Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Basketbol EuroLeague Fenerbahçe-Real Madrid yazar yorumları - Basketbol Haberleri

        BUGÜN OKUT ÜFLET AZİZ BAŞKAN

        SERDAR ALİ ÇELİKLER

        Bu kadar tesadüf olmaz. Hep 1 uğursuzluk var. 1 golle kaçırılan, 3 kez son maça denk gelen tam 3 şampiyonluk var. Hepsinde de sadece o “Uğursuz 1 gol” ya atılamamış ya da o 1 golün yenilmesi engellenememiş.

        74 maç kazanıp sadece o “Uğursuz 1 maçı” kazanamadığı için Avrupa şampiyonluğundan olan voleybol takımı var.

        Alınamayan 1 ribaundla, potadan seken topu havada tipleyen lanet olası “Uğursuz 1 basket” nedeniyle kaçırılan Euroleague şampiyonluğu var.

        İşte önceki gün kadın basketbol finali... Son saniyede atılamayan o 1 basket, kazanılan faul ve takımın en iyisinin atamadığı 1 sayı, seken topta alınan ribaund ve yine atılamayan basket yüzünden Yakın Doğu Üniversitesi’ne kaybedilen şampiyonluğun ardındaki Uğursuz 1... Yine aynı branşta sürekli yendiğin G.Saray’a karşı 1 kez kaybedilen maç ile yitirilen Avrupa şampiyonluğu var ki al sana Uğursuz 1 daha..

        REKLAM

        Tüm sezonu kurtaracak kupa finali için tam 3 kez önüne gelen penaltılarla eleme fırsatını atamadığın 1 gol ile yitirmek... Üstelik takımın 1 numarasının kaçırdığı komik ‘Badi Ekrem Penaltısı’ da Uğursuz 1’liklerden birisi değilse nedir?

        ★★★

        Biliyorum bilimsel ve rasyonel bir yorum değil bu. Tamamen izafi... Ama bu kadar tesadüf olamaz. Fenerbahçe’de Uğursuz 1’i var... Aziz Yıldırım’a açıkça sesleniyorum. Bugün başlayacak Final-Four öncesinde basketbol takımının da aynı uğursuzluktan etkilenmemesi için takımını bir okutup üflemesinde fayda var. Bari taraftarın tek umudu olan Obradovic’in takımını o Uğursuz 1 etkilemesin..

        FİKRET ORMAN’IN İTİRAFI: RAKİBİN FENER’SE HERKES SENİ DESTEKLER

        Bursa maçından sonra Fikret Orman aynen şunları dedi: “Geçen yıl herkes bizi destekliyordu. Bu sene sanki herkes karşımızda...” Başkan haklı... Geçen yıl herkes Beşiktaş’ı destekliyordu. Çünkü Beşiktaş’ın rakibi F.Bahçe’ydi. Eğer şampiyonluk yolunda rakibin F.Bahçe ise Türkiye’nin 4’te 3’ü seni destekler (Bkz: Sadri Şener 2010-11 sezonu açıklaması) Sen de aslında seni sevdiklerinden değil, F.Bahçe nefretinden ötürü sana verilen bu desteği gerçek sanırsan, bir yıl sonra Başakşehir ile yarışırken gerçekleri görürsün... Eee bu ülke böyle; F.Bahçe ile yarışan Trabzon ise G.Saray, Trabzonsporlu’dan fazla Bordo-Mavi sevdalısı olur. F.Bahçe ile yarışan Bursaspor olursa Timsah yürüyüşüne Beşiktaşlılar da katılır. Fener’le yarışan G.Saray olursa zaten herkes ‘Batıya Açılan Pencere’den bakıyordur...

        REKLAM

        Dolayısıyla Fikret Orman’a katılıyorum. Fener ile yarışırken herkes Beşiktaş’ı destekliyordu. Başakşehir ile yarışırken ise kimse desteklemiyor. Çünkü bu ülkede ya Fenerlisin’dir ya da ‘Fenerli olma da ne olursan ol’ taraftarı... F.Bahçe’yi yönetenlerin de her zaman bu gerçeği bilip ona göre hazırlanmak zorunluluğu vardır.

        BU DEFA OLACAK

        GÖKHAN TÜRE

        THY Euroleague’de üst üste üçüncü kez Final-Four’a kalma başarısı gösteren Fenerbahçe için geçen yılki finalin ardından çıta artık en yukarıda...

        Zeljko Obradovic’le başlayan bu yükseliş ve Avrupa’nın elitleri arasında istikrarlı bir şekilde yer alıyor olmak Sarı-Lacivertli kulübün vizyonu açısından çok şey ifade ediyor.

        F.Bahçe şu anda futbolda hedeflenen başarının uzağında belki ama başta erkek ve kadın basketbolu olmak üzere birçok olimpik branşta zirveyi zorlayan, kupaları kovalayan, Avrupa’da ve dünyada eşine az rastlanır bir kulüp olarak sivriliyor...

        Türk basketbol tarihinin kulüpler bazındaki en büyük başarısı, Sarı-Lacivertliler’e, geçmişte hiçbir Türk takımına olmadığı kadar yakın...

        REKLAM

        ÖNCE DURDUR

        Bunun için Kanarya’nın önce bu akşam Real Madrid’i devre dışı bırakması gerekiyor. İki takım da farklı karakteristiğe sahip. Real Madrid, tempolu oyunla rakip potaya daha çabuk gidip, daha çok top kullanarak hedefe ulaşmayı hedefleyen bir yapı üzerine kurulu. Bu anlamda lider Llull. Rodriguez’in gidişi sonrası direksiyon çoğunlukla onun elinde... Bu sezon Rodriguez’in yokluğunda 18 yaşındaki 2.01’lik genç Doncic de, özellikle normal sezonun son bölümünden itibaren Llull’le birlikte önemli katkı veriyor. Çabuk ayaklı ve şutör özelliği olan Randolph ve Thompkins’in de rakiplere en çok sorun yaratan iki uzun olduğunu hatırlatmakta fayda var.

        SONRA VUR

        F.Bahçe’nin oyun planında başlıca hedef, Real Madrid’in hızını kesmek olacak. Boyalı alanda Udoh-Vesely ikilisinin Real Madrid uzunlarına ağır bastığını, hatta Fenerbahçe’nin geçen sezon zorlu rakibini Play-Off’ta 3-0’la süpürdüğü seride Kalinic’in de bu pozisyonu mükemmel desteklediği hesap edildiğinde Kanarya’nın pota altında bir hatta birkaç adım önde olduğu aşikar. Ancak bizi en çok umutlandıran faktör, Bogdanovic’in liderliğe soyunduğu F.Bahçe’nin Play-Off’taki Panathinaikos serisinden bu yana sınıf atlayan savunma direnci ve konsantrasyonu... Şutör konusunda Dixon, Datome, Sloukas, Antic, Nunnally, Melih gibi üst düzey seçenekleri olan Kanarya’nın, takım olarak yardımlaşma ve paylaşım düzeyi, ezici seyirci desteğiyle ‘çığ’ etkisi yaratabilecek kadar yüksek...

        Dileğimiz, kupayı 25 yıl önce ilk kez İstanbul’da Partizan’la kaldıran Obradovic’in bu kez de Fenerbahçe ile mutlu sona ulaşması...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