Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Müzik Türkiye'nin müzik kültürüne ışık tutacak

        Erkan Güleryüz..

        Bir gün yolda yürürken sokak müzisyeni bir genç kız gördü. O an kendine şu soruyu sordu; 'Neden Sezen Aksu'nun şarkılarını sokak müzisyenlerine söyletip bir belgesel hazırlamıyoruz?' Erkan Güleryüz, bu soruyu sormasından 1.5 yıl sonra 'Sezen Sokakta' adlı belgeseli tamamladı. Türkiye'nin çeşitli illerinde sokak müzisyenlerinin seslendirdiği Sezen Aksu şarkılarıyla ortaya bir müzik belgeseli çıktı. 'Sezen Sokakta'... Yönetmenliğini Bedran Güzel'in yaptığı belgesel, Sezen Aksu'nun ilk şarkısından günümüze Türkiye'nin müzik kültürüne ışık tutuyor. Erkan Güleryüz, Habertürk'ten Mehmet Çalışkan ile yaptığı röportajda 'Sezen Sokakta'nın bir fikirden nasıl bir belgesele dönüştüğünü anlattı.

        REKLAM

        'Sezen Sokakta' ortaya nasıl çıktı, projedeki amacınız neydi?

        Çok uzun yıllardır müzikle uğraşıyorum ama kendi ürettiğim şarkıların dışında da bir proje yapmakla ilgili takıntım vardı. Benim bir single için çektiğim klip bile mutlaka bir projedir. Son albümüm 'Organik' de hiç yapılmamış bir projeydi. Stüdyoya girip, bütün şarkıları hep birlikte aynı anda çalıp, aynı anda klipleri de çektiğimiz 10 şarkılık bir albümdü. Bir bakıma, konser albümü de diyebiliriz. Bu da benim projelere olan merakımla ilgili bir durumdu. Yine bir gün İstiklal Caddesi'nde Sezen Aksu'nun menajeri Çağdaş Kurtoğlu ile sektör hakkında sohbet ederken, Fransız şarkıcı Zaz ve Adel'in projelerinden ve ne kadar beğenildiklerinden de bahsettik. İşlerimizi, o sadeliği ve samimiyeti saklayacak şekilde kurgulamamız gerektiğini konuştuk. Sonra eve giderken, önünde hang drum olan bir sokak müzisyeni ve şarkı söyleyen yabancı bir kız gördüm. Çaldığı ezgiler kulağıma çok güzel geldi. Aklıma, kızın da yabancı olmasından dolayı bir anda 'Sezen On The Street' diye bir fikir geldi. Hemen Çağdaş Kurtoğlu'nu arayıp 'Sezen Aksu şarkılarıyla sokak müzisyenlerini bir araya getirecek bir proje yapalım' dedim. Bu fikrim Çağdaş Kurtoğlu'nun da çok hoşuna gitti ve sonra bu projeyi geliştirmeye başladım. Üzerinde iki ay kadar düşündüm ve sonra Sezen Hanım'a gittik. Sokakta, olduğu yerde videoları çekip, Youtube'a yüklemeyi düşünüyordum. Kendisinden de onay aldım ve hemen iki kişilik bir ekip kurarak sokak müzisyenlerini araştırdık. Arkadaşlarımdan da sokak müzisyeni görürlerse bana videolarını göndermelerini istedim. İki ay boyunca elime çok sayıda videolar ulaştı. Daha sonra grupları toparladık ve şarkıları belirlemeye başladık. Gruplarla konuştukça, bu projenin Youtube ile sınırlı kalmaması gerektiğini çünkü bir belgesel haline gelebileceğini düşündüm. Sonra yönetmen Bedran Güzel'i aradım. Bedran, belgeseli sadece İstanbul'da değil Türkiye'nin farklı şehirlerinde çekmemizi, görselliği zenginleştirmemiz için Trabzon, Mardin, Kapadokya'ya da gitmemizi önerdi. Sonuçta 'Sezen Sokakta' belgeseli çıktı. Bu belgeselde müzisyenler hem kendilerini ve sokakta çalmanın hissiyatının verdiği özgürlüğü anlatıyorlar hem Sezen Aksu ile ilgili düşüncelerini aktarıyorlar. Ben de filmin başında bir insan hikâyesi anlatılıyorum. İnsandaki beş duyunun ve tanıdık olma halinin insanda oluşturduğu etkiye bağlı olarak, dinlenilen eski bir şarkının kişide yarattığı hisleri anlatan hikâye üzerine kurguladığımız ve şarkılarla birlikte yürüttüğümüz Sezen Aksu şarkılarına bambaşka bir açıdan bakılmış bir belgesel film oldu.

