1 numaralı sorumlu Oğuz Çetin

“Oğuz Çetin şahane bir adamdır. Ama teknik direktör olarak 5 kuruş etmez. Hırsı yok. Kimliği yok. Tarzı yok. Memur gibi. Yüzünde umursamaz bir ifade. Duygu yok. Sir Alex Ferguson’dan bile daha sir bir hali var Oğuz’un! Ruhsuzluğu aynen takıma aksediyor”

Milli Takımımızın Hırvatistan karşısında aldığı şok yenilginin ardından, Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ile yayın yönetmeni olarak değil, bir spor adamı, Galatasaray’ın eski 2. Başkanı ve eski bir spor yazarı olarak konuştuk.

İşte Altaylı’nın sorularımıza verdiği yanıtlar: Guus Hiddink’in Türk milli takımına teknik direktör olarak seçilmesi hata mıydı? Asla değildi. Hiddink, Türk Milli Takımı’na gelmeden önce iki ülkenin milli takımlarını çalıştırmış, ikisini de büyük uluslararası turnuvalara götürmeyi başarmış bir teknik direktördü. Kimse ‘yanlış seçimdi’ diyemez. Örnek vermek gerekirse Galatasaray’ın Rijkaard seçimi de doğruydu ama o da yönetilemedi.

HİDDİNK’İ İYİ YÖNETEMEDİK

Peki niye olmadı? Getirmek başka şeydir yönetmek başka şey. Teknik direktörler önemlidir ama her şey değildir. Bunu yıllardır söylerim. Hiddink takımı yönetecekti ama birinin de Hiddink’i yönetmesi gerekiyordu. Hiddink yönetilemedi. Acemi bir Federasyon Hiddink’in altında ezildi. Özgener federasyonundan söz ediyorum. Adamı Türkiye’de tutamadılar. Türkiye’de kalmadı. Misafir gibi geldi, gitti. Futbolumuzu izleyemedi. Türk futbolcusunun haleti ruhiyesini anlayamadı. Anlatılmadı. Yılda 6 milyon Euro aldı ama kerhen çalıştı. Çünkü üzerinde bir otorite yoktu. Ne yapmak lazımdı? Türkiye’de daha fazla kalmasını sağlamak lazımdı. Sürekli konuşmak lazımdı. Onu da antrene etmek lazımdı. İyi bir yardımcı kadrosu vermek lazımdı kendisine. Mesela... Bakın Türk Milli takımını ya Türk teknik direktöre vereceksiniz, ya da yabancı teknik direktörün yanına hırslı, kaliteli bir Türk yardımcı vereceksiniz. Türkiye’de başarılı olmuş yabancı teknik adam kim var? Ben söyleyeyim. Sepp Piontek. Niye ve ne zaman başarılı oldu? Yanına Fatih Terim verilince. Genç, hırslı bir teknik direktör adayıydı Terim. Piontek’le öğrendi. Piontek’in uluslararası tecrübesinin yanına Terim’in hırsı ve Türk futbolcusunu tanıması eklenince ortaya başarı çıktı. O başarıyı Terim zirveye taşıdı ardından. Hatta o mirası, Terim’in milli takımdan kulüp takımlarına taşıdığı başarı mirasını Dünya Kupası’nda Şenol Güneş bile yedi. Sorun yardımcı antrenörde mi yani? Kesinlikle. Milli takımdaki çöküşün bana göre bir numaralı sorumlusu Oğuz Çetin’dir. Oğuz Çetin bir beyfendidir. Şahane bir adamdır. Ama teknik direktör olarak 5 kuruş etmez. Hırsı yok. Kimliği yok. Tarzı yok. Beklentisi yok. Memur gibi. Futbol memuru. Yüzüne bakın görürsünüz. Umursamaz bir ifade. Duygu yok. Takım kazanıyor, Çetin’de ifade aynı. Kaybediyor aynı. Allah aşkına böyle bir teknik adam var mı Dünya’da. Sir Alex Ferguson’dan bile daha sir bir hali var Oğuz’un. Türkiye gibi bir duygusal futbol ülkesinde böyle bir teknik adam olur mu? Hele hele Hiddink’in yanında. Oğuz Çetin’in ruhsuzluğu aynen takıma aksediyor. Takımda hırs yok diyoruz? Niye yok acaba hiç düşündünüz mü? Saha kenarında ne kadar ruh, saha içinde o kadar ruh.

Ben olsam Mustafa Denizli’yi getiririm

Şimdi Hiddink gidecek. Sizce yeni teknik direktör kim olmalı, en azından yerli mi yabancı mı? Bence yerli. Başarılı olduğumuz her dönemde millilerin başında yerli teknik direktör vardı. Tabii burada da kısıtlı seçenekler var. Bence üç adam var milli takımı yönetebilecek. Biri Denizli, biri Terim, bir Güneş. Bir kulüp takımının başında olsam Abdullah Avcı’yı alırım ama milli takım için emin değilim. Ama olabilir de. Keşke Hiddink’in yanında Oğuz değil de, Abdullah Avcı olsaydı. O zaman daha kolay olurdu, zaten o zaman takım da bu hale düşmezdi. Ben Federasyon Başkanı olsam Denizli derim. Denizli kulüp takımlarında konsontrasyon sorunları yaşıyor. Görüyorum. Ama Milli Takım gibi bir ortamda çok daha başarılı oluyor. Tam bir turnuva teknik direktörü.

Tolga varken Volkan niye?

Futbolcuların hiç mi kabahati yok? Var elbet. Ama milli takımlarda futbolcular ikinci derecede suçludur. Bakın Hiddink-Çetin ikilisinin takım kurgusuna. Yahu Dünyanın takip etmeye başladığı Trabzon kalecisi var. Hem de formunun zirvesinde; kalede Volkan? Niye? Allah bilir niye. Nuri Şahin için Mourinho bile “Oynayabilir durumda” diyor, bu ikili takıma almıyor. Sahanda tek forvet oynuyorsun. Falan falan falan.

Türk futbolunda total çöküş var

Sadece bu ikili mi suçlu? Hayır herkes suçlu. Özgener federasyonu başta olmak üzere. Herkes. Kulüp takımlarına bakın. Dökülüyorlar. İki yıldır Avrupa’da başarılı olan kulüp takımımız yok. Yüz milyonlarca dolarlık bütçelere, sınırsız yabancılara rağmen... Düzey bu olunca milli takım da aynı durumda oluyor haliyle. Türk futbolunda total bir çöküş zaten vardı. Şike soruşturmaları üzerine pul biber ekti. Kulüpçülük başarısız olunca yapılıyor.

Maçlar İstanbul’da oynanmasın kulüpçülük yapılıyor diyenler var?

Doğru kulüpçülük yapılıyor. Onun nedeni milli takımın başarısız olması. Başarılı olsa kimse kulüpçülük düşünmez. Başarısızlık olunca yapılır. Ama şunu söyleyeyim. TT Arena’da milli maç oynamak doğru tercih değil. Takımın iskeleti hangi takımdan oluşuyorsa o takımın stadını seçmek doğrudur. Ama TT Arena yeni

bir stat. Bizim futbolcular bile daha o stadı yeterince tanımıyor.