Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kalp Sağlığı Bozuk ritmi dondurun, düzelsin!

        GAZETE HABERTÜRK / CEYDA ERENOĞLU

        cerenoglu@htgazete.com.tr

        Kalbimizin hepimizi korkutacak şekilde hızlı veya bir tuhaflık olduğu hissi veren şekilde yavaş atması bir sorun olduğuna işaret edebilir. Bu sorunun tedavisinde uygulanan yöntemler yüz güldüren sonuçların alınmasına neden olsa da, kontrolleri aksatmamak ve aritmiye kendi elimizle davetiye çıkarmamak adına yapılacaklar var. İşte onlar...

        RİTM BOZUKLUĞU OLANLAR NE YAPMALI?

        Hastaların aritmiye neden olabilecek; sigara, alkol ve kafeinli içeceklerden uzak durması gerekiyor. Aritmisi olan hastaların en az 6 - 12 ayda bir kardiyoloji uzmanına başvurmaları öneriliyor.

        Hastalara EKG ve hatta 24 saatlik Holter-EKG tetkiki yapılması her zaman yeterli olmayabiliyor. Tetkik anında çarpıntı şikayeti yoksa, çarpıntı nedenini bu tetkiklerle tespit etmek olanaksız hale geliyor. Bu nedenle, hastalara düşen en büyük görevin çarpıntı şikayeti anında bir EKG çektirmek olduğu belirtiliyor.

        ÇARPINTI TEDAVİSİNDE HANGİ YÖNTEMLER UYGULANIYOR?

        Günümüzde çarpıntıya neden olan sorunların tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılıyor. Bunlar şöyle sıralanıyor:

        HAYAT KALİTESİ DÜŞÜYORSA İLAÇ KULLANILIYOR

        Hayatı tehdit etmeyen basit ritim bozukluklarında genellikle tedavi gerekmiyor. Bu durumlarda aritmiyi tetikleyebilecek etkenlerden kaçınmak yeterli oluyor. Ancak hastanın hayat kalitesinin bozulması durumunda ilaçlardan yardım alınması gerekiyor. Aritminin türüne göre, öncelikle yan etki profili daha düşük olan ilaçlar kullanılıyor. Bu ilaçların yeterli gelmemesi halinde daha etkili ve yan etkileri daha belirgin olan anti-aritmik ilaçlar tercih ediliyor. Anti-aritmik ilaçların, mevcut aritmiyi baskılarken, başka aritmilere ve hatta ölüme bile neden olabildikleri görülüyor. Supraventriküler taşikardi nöbetleri çok nadir oluyorsa, ilaç tedavisine bile gerek duyulmuyor. Ancak daha sık olması halinde o zaman beta blokör, kalsiyum kanal blokör ve antiaritmik ilaçlardan yararlanılıyor.

        İLAÇ KULLANMAK İSTEMEYENLER İÇİN

        İlaca rağmen taşikardi nöbetleri olması veya hastanın ilaç kullanmak istememesi durumlarında elektrofizyolojik tetkike başvuruluyor. Bu tetkikte, genelde sağ kasıktaki toplardamar vasıtasıyla kalbin sağ tarafına özellikli elektrotlarla ulaşılıyor ve kalbin elektriksel özellikleri değerlendiriliyor. Bu sayede aritminin oluşum mekanizması tespit ediliyor. Elektriksel kısa devreye neden olan ileti yolu varsa veya yüksek hızda uyarı üretimine neden olan bir odak saptanırsa, bu ileti, yol veya odak, özel bir kateterle uygulanan radyofrekans dalgası enerjisiyle ısıtılarak yok ediliyor. Riski oldukça düşük olan bu tedavi yöntemi sayesinde, taşikardi, ilaca bile gerek kalmadan kesin şekilde tedavi ediliyor.

        Atriyal Fibrilasyon Ablasyon yöntemi

        RADYOFREKANS ENERJİSİYLE TAHRİP

        Atriyal fibrilasyon adındaki aritminin en olumsuz özelliği, kalbin içinde pıhtı oluşumuna neden olması. Bu yüzden, pıhtı kalp içindeki yerinden ayrılarak beyin damarı dahil vücudun herhangi bir yerindeki atardamarı tıkayabiliyor. Bunun sonucunda, felç ve benzeri sorunlar görülüyor. Bu nedenle hastanın kandaki pıhtılaşmayı engelleyecek ilaçlar kullanması gerekiyor. Ritim bozukluğu hastanın efor kapasitesinde belirgin bir azalma meydana getiriyor. Bu durumdan olumsuz etkilenen veya ilaç kullanmak istemeyen hastalarda, sorunu ortadan kaldırmak amacıyla, "Atriyal Fibrilasyon Ablasyonu" denilen tedavi yöntemi uygulanıyor. Bu ritm bozukluğunda, anormal elektriksel uyarılar genelde sol kulakçığa açılan 4 adet pulmoner venden kaynaklanıyor. Bu nedenle, bu uyarıların sol kulakçığa sıçramasını engellemek amacıyla, pulmoner venlerin sol kulakçığa açılma yerlerinin etrafı radyofrekans enerjisiyle tahrip ediliyor.

        EKSİ 40 DERECEDE UYGULANIYOR

        Son zamanlarda, yöntemin uygulanışında yüksek ısı enerjisinin yanı sıra düşük ısıdan da yararlanıyor. Bu yönteme, "Kriyoablasyon" adı veriliyor. Isı - 70 dereceye geldiğinde kalp dokusunda kalıcı hasar oluşuyor. Kriyoablasyonun özelliği - 40 derecede geri dönüşümlü hasar oluşturmasından kaynaklanıyor.

        ICD Cihazı

        ARİTMİLER BAYILMAYA YOL AÇIYORSA

        Eğer aritmiler kişide bayılmaya neden oluyorsa, hastaya ICD olarak bilinen cihaz yerleştiriliyor. Hastada ani kalp ölümünün meydana gelmesi durumunda da bu cihaza gerek duyuluyor. ICD cihazı, hastada ölümcül ventriküler

        taşikardi meydana geldiği anda bunu tespit ve kalp içinden şoklama suretiyle tedavi edebilecek şekilde programlanıyor. Cihaz bu şekilde ani kalp ölümü yaşayan hastaların ömrünü uzatıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