Yazarlar, Fenerbahçe - Medipol Başakşehir maçını yorumladı

SERDAR ALİ ÇELİKLER: DAHA İYİ OLAN KAZANDI

Şimdi şunu kabul etmek lazım; saha açığı da, sol açığı da, santrforu da, orta ikilisinden biri de, her iki beki de Fenerbahçe’ye göre daha hazır ve daha iyi oyunculardan oluşuyor Başakşehir’in... Başakşehir’in adı Galatasaray, Beşiktaş veya Trabzonspor olsa dün ilk yarıda 3-0 olurdu, Fırat Aydınus da Fenerbahçe’nin en iyi oyuncusu olmazdı. Bu bakımdan Göksel Gümüşdağ’ı da Abdullah Avcı’yı da tebrik ediyorum. Bence ligin en iyi takımılar.

Fenerbahçe ise değişik bir diziliş ve mantalite ile oyuna başladı. 4-3-3 gibi dizildiler, Josef tek ön libero idi, Ozan sol iç, Dirar sağ içti. Mantık şuydu; İsla, Dirar, Giuliano ile sağa yatan bir üçlü; İsmail, Valbuena ve Ozan ile sola yatan bir üçlü...Kenarlar da üçgen oluşturup, ters alandan pozisyon bulmaya yönelik bir mantığı vardı Aykut Kocaman'ın... Teoride iyi olsa da pratikte hayata geçmedi. Çünkü Ozan üçgeni sağlayamadı, Giuliano da fiziken de benzediği Özer Hurmacı gibi verimsiz ve etkisiz oynadı. Dolayısıyla pozisyon üretilemedi. Bu yarıda Aydınus’un eyyamlarına rağmen, Dirar ile bulunan tesadüfi gol dışında “Bu da kaçar mı” diyeceğimiz bir üretim sağlanamadı.

Ama ikinci yarıda çok iyi bir Fenerbahçe vardı. 55 ile 70 arasında müthiş bir ön alan presi, top kapma çabası, Başakşehir gibi kaliteli takımı bile hapseden bir görüntüdeydiler... Daha yeni gelmiş Neto’nun da hırsı ve isteği ile tüm oyuncuların karakter koyması, bu 15 dakika içinde benim çok beğendiğim özelliklerdi. Yine de bu dönemde bu kadar baskıya, bu kadar isteğe ve efora karşın gol pozisyonuna girilememesi biraz da oyuncu kalitesi ile ilgili. Mesela; Soldado net bir santrfor değil galiba. Daha çok ikinci forvet gibi... Nitekim Fenerbahçe, emeğinin karşılığını duran toptan attığı golle aldı. Bundan sonra da Janssen’in atamadığı bir kafa vuruşu var. Topladığın zaman Başakşehir’in net pozisyonları daha fazlaysa, en golcü oyuncun Skrtel ise, bu kadar efora ve isteğe akıtılan tere karşın olmuyor ise oturup iyi düşünmek lazım. Fenerbahçe’nin, Aykut Kocaman’ı da, onun yaptığı transferleri de sorgulaması lazım. Nitekim 15 dakikalık muazzam efor daha iyi takımın kazanmasını engelleyemedi.

ADEBAYOR

Adebayor, mükemmel futbol oynadı. Takımı muazzam yönetti. Muhteşem bir top ustasıydı. En anahtar oyuncuydu.

GIULIANO

Giuliano, başı kesik tavuk gibi ne yaptığını bilmez haldeydi. Evet, çabaladı ama hiç olumlu bir şey yapamadı.

FAİK ÇETİNER: ALGI OPERASYONU

Maçın henüz başı, Emre Belözoğlu korner atıyor, Attamah yükselip kafayı vuruyor ve top ağlara gidiyor. Rakip çok zorlu ve dişli. Başakşehir gibi bir takım karşısında oyuna 1-0 yenik başlıyorsunuz. Zor olan maç, daha da zora giriyor. Tribünler barut fıçısı gibi. Sarı-Lacivertli futbolcularda stres had safhada. Kaybedilecek puanlarda çok baş ağrıyacak. Öne geçen Başakşehir, geriye yaslanıp kontratak kollamaya başlıyor. Fenerbahçe ise oyunu rakip alana yığıyor. Başakşehir kazandığı toplarda çok hata yapıyor. Ama bu kazanılan topları da F.Bahçe iyi kullanamıyor.

