapılması gerekiyor. Yani 3 bin kişi bu tedavi şansına ulaşamadan hayatını kaybetmiş" dedi.

        DOKTOR, YATAK VE DONÖR YETERSİZ

        Nakil sayısının yetersiz olmasının 3 önemli sebebi bulunduğunu anlatan Mehmet Ertem, "Fiziksel koşullar yani yatak sayısı yeterli değil. Yeterince merkez var fakat yatak sayıları az. Diğer bir neden uzman doktor eksikliği. En önemli neden donör azlığı. Türkiye'nin hala bir kemik iliği bankası bulunmuyor. Gönüllü kayıt sisteminin biran önce oluşturulması gerekiyor. Almanya'da 6 milyon 500 bin gönüllü kök hücre, 15 bin kordon kanı bulunuyor. Bu sayede Almanya'da hastaların yüzde 90'ı donör bulabiliyor. Türkiye'de donör sayısı 37 bin, saklanan kordon kanı ise 187. Bu durumda hastalara Türkiye'de donör bulamıyoruz. Bu 3 eksiğin bir tanesinin tamamlanması yeterli olmaz. Sağlık Bakanlığı'nın yürüttüğü Türk-Kök projesi biran önce hayata geçirilmeli" diye konuştu.

        TÜRKİYE'DE SADECE 300 HEMATOLOG VAR

        Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Teoman Soysal da toplantıda yaptığı konuşmada mecburi hizmetin yeni hematolog yetişmesine engel olduğunu söyledi. Türkiye'de yaklaşık 300 hematolog bulunduğunu ifade eden Prof. Soysal, "75 milyon nüfusa 2 bin 200 hematolog gerekli. Hematoloji çok fedakarlık gerektiren bir dal. Yıllarca tıp okuduktan sonra yan dal eğitimleri ve mecburi hizmet sorunu karşıya çıkıyor. Hem bu kadar fedakarlık yapıyorlar hem de en zor görevi üstleniyorlar. Hematolog sayısı zorla artmaz. Mecburi hizmet başta olmak üzere önündeki engeller kalkmalı.

        BABANIN DA SİGARA İÇMEMESİ GEREKİYOR

        Hematoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Hale Ören, Avustralya'da sigara ve lösemi ilişkisi üzerine yapılan bir araştırmayla ilgili bilgi verdi. Araştırmaya göre babaların sigara içmesinin çocuklarda akut lösemi riskini artırdığını kaydeden Ören, şunları söyledi: "Sadece annenin sigara içmesi buna etken değil. Avustralya'da babayı da araştırmışlar. Annenin alkol, sigara içmesinin yanında, babanın da günde 20'den fazla sigara içmesi çocukta akut lösemisi olma riskini arttırıyor. Ayrıca son bir yıldır yapılan araştırmalara göre sigara kan kanserine de neden oluyor."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