        Neden Sezen Aksu'nun belgeselini çekmek istediniz?

        Sezen Aksu'nun dinleyicisi ve hayranıyım. Yaklaşık sekiz yıldır da kendisiyle çalışıyorum. Bu yüzden kendisinin bende ayrı bir yeri var. Fakat kırık yıldır bu projedeki şarkıları bizden önceki kuşak da dinledi. Hatta benim annemle babam gibi Sezen Aksu'nun şarkılarını birbirlerine armağan edenler var. Örneğin bugün 'Belalım'ı başka bir şarkıcı seslendirdiğinde bile büyük ilgi görüyor.

        Fikrin ortaya çıkmasından itibaren belgeselin hazırlanması ne kadar sürdü?

        Fikrin oluşmasından sonra yaklaşık 1 ay ön hazırlık yaptık. Sonra 6 ay kadar da müzisyenleri bulmak ve onlarla şarkı seçimlerinin yapılması sürdü. Herkes kendi seslendireceği şarkıyı kendisi seçti ve düzenlemesini de kendisi yaptı. Onların hazırlıklarını tamamlaması, benim hikâyeyi oluşturmam ve çekimleri tamamlamamız altı ay sürdü. Kasım ve şubat ayları arasında çekimleri yaptık. Şubat'tan sonra bir buçuk ay kadar da montaj aşamaları sürdü. İş, nisan sonuna doğru elimizdeydi. Daha sonra Antalya Film Festivali'ne dahil olmak istedik. Oradan onay alınca da projeyi bekletip ilk galamızı da festivalde yaptık.

        Belgeselde kaç şarkı var?

        10 Şarkı var. 'Sezen Sokakta'yı üç ana bölümde inceleyebiliriz. Projede şu anda sokakta (Beşiktaş, Taksim, Kadıköy vapuru) müzik yaparak geçimini sağlayan gruplar var. Bir diğer bölümde, yıllarca sokakta müzik yapmış ve sosyal medyada popüler olduktan sonra underground mekânlarda konserler vermeye başlayan müzisyenler var. Bir de internette araştırma yaparken karşıma çıkan çok ilginç müzisyenler... Mesela Elenore diye Fransız bir kadın var... 3 yıl Türkiye'de yaşamış, Karadeniz müziğine âşık bir müzisyen. 'Hurdy gurdy - tekerlekli kemençe' denen bir kilise enstrümanını Türk müziğine adapte etmiş, Anadolu ve Karadeniz ezgileri çalıyor. Türkçe'yi de çok iyi konuşuyor. Kendisini internetten buldum ve yazıştıktan iki ay sonra bana cevap verdi. Onunla Sezen Aksu'nun 'Ben Annemi İsterim' şarkısının çekimlerini Trabzon'da yaptık. Yine internette Alper Kargın diye bir müzisyen gördüm. Kendisini Türkiye'de az kişi tanıyor ama İspanya'ya gidip Flamenko'da ustalaşmış biri. Daha önce sokakta hiç çalmamış ama proje için bir Flamenko grubu kurup 'Geri Dön' şarkısını yorumladı. Çekimleri de Endülüs havasını yakalayabileceğimiz bir yer olan Mardin'de yaptık.

        Amacınıza ne ölçüde ulaştınız?

