Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Sinemanın unutulmaz kadın tetikçileri
        1

        Sasha Luss
        Anna 2019

        Fransız sinemacı Luc Besson kadın tetikçiler yazma konusunda gerçek bir usta... 1992 doğumlu Rus süpermodel ve aktris Sasha Luss'un canlandırdığı Anna'yı da 21. yüzyılın Nikita'sı olarak görmek mümkün...

        2

        Anna da Nikita gibi tetikçi olmak zorunda kalan genç ve çaresiz bir kız. “İnsanlıktan nasibini” almamış yöneticilerinin her dediğini yapmak zorunda kalıyor ve KGB'den kurtulma, özgürlüğünü kazanma hayallerini kuruyor. Anna'nın bir başka özelliği de tetikçiliğin yanı sıra moda çekimlerinde çok aranan bir model olması... İki işi bir arada götürüyor.

        3

        Bridget Fonda
        Point Of No Return (Suikastçı) 1993

        1990 tarihli Fransa yapımı “La femme Nikita”nın tüm dünyada popüler olmasından 3 yıl sonra Hollywood, yeni bir çevrimle çıktı seyircilerin karşısına... Hikâyenin Amerika'ya taşınması dışında kuşkusuz başka farklılıklar da vardı ama özünde aynı öyküydü...

        4

        Uyuşturucu müptelası suçlu Maggie, devlet eliyle “resmen öldürülüyor” ve yeni bir kimlikle derin devlet tetikçisi haline geliyordu. Eleştirmenler filmi çok beğenmedi ama ABD hasılatı, orijinal filmden çok daha iyiydi. Genç Bridget Fonda'nın da bu başarıdaki payı azımsanamazdı.

        5

        Geena Davis
        The Long Kiss Goodnight (İyi Geceler Öpücüğü) 1996

        Geena Davis'in yıldızının parladığı yıllardı... Aksiyon filmleriyle tanınan Renny Harlin'le birlikteydi. 1995 yılında Harlin'in yönettiği, “kılıç şıkırtılı” korsan filmi “Cutthroat Island”da başroldeydi. Seyircilerin ve eleştirmenlerin beğenmediği başarısız bir projeydi.

        6

        Ertesi yıl Renny Harlin ve Geena Davis, senaryosunu Shane Black'in yazdığı “The Long Kiss Goodnight” ile aksiyon türünü bir kez daha denediler. Davis, filmde öğretmen Samantha Caine olarak çıkıyordu karşımıza ama bir süre sonra hafıza kaybı nedeniyle geçmişini unutan bir CIA suikastçısı olduğunu anlıyorduk.

        7

        Kristanna Loken
        Terminator 3: Rise of the Machines (Terminatör 3: Makinelerin Yükselişi) 2003

        İlk filmde gelecekten gönderilen terminatör rolünde Arnold Schwarzenegger'i izlemiştik. Aynı terminatör ikinci filmde John Connor'ı korumak için görev yapıyor, T-1000'e karşı savaşıyordu.

        8

        Jonathan Mostow'un yönettiği üçüncü filmde ise ilk kez bir kadın terminatör çıktı karşımıza: T-X... Görevi, John Connor ve direnişi yok etmekti. İstediği her forma girebilen bir makineydi ama kendisini daha çok Kristanna Loken olarak gördük.

        9

        Lucy Liu
        Kill Bill Vol. 1 2003

        Quentin Tarantino'nun yazıp yönettiği “Kill Bill”de Gelin'in (Uma Thurman) intikam listesindeki isimlerden biridir O-Ren Ishii... İkisinin bir zamanlar aynı suikastçı çetesinde Bill'in önderliğinde çalıştıklarını biliriz.

        10

        Gelin için gerçekten zorlu bir hedeftir. Tokyo yeraltı dünyasının kraliçesidir ve Gelin'in ona ulaşmak için öldürmesi gereken birçok kişi vardır. Tarantino, Gelin ile O-Ren Ishii'nin o muhteşem düellosu öncesinde Japon animesi tarzında hazırlattığı bir animasyonla O-Ren Ishii'nin nasıl bir kiralık katil haline geldiğini anlatır. Gelin'le birlikte filmin en etkileyici kadın karakterlerinden biridir. Lucy Liu'nun yorumuyla filme damgasını vurur.

        11

        Jennifer Garner
        Daredevil 2003 - Elektra 2005

        O, Yunan kökenli, mükemmel bir “katil ninja”... Kafası karışık ve öfkeli... Üstelik süper kahraman Daredevil ile gönül bağı da var. Frank Miller’ın Marvel Evreni’ne hediye ettiği karakterlerden biri olan Elektra ilk kez 1981’de okurların karşısına çıktı.

