Akhisar Belediyespor - Beşiktaş maçı yazar yorumları...

Rakip Akhisar, ligin ilk yarısında da Beşiktaş’tan puan aldı. Fakat geçmiş geçmişte kalır. Bu maç önemli bir şanstı. Beşiktaş maç içerisinde bunu iki kez öne geçerek fırsata çevirdi. Fakat Beşiktaş, ceza sahasına dört kez giren Rodallega’dan 3 kez gol yiyerek ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Rodallega iyi bir oyuncu. Zaten bütün sezon yaptığı işler de ortada. Bunlara söyleyecek sözümüz yok. Fakat Beşiktaş defansının Alexis’le, genel takım savunmasıyla yaptığı hatalara bir de Tolga’yla olan uyumsuzluk eklenince dün akşam kötü bir geceye dönüştü. “Beşiktaş facianın eşiğinden döndü” dersek daha doğru olur.

Maçın içerisindeki bu tür sıkıntılı durumlarda her zaman iradesi yüksek, kırılmayan, ayakta kalan oyunculara ihtiyacınız olur... Akhisar karşısında Gomez, Sosa, Oğuzhan ve Cenk ayakta kalarak en azından 1 puanı Beşiktaş’ın cebine koymayı başardı. Ortada 2 puan kayıp görünse de bu 1 puan da altın değerinde. Çünkü Beşiktaş, kalan maçlarında hala bir beraberlik şansını kenarda tutmayı başardı.

Elbette bunu Fenerbahçe maçı hala oynanmadığı için söylüyoruz. Belki de bugün Trabzonspor- Fenerbahçe maçının skoruna göre Beşiktaş 2 puan kaybeden takım olarak değil, en yakın rakibiyle puan farkını 1 puan daha arttıran bir takım olarak haftayı kapatacak. Futbol bu, mucizeler oyunu.

Dün akşamki gibi bu akşam da her şey olabilir.

BEŞİKTAŞ'A AKHİSAR ÇELMESİ - İbrahim YILDIZ

Sezonun en iyi maçlarından birini izledik. İlk yarı oyunu sahasında kabullenen Akhisar, ikinci yarı bambaşka bir kimliğe büründü. Bu performans her iki takıma da yansıyınca, taraftarı yerlerinden zıplatan pozisyonlar yaşandı. Özellikle ikinci yarı oyunun temposu ve ritmi nefeslerin kesildiği anların yaşanmasına neden oldu. Direklerden dönen toplar maçın seyrini de değiştirdi. Beşiktaş’ın yediği gollerde savunmanın hatası dikkat çekti.

Şampiyonluk yolunda en kritik virajlardan biri Akhisar maçıydı. Şampiyonluğa giden yolda her maç final niteliğinde olunca, oluşan bu baskıyı futbolcuların hissettiği kaçınılmazdı. Zaman zaman ortaya konulan telaş ve stres bunun göstergesi olarak yansıdı.

Karşılaşmaya tempolu ve coşkulu başlayan Beşiktaş, taraftarının desteği ile oyunun hakimiydi. Topla oynama oranlarına bakıldığında bu fark ortaya çıkıyor. Sezon başından bu yana ortaya koyduğu oyunla dikkat çeken ve övgü alan Siyah- Beyazlılar, dün de yine kendine özgü felsefesini sahaya yansıttı. Zaman zaman oyunu geniş alana yayan şampiyon adayı, rakibin direncini kırmak için kendi sahasında küçük üçgenler kurarak pas yüzdesini yükseltti. Bu taktiksel anlayışlar, Akhisar savunmasını biraz daha orta alana çekmek ve savunmanın arkasına sarkan toplar atma düşüncesiydi. Quaresma’nın sahada dikey oynama yerine, daha çok yatay olarak serbest görev üstlenmesi ilk yarı olumlu sonuç vermedi. Ve klasik düzene geçilerek, Gomez’e hava desteği sağlanmak istendi.

Oyunun genelinde sol kanattan gelişen ataklar dikkat çekti. İsmail’in isteği ve sürekli oyunun içinde olma anlayışı ilk golün atılmasında büyük etkendi. Gomez’in attığı golün yaratıcısı tam anlamıyla İsmail’di diyebiliriz. Yine de Akhisar savunmasının hatasını da söylemeliyiz.