        Bu aslında bize çok popüler kimlik kazandıracak bir belgesel değil. Bu bir sanat ve döküman işi. Biz yirmi yıl sonra da izlenebilecek bütün Türkiye'nin içinde olduğu bir döküman hazırlamak istedik. Mesela Ürgüp'te sabah balonlar havalanırken 'Vazgeçtim' şarkısını söyledik. Ortaya inanılmaz görüntüler çıktı. Ayrıca, Türkiye'de çok müzik belgeseli çekilmiyor. Hem o kategoride, hem de pop müzik sektöründe yer bulmak istiyoruz. Ayrıca fırsat olursa festivallerde yer almak ve sokak müzisyenleriyle birlikte konserler vermek istiyoruz.

        Sezen Aksu, belgesele nasıl dahil oldu?

        Aslında kendisinden sadece şarkılarını kullanmak için izin almıştım. Onun bu projede şarkı söylemesini düşünmemiştim. Filmin içine girip de şarkı söyleyeceğini hiç tahmin etmedim. Normal hayatımda da cevabı 'Hayır' olabilecek soruları sormadığım için, kendisine bunu teklif etmemiştim. Bütün filmi bitirmek üzereydik. Son olarak bir çekimimiz kalmıştı ama çeşitli sebeplerden dolayı sürekli erteleniyordu. Bedran Güzel'i aradım ve çekilen 9 videodan bir özet hazırlamasını istedim. Sezen Hanım'ın fikrini almak istiyordum. Kendisine gittik, birlikte izlerken çok duygulandı ve 'Şimdi ne yapıyorsunuz?' dedi. Ben de ona tek bir çekimimiz kaldığını söyledim. 'Nerede çekeceksiniz?' deyince çekimin gerçekleştireceğimiz Sercan'ın bir roman olduğunu bu nedenle Lonca Mahallesi'nde çekeceğimi söyledim. Sezen Aksu, bize 'Kanlıca İskelesi'ne gelin, kimseye haber vermeyin. Ben de gelip yanınıza oturacağım. Özel bir hazırlığa gerek yok, kendi tonunuzda çalın, ben de sizinle söyleyeceğim' dedi. Bu bizim için çok sürpriz oldu.

        Belgeseli izleyenler nasıl bir bilgiler edinecek?

        Sezen Aksu şarkıları hiç bu kadar samimi ve günahıyla sevabıyla, doğal şekilde seslendirilmemişti. Mesela Kanlıca'da bir fasıl ekibi ve darbukacı Sercan ile çalıp söylerken Sezen Hanım da orada olmak istedi. Bize özellikle dedi ki; 'Siz çalın söyleyin, ben gelip orada oturacağım.' Sonra bize katıldı. Mesela şarkı o anda onun tonuna uygun çalınmıyordu. Yeri geldi detone de olduk, ritm aksamaları da yaşadık. Tamamen kendi doğal ortamında, kendi dış sesiyle birlikte kaydedilmiş tamamen samimiyet duygusunun ön planda olacak şekilde, izleyenlere 'Bu şarkılar da çok güzelmiş' duygusunu hissettirip, onları bu şarkılarla ilgili eski bir anılarına götürmek istiyoruz. Örneğin Antalya Film Festivali'nde ağlayanları gördüm.

        Sizin belgeseldeki yeriniz nedir?

        Ben belgeselin yazarı, yapımcısı, solisti olmayan grupların da solistiyim. Ayrıca bu arkadaşları bir araya getiren, organize eden kişiyim. Mesele metroda müzik yapan 'Metro Strings' adında, solistleri olmayan bir yaylı grubu var. Ben onlarla birlikte 'Unuttun Mu Beni'yi seslendirdim. Aynı şekilde, Gencer Savaş Bandosu 'Kahpe Kader'i çaldı, ben yine solist olarak onlara eşlik ettim.

        Başka müzik belgeselleri yapmaya devam etmeyi planlıyor musunuz?

        Sezen Aksu ile ilgili sadece kadınlara yönelik bir projeyi de hayata geçirmek istiyorum. Bunun dışında sokak müzisyenleriyle birlikte Erkin Koray'la ilgili bir belgesel hazırlama planlarım var. Ayrıca Sezen Aksu şarkılarını Avrupa'da onu hiç tanımayan sokak müzisyenlerine yorumlatmak istiyorum. Bunu yapıp yapmayacağımı 'Sezen Sokakta'ya gösterilecek olan ilgi belirleyecek.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