        12

        2005 yapımı sinema filminde ise Elektra’yı Jennifer Garner canlandırdı. Garner dövüş sahnelerinde harika bir performans gösterirken karakterin iyi ile kötü arasında kalmışlığını başarıyla yorumladı. Film pek beğenilmedi ama Garner'ın Elektra'sı unutulmadı.

        13

        Uma Thurman
        Kill Bill Vol. 1 2003 – Kill Bill Vol. 2 2004

        İkibinli yılların en unutulmaz ve ikonik kadın aksiyon kahramanlarından biri... Bir zamanlar Bill'in kiralık katiller çetesinde çalışan Gelin, kendisine yeni bir hayat kurmak ister ve Bill'den habersiz evlenmeye karar verir. Ama Bill, ekibiyle birlikte evlilik törenini basıp herkesi öldürür. Gelin, komadan çıktığında eski çetesindeki herkesi tek tek yok etmek üzere harekete geçer...

        14

        Bruce Lee'nin “Game of Death” filmindeki sarı kostümünü giyer ve sadece eski meslektaşlarını değil yüzlerce kişiyi öldürür. Gösterdiği tüm şiddete rağmen Gelin’in gözyaşlarında bizi çeken bir şeyler vardır. Ne kadar kan dökerse döksün onda kırılgan, duygusal, çocuksu bir yan görür ve haklı davasında sonuna kadar onu destekleriz.

        15

        Devon Aoki
        Sin City (Günah Şehri) 2005

        “Sin City”nin ilk fragmanında ismi geçmez Devon Aoki'nin... Ne var ki, çift samuray kılıçları, fırlattığı öldürücü nesneleri ve tehdit edici kadınlığıyla fragmanın akılda kalıcı imgelerinden biridir... Filmde de durum değişmez.

        16

        Frank Miller'in kendi grafik romanından sinemaya uyarladığı ve Robert Rodriguez ile birlikte yönettiği filmin akılda kalıcı simalarından biridir. Öldürmekten zevk alan bir katildir. Sonuca gitmeden önce kurbanıyla oynamayı sever...

        17

        Zhang Ziyi
        House of Flying Daggers (Parlayan Hançerler) 2004

        İkibinli yıllardaki Uzakdoğu dövüş filmlerinin en karakteristik özelliklerinden biri, güçlü kadın karakterlerin sayısındaki artıştır... Bu filmlerde kadınlar sahip oldukları dövüş becerileriyle erkeklerle dişe diş göze göz mücadele ederler...

        18

        Zhang Ziyi'nin canlandırdığı Xiao Mei de bunlardan biridir... İlk bakışta gözleri görmeyen genç bir dansçıdır. Zayıf ve minyondur. Ama film ilerledikçe sahip olduğu dövüş yetenekleri ve gerçek kimliği ortaya çıkmaya başlar... Zhang Yimou'nun yönettiği film, baleyi andıran dövüş sahneleriyle Uzakdoğu dövüş filmlerine estetik bir zerafet getirir, Zhang Ziyi de erkeklerin dünyasında kadınlığın gücünü temsil eder.

        19

        Anne Parillaud
        Nikita 1990

        Trajik bir gençlik hatasının sonucunda iki seçenekle karşı karşıya kalır Marie Clement... Ömrünü hapishanelerde geçirmek yerine derin devletin kirli işlerini yapmak zorunda kalan zoraki bir tetikçi olur. Gerçekten iyi bir öğrencidir. Tam bir ölüm makinesine dönüşür. Ama iç dünyasındaki kırılganlığı hissederiz.

        20

        Onu belki de bu gönülsüzlüğü, mağduriyeti nedeniyle severiz. Her şeye rağmen içindeki masumiyeti kaybetmediğini biliriz. Nikita, Luc Besson’un yarattığı belki de en unutulmaz film kahramanlarından biridir. Birçok benzerinin yanı sıra televizyon dizilerine konu olduğunu da hatırlatalım.

        21

        Angelina Jolie
        Wanted 2008

        “Salt”tan (2010) bu yana aksiyon türünden uzak duruyor ama ikibinli yılların önde gelen aksiyon yıldızlarından biriydi Angelina Jolie... “Wanted”, “Salt” ve “Mr. & Mrs. Smith” ile birlikte eğitimli tetikçileri canlandırdığı filmlerden biridir.