Golün ardından, pozisyon bulmak için zorlayan Beşiktaş, ikinci golü bulmayı düşünürken, penaltıdan yediği golle sıkıntı yaşadı. Akhisar, ilk 45 dakikada iki atak dışında daha çok kendi alanında oyunu kabullenmişti. Bu ataklardan birinde penaltı kazanması Beşiktaş adına şanssızlıktı.

Karşılaşmanın ikinci yarısına golle başlayan Beşiktaş skor üstünlüğünü fazla koruyamadı. Akhisar’ın gol makinesi Rodallega sahneye çıktı. Arka arkaya attığı gollerle takımını öne geçirdi. Attığı 3. golde Alexis ile Tolga’nın büyük hatası affedilir gibi değildi. Şenol Güneş, gerilimi yüksek maçı çevirmek için tüm kozlarını sahaya sürerek, oyunda dengeyi bulmaya çalıştı. Oyuna son dakikalarda girerek büyük işler yapan Cenk yine klasını gösterdi. Attığı golle çok önemli bir puanın alınmasında büyük rol oynadı.

GÖREV ADAMI OLCAY

Ofansif anlamda dün çok istekliydi. Attığı gol dışında savunma anlayışı tam bir görev adamı olduğunu gösterdi.

Q17 SAHADA YOKTU

Oynadığı süre içinde kendine özgü pasları ve ortalarını gösteremedi. Oyunu çözecek adam rolünü ortaya koyamayarak hayal kırıklığı yarattı.

3 HATA 3 GOL - Kartal YİĞİT

Dün yapılan basit savunma hatalarını görünce Beşiktaş için beraberlik kötü bir sonuç değil. Buna Akhisar gibi bir deplasmanı da ilave etmeliyiz. Ancak telafisi olmayan haftalara girildikçe avantajı elinde bulundurmasına rağmen Siyah-Beyazlı oyuncuların da gerilen atmosferden etkilendikleri görüldü. Manisa’da evinde gibi oynamak da bu stresi sanki pekiştirmişti. Yine de özellikle ilk yarı Akhisar’a göre daha hırslı, golü düşünen taraf Beşiktaş’tı. Ancak Şenol Hoca, 3 gole malolan defans yanlışlarını hesaba katmamıştı. İki hatanın içinde Alexis var. Bir kere ceza alanı içinde bir defans adamı göstere göstere topa iki eli ile nasıl girer. İsmail ile Oğuzhan’ı da koyarsak bu hatalar paha biçilmez 2 puana neden oldu. Ancak yine de büyük avantaj Beşiktaş’ta. Beşiktaş bildiğimiz gibi oynamaya devam ederse ipi yine göğüsler ama bugünkü gibi akılalmaz savunma dağınıklığını yaşarsa kalan 4 haftada çok sıkıntı çeker.

PENALTI DA, İPTAL GOL DE YÜZDE YÜZ DOĞRU - Bülent YAVUZ

Akhisar’da gol düellosu vardı ama kazanan olmadı. Beşiktaş iki puan bırakırken zirve yarışında gözler bugüne çevrildi. Hakem Cüneyt Çakır, belki de bu sezon Türkiye’de ilk güzel maçını yönetti. Her iki takımın da hakem konuşmaya hakkı yok, mazereti hiç yok. Akhisar’ın kazandığı penaltı doğru. Zaten Beşiktaşlılar da hakeme tepki koymadı. Tamamen Alexis Delgado’nun acemiliğiydi. İptal edilen gole gelince. Hani yüzde yüz ofsayt diyorlar ya, işte öyle bir ofsayttı. Beşiktaşlı futbolcular, özellikle Cenk Tosun çok itiraz etti ama yardımcı hakem ve haliyle Cüneyt Çakır haklıydı. Hakemin başka bir şansı daha vardı. Atılan goller tamamen bireysel hatalardan kaynaklandı. Dolayısıyla hakem bu konuda hiç zorlanmadı. Biz böyle yazdık ama maçı da güzelleştiren ve bol gollü geçmesine katkı sağlayan da yine Cüneyt Çakır’dı.