Testis kanseri genç erkekleri daha çok etkiliyor
Testis kanseri, ağırlıklı olarak 16-40 yaş arasındaki genç erkekleri etkiliyor. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. İlker Tinay, "Meme kanserinin belirtilerinde olduğu gibi testislerde de ele gelen bir şişlik ya da kitle, erken fark edilip doktora başvurulduğunda çok daha kolay ve etkin tedavi edilebiliyor. Tıpkı meme kanserinde olduğu gibi testis kanserinde de kendi kendine muayeneyle erken tanı sağlanıyor. Testis kanseri pek çok erkekte baba olmaya da engel değil" dedi
Ele gelen şişlik ya da kitlenin testis kanserinde erken fark edilen belirtiler arasında olduğunu
dile getiren Üroloji Uzmanı Doç. Dr. İlker Tinay, “Bu yüzden özellikle genç yaş grubundaki erkeklerin düzenli elle muayenelerine özen göstermeleri, olağan dışı değişiklikler fark ettiklerinde vakit kaybetmeden doktora gitmeleri önemli” dedi.
Genellikle kitle olan testis daha büyük olurken, çocuk sahibi olamayan hastalarda tümörlü
testislerin normalden daha küçük olabildiğini söyleyen Tinay, “Ancak hastalığın
ileri evrelerinde başka belirtiler de görülüyor. Örneğin, testis kanseri karın içindeki lenf
bezlerinin de şiştiği bir evreye geçtiğinde böbreğe baskı yaparak ağrıya sebep oluyor.
Sıçradığı organlara göre de farklı belirtiler de ortaya çıkabiliyor. Akciğerlere sıçradığında
öksürük, kanlı balgam gibi geç dönem bulgularına rastlanıyor. Beyne sıçrama yaptığında ise
kafa içindeki kitlelerle ilgili şikayetler görülüyor. Ancak tüm bunlara rağmen testis kanseri zor
bir kanser türü değil. Özellikle erken evrede, sadece testisteyken yakalandığında cerrahi
müdahaleyle çözümü mümkün” diye konuştu.
"ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA NEDENİYLE DOKTORA BAŞVURANLARA TESTİS KANSERİ TETKİKİ YAPILMALI"
Kardeşinde, ailesinde testis kanseri öyküsü ve testisin normal yerinde olmamasının testis
kanseri gelişiminde etkili olduğunu dile getiren Tinay, “Testisin sağlıklı olması için uygun bir sıcaklıkta olması ve bu nedenle karın boşluğunun içinde olmaması gerekiyor; bu hem sperm kalitesinin düşmemesi hem de orada bir tümör gelişmemesi açısından önemli. Bazı genetik sendromlar da testis kanserine neden olabilir ancak son dönemlerde bir diğer dikkat çekici sonuç da şu; çocuk sahibi olamama nedeniyle başvuran erkelerde bu kanserin görülme sıklığı artıyor. Bu nedenle çocuk sahibi olmak için tedaviye gelen erkeklerin testis kanseri açısından daha ayrıntılı tetkik edilmelerine özen gösterilmeli” dedi.
TEDAVİYE BAŞLANMADAN ÖNCE SPERMLER DONDURULMALI
Hastalığın tanısına ve yayılımına göre cerrahi ve kemoterapi gibi tedavi yöntemlerinin
uygulanabildiğini söyleyen Tinay, “Bu sürecin başındayken önemli iki husus var. Birincisi, uygulanacak tedavilerden etkilenmemesi için hastanın spermlerini dondurması önerilebilir. Çünkü genç erkekler ileride çocuk sahibi olmak isteyebilir. İkincisi ise hasta psikolojisi. Sonuç olarak üretken dönemdeki bir erkek için, üretkenliğini sağlayan uzuvlarından birini kaybetmesi kolay bir durum değil. Bu nedenle psikolojik desteğin de en baştan planlanıp tedaviye eklenmesi faydalı olur. Testis kanseri hayatı engelleyen bir hastalık değil. Üstelik, üretkenlik açısından endişelere neden olsa da sperm dondurma yöntemiyle tedavi sonrasında da pek çok hasta çocuk sahibi oldu” dedi.
Hastalığa göre sadece kitle de alınabiliyor
Geçmiş yıllarda testis yerine sadece kitlenin alınmasına sıcak bakılmadığını belirten Tinay, “Günümüzde özel seçilmiş hastalarda sadece kitlenin alınması da sağlanıyor.
Ancak bu tip durumlarda zor olan taraf, çıkarılmayan testisin sürekli takip altında tutulması
gerektiği. Bu nedenle ameliyattan ziyade hasta için doğru tanı koyup doğru tedavi planını
oluşturmak ve özenle takip etmek çok önemli. Hastalığın akciğer ya da beyin gibi başka
organlara sıçradığı metastatik durumlarda ise yıllardır uygulanan tedaviler var; bunlarla
oldukça yüz güldürücü sonuçlar alınıyor. Kemoterapi protokolleri ve sonrası için de yine
başarıyla uygulanan ikincil cerrahiler mevcut” şeklinde konuştu.