Fenerbahçe - Başakşehir maçının yazar yorumları...

Fenerbahçe - Başakşehir maçının yazar yorumları...

ÜMİT ACIYI ARTIRIR MI? | SERDAR ALİ ÇELİKLER

Fenerbahçe açısından “Ya herro ya merro” maçı olduğunu herkes biliyordu. Fenerbahçe’nin ne oynayacağı da az çok biliniyordu. F.Bahçe’nin bir tane ekmeği var; o da mücadele edecek, kavga edecek bir şekilde gol bulup kapanıp kontra arayacak.Bunu yapacakları belliydi, üstelik Advocaat geldiğinden beri orta alanda oynattığı Alper’i de kanada atıp tam anlamıyla savaşkan ekibi orta alana dizmişti. Dolayısıyla maçın gidişatını Başakşehir belirleyecekti. Ev sahibi top rakipteyken Başakşehirli oyuncuları adeta dövdü. Premier Lig seviyesindeki sertlik sonrası kazanılan toplarda da hep bir karambol aradılar. Sertlik işe yaradı ve lider Fener kalesine yaklaşamadı bile.Aranan karambol pozisyonu duran toplardan beklenirken bir kanat organizasyonunda dış şut ve Emre’ye çarpan top ile gelen gol... İlk yarıda ‘tepük’ün; ayağa ‘basmalar’ın; hakeme ‘baskılar’ın; bağrış çağrışın arasındaki futbola benzer tek an da buydu zaten.

2. yarıda tam anlamıyla Fener’in istediği şekle dönüldü. F.Bahçe golü bulup kapandı mı, onları kimse yenemedi, ManU dahil. Abdullah Avcı zannetti ki Fener yarı sahasında oynayınca üstünlük takımında.Oysa Fener’in olayı bu: Topu rakibe ver, fırsat bulduğunda kontraya çık. Ev sahibi adına dünkü eksik buydu, kontra yapamadılar. Lens çok kötü günündeydi; Alper de savaş baronlarından biri idi. Karavayev’in neden alındığını halen anlamış değilim. Neyse... Başakşehir, yani Avcı, Fener’e hiç pozisyon vermeden nasıl yenildiklerini bir süre düşünecektir. Oysa takımı da sadece 1 pozisyon bulabildi. 51’de Visca ceza alanı içinde vurdu, Demirel kurtardı, o kadar.

“M.Batdal’a şişirelim; o indirip Visca’ya versin. Geriden Mossoro ve Emre baskılasın, atak tekrarlayalım”dan başka hücum planı olmadığı bir kez daha ortaya döküldü. Caiçara ile bir şeyler denese de Cengiz dışında iyi oynayan hücum hattı oyuncusu olmayınca pozisyon üretilemedi.Hakem Bülent Yıldırım müthiş tecrübesi ve eyyam özelliği ile tam anlamıyla idare-i maslahat’ın harika örneklerini sergiledi. Allah’tan uydurduğu penaltı gol olmadı.

Gelelim şampiyonluk ihtimallerine...

Abdullah Hoca şampiyon olmak istiyorsa bazı deplasmanlarda dayak yiyeceğini de bilmeli. Bu baskılı maçları kaldırabilecek farklı taktikler denetebilmeli. Ama gerçekten tok ve ne istediğini bilen takımı ile hala şampiyonluktaki en kuvvetli adaylardan biri.

Fenerbahçe içinse hala başladığım noktadayım. Bu takımın şampiyon olma ihtimali az. Ama 26 maçtır yenilmeyen lideri yenerek ümit tazelediler. Ümit işe yarar mı, yoksa çekilen acıyı artırır mı, göreceğiz.

ALPER POTUK

Fenerbahçe’nin en çok uğraşanı, en çok isteyeniydi.

EDİN VİSCA

Takımın gol ümidi hiç faydalı olamadı. Yakalanılan tek pozisyonda da kötü vurdu.

FENERBAHÇE GERİ GELDİ | FAİK ÇETİNER

Fenerbahçe, Kadıköy’deki en zor maçlarından birine çıkıyordu. Kredisi tükenmişti. Morali yok, eksiği çoktu.

