Xavi, Barcelona'da neyi değiştirdi?

Kulübün sportif direktörü Mateu Alemany ve başkan yardımcısı Rafa Yuste, Katar'da teknik direktörlük yapan kulüp efsanesiyle görüşmek için üç gün harcadı; üç günün sonunda Al Sadd'ı 5 milyon Euro karşılığında ikna etmeyi başardı. Xavi Hernandez artık Katalunya'ya dönecekti.

41 yaşındaki Xavi çok uzun zamandır 'Geleceğin Barcelona Teknik Direktörü' olarak anılıyordu. Lionel Messi listeden çıkarıldığında kulübün en çok forma giyen futbolcusu olan İspanyol çalıştırıcı 25 kupa kazanmıştı. Barcelona ile onun yakaladığı bağı çok az futbolcuda hissedebiliyordunuz.

Belgesellere konu olan "Topu al, pas ver" felsefesinin en ateşli savunucularından olan Xavi kadar başarılı olan futbolcu da pek görülmemişti. Bu, Xavi'nin ayrılığından sonra da netleşti. 2015'te Barça'dan ayrıldıktan sonra kulüp Messi'ye rağmen eski şaşalı günlerinden giderek uzaklaştı.

2003-2008 yılları arasında Barcelona başkanlığını yürüten Joan Laporta'nın nasıl teknik direktörlerle çalıştığını biliyoruz. Onu etkileyen iki antrenör oldu: Frank Rijkaard ve şu anda Manchester City'nin başındaki Pep Guardiola.

Laporta, bu iki teknik direktörle de çalışan ve "Topu al, pas ver" felsefesine belki de onlardan daha takıntılı olan Xavi'yi ikna etmek için bir hentbol antrenöründen yardım istedi!

HER ŞEYİ BİRKAÇ YEMEK BELİRLEDİ!

Barcelona'nın eski hentbol oyuncusu ve antrenörü olan, şu anda Katar Hentbol Milli Takımı'nın başındaki Valero Rivera, birkaç yıldır Xavi'nin Doha'da yakınlık kurduğu kişilerden biri. Kulübe yakın kaynaklara göre Rivera, geçen aylarda Laporta ile birkaç kez yemek yedi ve Xavi'nin Al Sadd'da neler yaptığını anlattı. Laporta'nın Xavi ismine bu yemeklerde ikna olduğu ve kararını kesinleştirdiği öne sürülüyor.

Al Sadd'daki görevinden ve ailesine ayırdığı vakitlerden kalan zamanında Bundesliga'dan İspanya'daki yarı profesyonel futbol liglere kadar futbol takip eden birinin hentbol antrenörüyle taktiksel sohbetler yapacak zamanı nasıl yarattığını düşünürsek, Xavi'nin karakterine dair biraz fikriniz olabilir.

"GUARDIOLA'NIN İZİNDEN GİDİYOR"

"Bence Guardiola'yla aynı yolu izliyor" diyor Al Sadd'dan oyuncusu Guilherme, Xavi'yi anlatırken. "Topa sahip olmaktan keyif alan bir takım yaratıyor. Bazı maçlarda topa yüzde 80 oranında sahip oluyorduk ancak tek golümüz vardı!"

"Xavi agresif olunmasını, topun kazanılması için savaşılmasını ve rakip yarı sahasında akıllı davranmanızı bekliyor. Futbolcularının sahadayken oynanan oyundan keyif almasını istiyor. Yarı sahada rakibe baskı yapılmasını istiyor. Futbola böyle bakıyor"

KULÜP HİYERARŞİSİ FELSEFEDEN UZAKLAŞILDIĞINI DÜŞÜNÜYORDU!

Barcelona hiyerarşisinin tepesindeki genel kanı kulübün son sezonlarında tarzını kaybettiği yönünde ancak Xavi'nin ilk günlerdeki macerası bundan ziyade takım ruhunu oluşturmak ve bazı alışkanlıkları geri getirmek oldu.