Sahanın her yerinde Valbuena’yı görüyorsunuz. Yeni transferler Giuliano ve Soldado henüz sahne almıyorlar. F.Bahçe üstün oynarken, ikinci golü yiyor. Golü kafayla atan, 35’lik Adebayor. Adamlar Samuel Eto’o’yu, Adebayor’u buluyorlar. Aykut Kocaman da Soldado ile Janssen’i! Soldado iyi niyetli ama F.Bahçe’yi sırtlayacak bir santrfor görüntüsü vermiyor.

Devre biterken tribünler tam takımın aleyhine dönecekken, Dirar’ın golü imdada yetişiyor. Yine Valbuena soldan kesiyor. Volkan Babacan boşa çıkıyor. Dirar da takımı ümitlendiren golü atıyor. Volkan Babacan vakit geçireceğine maça konsantre olsa belki de o golü yemeyecek.

İkinci yarıda tamamen kendi yarı alanına yapışan, çok pas hastası yapan, hücum organizasyonu gerçekleştiremeyen alışık olmadığımız bir Başakşehir seyrediyoruz. F.Bahçe de maçın bu yarıdaki tek hakimi oluyor. Aykut Kocaman son 30 dakikaya girilirken defanstan İsla’yı dışarı alıp dün İstanbul’a gelen Janssen’i sahaya sürüyor. Sonra bir hamle daha yapıp büyük ümit (!) Giuliano çıkıyor, Aatif oyuna giriyor. Son bölümde arzulu, hırslı ve maçı bırakmayan Sarı-Lacivertliler eşitliği de yakalıyor. Başakşehir eşitlikten sonra biraz uyanıp rakip kalede gözükmeye başlıyor. Beraberliğe razıyken de Kerim Frei’ın uzaklardan attığı nefis füzeyle Kadıköy’de hiç ummadığı önemli bir galibiyete imza atıyor.

Hafta içinde Aykut Kocaman “Bana algı operasyonu var” diyordu. İlk görev süresinde Alex’i gönderen, daha sonra Ahmethan ile Vardar maçına çıkmayı başaran, santrforunu ve transferlerini son günlere bırakan bir teknik direktörü alkışlayacak ve övecek halimiz yok...

ADEBAYOR

İlerlemiş yaşına rağmen öyle istekli, öyle arzu ve profesyonel ki şapka çıkarılır. Sahada adeta şov yapıyor. Genç futbolcular onu örnek alsınlar yeter.

VALBUENA YETMEZ

Dün gece bir kez daha gördük ki F.Bahçe’nin yeni transferleri takımı sırtlayıp götürecek cinsten değil. Bu takıma tek başına savaşan Valbuena yetmeyecek, bilinsin.

BÜLENT YAVUZ: FENERBAHÇE'NİN 2. GOLÜ TEMİZDİ

Hakem Fırat Aydınus, tecrübesi ve kalitesi ile maçın üstesinden geldi. Özellikle vücut ve beden dilini çok iyi kullanarak oyuncularla güzel bir iletişim kuruyor. Zaman zaman kısa süreli itirazlar da olsa, Aydınus hep otoriter kimliğini hep muhafaza ediyor. F.Bahçe’nin ikinci golünde hakem pozisyona hakim olduğu için net bir şekilde golü verdi. Ancak yardımcı hakem Serkan Ok’un bayrağını görünce suratı birden değişti. Ne oluyorsun demeye kalmadan Serkan Ok bayrağını indirdi. Oyun alanı da bir anda adeta karıştı. Başakşehirli oyuncular Aydınus’u, Serkan Ok’a gitmeye zorladılar. Fırat Aydınus emin olmakla beraber yardımcıya şeklen gitti. Neticede kurala uyguna atılmış bir goldü. F.Bahçeli iki oyuncunun topa müdahalesi yoktu. Kaleciyi engellemiyordu, görüş alanını da kapatmıyordu. Başakşehirli oyuncu da golü kendi kalesine atmıştı.