Protestonun en büyüğü: Sessizlik

Sona yaklaşırken hakemler gündemin ana maddesi oldu…

VAR (Video Yardımcı Hakem) uygulaması başladığında hakemlerin daha “adil” olacağı ve adaletli davranacağı umulmuştu…

Sahada 3 hakemin göremediği ya da şüpheye düştüğü durumlarda VAR hakemleri devreye giriyor. Saniyeler içerisinde gözden kaçan pozisyonları, birçok kez izleyerek, maçı yöneten hakemi uyarıyorlar…

Ne var ki işler iyi gitmiyor. VAR’ın kesin faydalı olduğunu savunanlar “isyan noktasına” geldiler…

Haksızlık karşısında konuşan, eleştiren, isyan edenleri görüyoruz...

Neredeyse her karşılaşma ayrı bir tartışma konusu oldu. Verilen ya da verilmeyen penaltılar, gol öncesi yapılan fauller, ofsayt kararları en çok şikayet edilen pozisyonlar olarak dile getiriliyor…

Kısacası, hakem hataları herkesi “çıldırtacak” hale getirdi…

İster istemez bir algı oluştu. Takımların performansı bir yana, maçı yönetenlerin ve VAR’ın sonucu belirleyeceği algısı yerleşti akıllara…

Başakşehir karşılaşması sonrası uzatılan mikrofonlara, isyan etmeden, bağırıp çağırmadan “susma hakkımı kullanıyorum” diyen Kayserispor Başkanı Erol Bedir protestonun en anlamlısını yaptı…

Sözün bittiği yere gelirsek, başta futbolumuz olmak üzere hakemler, kulüpler, taraftarlar büyük zarar görür. Sessizlik bazen, büyük haykırışlardan daha etkili olur…

Bu nedenle, başta Merkez Hakem Komitesi olmak üzere Futbol Federasyonu Lig’de kalan maçlarda “adaleti doğru dağıtmak” için daha fazla hassas olmak zorunda…

Kimin şampiyon olacağı ya da düşeceği sahada ki oyuncuların becerisi ile özdeşleşmeli. Hakemler, yalnızca maçların sağlıklı oynanması için kurallar ne diyorsa o şekilde davranmalı…

Adaletli yönetim, başta hakemler olmak üzere herkesi mutlu edecektir…

FENERBAHÇE’NİN KURTULUŞ REÇETESİ

Takımların mali çıkmaz içinde bulunduğu bir gerçek. Gelirler giderlerin çok altında. Eski günler aranıyor. Maliyetlerin yüksekliği bir yana hesapsız harcamalar kulüpleri batış noktasına getirdi…

Şampiyonluk iddiası başka bahara kalan, düşmemek için mücadele eden Fenerbahçe’nin büyük sıkıntı içinde olduğu ortada. Yeni başkan Ali Koç, mali krizi çözmek için yeni arayışlar peşinde…

Kulübe kitlesel kaynak yaratmak için, taraftara güveniyor. Bunun çağrısını da yakında yapacaklar. Bir fon kurulması söz konusu. Fenerbahçe’nin kurtuluşu kurulacak fona katılım oranının yüksekliği ile gerçekleşecek. Hedef ise 300 milyon TL. Bu konuda UEFA ikna edilmiş anlaşılan…

Koskoca Fenerbahçe’nin düştüğü durum ortada. Ya diğerleri? Hepsi üç aşağı beş yukarı aynı sıkıntıları yaşıyorlar...

Yıllarca, milyon dolarları adı sanı bilinmeyen futbolculara dağıtan, kulüpleri batıran yöneticiler ortada yok. Kimsenin bunun hesabının verin diye sorduğu da yok. Yasa buna izin vermiyor…

Herkesin tek güvencesi fedakar taraftar. Maça gelin, forma alın yetmedi şimdi de kulübe para verin diyorlar…

Bakalım, taraftar yine büyüklüğünü gösterecek mi?