        22

        “Wanted”da yıllardır görmediği babasının kiralık katil olduğunu keşfeden Weeley'ye (James McAvoy) mesleğin inceliklerini öğreten profesyonel suikastçı Fox olarak çıkar karşımıza. Üç filmde de aksiyon yıldızlığının hakkını verir. Ama üçünden birini seçmek gerekirse Timur Bekmambetov'un yönettiği “Wanted” bir adım öne çıkar...

        23

        Kathleen Turner
        Prizzi’s Honor (Prizzi'lerin Onuru) 1985

        Kathleen Turner, 80'li yılların önde gelen yıldızlarından biriydi. Sert ve güçlü bir imajı vardı... Richard Condon'ın kendi romanından sinemaya uyarladığı, usta yönetmen John Huston'ın imzasını taşıyan “Prizzi's Honor”daki kiralık katil Irene Walker karakteri tam ona göreydi. Karşısında ise Charley Partanna rolünde Jack Nicholson vardı...

        24

        İkisi birbirlerine önce âşık oluyor, sonra meslektaş olduklarını fark ediyorlardı. Ve hiç kuşkusuz ikisi için işler giderek daha da karışıyordu. Irene Walker, 90'lı yıllar sinemasında daha sık karşımıza çıkacak güçlü kadın karakterlerin öncülerinden biriydi...

        25

        Qi Shu
        The Assassin (Suikastçı) 2015

        Sade ve ağır tempolu filmleriyle tanınan; festivallerin gözde yönetmeni Tayvanlı Hsiao - Hsien Hou, 9. yüzyılda Çin’de geçen “Suikastçı”de sevdiği adamı öldürmesi için görevlendirilen bir kadın suikastçının yaşadığı duygusal çelişkileri konu alıyor.

        26

        Alternatif bir Uzakdoğu dövüş filmi estetiğine sahip olan filmde Tayvanlı aktris Qi Shu'nun canlandırdığı Nie Yinniang, küçükken bir rahibe tarafından kaçırılıp mükemmel bir suikastçı olarak eğitilmiştir. Ama yeni görevi, öğrendiği her şeyi ve kimliğini sorgulamasına neden olur.

        27

        Saoirse Ronan
        Hanna 2011

        Hanna, Joe Wright'ın yönettiği filmde babası tarafından ormanda kusursuz bir savaşçı olarak yetiştirilmiş gencecik bir kız... Ormandan çıkıp insanların arasında karışınca, Hanna ölümcül yeteneklerini sergilemeye başlıyor.

        28

        Masum yüzlü, minyon Hanna Gizli Servis üssündeki yüksek güvenlikli bir hücreden onlarca silahlı profesyoneli öldürerek kaçmayı başarıyor. “Orman kızı Hanna”nın uygarlığı keşfettiği bölümler de eğlenceli... Bakmayın siz onun bebek mavisi gözlerine. Hanna insanları öldürürken son derece soğukkanlı olabilen, gerçek bir cinayet makinesi...

        29

        Grace Jones
        A View to a Kill 1985

        Yapımcılar “sert ve güçlü kadınların” yeniden yükseldiğini görünce, John Glen'in yönettiği, Roger Moore'un James Bond'u canlandırdığı “A View to Kill” filminde seyircinin karşısına unutulmayacak bir kadın karakterle çıkmaya karar verdiler.

        30

        Dönemin en ünlü süper modellerinden biri olan, şarkıcı ve oyuncu Grace Jones'u aldılar kadroya. Grace Jones, filmde Christopher Walken tarafından canlandırılan kötü adam Max Zorin karakterinin sevgilisi ve tetikçisini canlandırdı. Soğukkanlı bir katildi. Ama filmin son bölümünde yaptıklarıyla seyircinin kalbini kazanmayı başarıyordu.

        31

        Charlize Theron
        Aeon Flux 2005

        MTV'de 1991-1995 yılları arasında yayınlanan animasyon formatındaki bilimkurgu dizisinden filme uyarlanan, Karyn Kusama'nın yönettiği “Aeon Flux”, 2415 yılında geçer... 2011 yılında dünya nüfusunun yüzde 99'unun salgınlar sonucu ölmesinin ardından insanlar Bregna adlı bir şehir devletinde yaşar.

        32

        Charlize Theron'un canlandırdığı Aeon Flux, kendi aralarında telepatiyle anlaşan yeraltı direniş örgütündeki isyancılardan biridir. Aynı zamanda çok iyi bir savaşçıdır. Görevi ise hükümetin liderini öldürmektir... Bir süre sonra direnişçi arkadaşlarıyla birlikte gizli bir devlet darbesi için kullanıldıklarını fark eder...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