Bir beraberlikte bile zirve yarışından çok geride kalacaktı. Taraftarının eski desteğini de artık alamıyordu. Başkan ve yönetim, hakemlere ve federasyona savaş açmıştı. Futbolcular son yaşananlardan iyice gerilmişti. Rakip Başakşehir’de ise tablo çok farklıydı. Liderdiler, yenilmezdiler... Moralleri ve keyifleri yerindeydi. Kadıköy’e umutlu ve iddialı gelmişlerdi. Beraberlik bile onları fazlaca üzmeyecekti. Maçtan önce F.Bahçe’nin daha ofansif, rakibin de daha defansif oynayacağını düşündük. Oyun başladığında tahminlerimiz doğru çıktı.

Fenerbahçe’de Kjaer geri dönmüş, Mehmet Topal olmayınca Alper Potuk formayı kapmıştı. Aatif ortalarda yoktu. Alper, Ozan ve Salih ilk kez ilk 11’de sahadaydı.

Başakşehir’in kendi alanından pek çıkmadığı ilk bölümde F.Bahçe, önde baskı kurmuş ve pozisyonlar bulmuştu. Şener ve Lens’in sağdan, Hasan Ali ve Alper’in soldan bindirmeleri etkili olurken, Emre Belözoğlu ve arkadaşları ilk yarıda ne oyun kurabildiler ne de atağa kalkabildiler. Ozan Tufan’ın golüyle öne geçen F.Bahçe’de moral ve motivasyon tavan yapıyordu.

Golü yiyene kadar gol atmayı düşünmeyen lider ise devre bitimine doğru biraz hareketlense de tek korner atamadan bu yarıyı kapatıyordu.

F.Bahçe’de ikinci yarıda Ozan Tufan’ın yerine ofansif yönü daha ağır basan Karavayev oyuna girdi. Lens ise sağ kanattan sol kanada geçti. İkinci bölümde sahada rollerin değiştiğini gördük. Kendi alanında çok adamla kalan F.Bahçe olurken, Başakşehir de çok adamla hücumu düşünmeye başlamıştı.

F.Bahçe bu yarıda Alper Potuk, Lens, Hasan Ali ve Salih Uçan Uçan ile çabuk ataklar planlıyordu. Bu ani ataklar sonucu bir de penaltı kazandı. Fernandao’nun vuruşunu Volkan Babacan çıkarmasa maç bitecekti. Son bölümde heyecan zirve yaptı. Advocaat rakibin baskısından, son 15 dakikada bir savunmacıyı daha oyuna aldı. Salih Çıktı, Neustadter girdi. Bitime doğru Başakşehir’in son çırpınışları sonuçsuz kalınca, lider ilk yenilgisi Kadıköy’de tattı. Çok tartışılan F.Bahçe ise çok önemli bir galibiyet aldı. Kısacası; F.Bahçe geri geldi...

ALPER POTUK

Geçen hafta Adana maçını sahada değil, kulübede tamamladı. Dünkü galibiyetin başrol oyuncusuydu. Alper Potuk bu takımın bana göre değişmezlerinden biridir. Acaba Advocaat da bunun farkında mı?

KARAVAYEV

Büyük ümitlerle kiralandı. İki haftadır Kadıköy’de sahne alıyor ama dikkat çekmiyor. Acaba Karavayev Fenerbahçe’de aranan kan mı?

PENALTI HAKEMİN TAKDİRİ | BÜLENT YAVUZ

Haftanın en kritik maçıydı. Namağlup Başakşehir ve şampiyonluğa tutunmaya çalışan Fenerbahçe... Hakem de Bülent Yıldırım. Maçın hemen başında hakemin kararları kabul görmeyince ortalık yangın yerine döndü. Hakem gergin havayı dağıtmak için düdüklerine başvurdu. F.Bahçe öne geçtikten sonra oyun normale döndü. F.Bahçe’nin kazandığı penaltıda Eren Albayrak topla oynamak yerine sağ eliyle, Fernandao’yu iteliyor. Bu da hareket halindeki Fernandao’nun yere düşmesine yetiyor. Diyorlar ki, “Böyle ucuz penaltı olur mu?” Kurala göre topla değil, rakiple oynuyorsan fauldür. Hakemin kararı doğru. Vermemesi halinde, “Hakem penaltıyı yedi, şampiyon olmamızı istemiyorlar” denecekti. Hakeme saygı duymak gerek. Diğer pozisyonda ise Hasan Ali’nin şutunda, Caiçara vücudunu siper yaparken top koluna geliyor. Hakem çok yakın, “Devam” dedi. Yüzde yüz doğru bir karardı.