Herkes Xavi'nin Busquets, De Jong, Pedri ve Gavi üzerine bir oyun inşa etmesini beklerken kulübe yakın isimler onun kanat oyuncusu transfer edilmesini istediğini öne sürüyordu. Haklı da çıktılar. Xavi, kenarlarda sürekli olarak rakibin üzerine giden, bire birde adam eksiltebilen isimlerle takımının sürekli olarak pozisyon üretmesini istiyordu.

"HER ŞEYİ BASİT TUTUYOR"

"Xavi'yi harika yapan şey oynadığı sırada futbol hakkında ne düşündüğünü ifade etmesi ve bunu oyuncularına aktarmanın bir yolunu bulabilmesi" diyor Guilherme.

"Elbette kendi oynadığı gibi oynamamızı istiyor ancak elindeki futbolcuların kalitesini, potansiyelini de biliyor. Oyuncularını nerede nasıl kullanacağını iyi biliyor. Hemen hemen her şeyi basit tutuyor. Çok fazla şey bekleyip kafa karıştırmıyor; oyuncusundan yapabileceğinden fazlasını talep etmiyor"

"HER MAÇ BÖYLE OYNADIK VE BU TARTIŞMAYA AÇIK DEĞİLDİ!"

Xavi formasyonların bir öneminin olmadığını, esas meselenin oyun tarzının olduğunu sürekli olarak dile getiriyor. Koeman'ın sıkça kullandığı 3-5-2 dizilimiyle de başarılı olabileceğini sunumlarda Barça yönetimine de iletmiş.

"Takımının antrenmanda topa sahip olmasını istiyor" diyor onunla Al Sadd'da çalışan İspanyol futbolcu Santi Cazorla. "Savunmayı topsuz değil topla yapmamızı istiyordu. Bu tamamen 'Barça okulu' bir iş. Her maç böyle oynadık ve bu tartışmaya açık bile değildi!"

Xavi'nin yöntemleri Al Sadd'ı bayağı etkiledi. Katar'ın en başarılı kulübüydüler ancak Xavi'nin teknik direktörlüğünde, futbolculuğundan daha fazla kupa kazandılar. Futbolcu olarak geçirdiği dört yılda dört kupa kaldıran kulüp, teknik direktörlüğünde 7 kupa kazandı; ligde 36 maçlık yenilmezlik serisi yakaladı.

Xavi'nin Barcelona'daki ilk günlerindeki mücadelesi sonuçlardan ibaret değildi. Zorlu bir fikstüre gireceğinden şüphe yoktu ancak elinde sorunlu bir kadro vardı.

Pique, Busquets, Alba ve Sergi Roberto gibi kendi oyunculuk günlerinden takım arkadaşları olan futbolcular artık eski günlerinde değildi; kulübün geleceğini şekillendirecek olan Fati, Pedri, Gavi, Eric Garcia gibi oyuncular da henüz çok gençti. En önemlisi ise kulübün parası yoktu.

Kulübe yakın kaynaklar ESPN'e ocak ayında harcayabilecekleri meblağın sadece 10 milyon Euro olduğunu; kulübün 1 milyar Euro'dan fazla borcunun bulunduğunu söylüyordu. Kulübün rekor transferi Coutinho'dan ve diğer pahalıya patlayan transfer olan Dembele'den beklenen verim alınamamıştı.

Devre arasında Pep Guardiola tedrisatından geçen Ferran Torres'e 55 milyon Euro harcandı; La Masia'da yetişen Adama Traore satın alma opsiyonuyla kiralandı. Kulübün simge isimlerinden Dani Alves geri döndü, en öne ise Mikel Arteta'yla anlaşamayan Pierre-Emerick Aubameyang transfer edildi.

MENTORLUK KONUSUNDA YALNIZ DEĞİL

Barcelona, Frenkie de Jong'u transfer ettiğinde Marca "Busquets'in De Jong adında bir sorunu var" manşetini atmıştı. Busquets ise pek öyle düşünmüyor. Barcelona'nın transferi açıklamasından kısa süre sonra Busquets, De Jong'a bir kısa mesaj atıp herhangi bir sorusu olduğunda çekinmeden sorabileceğini ya da her türlü tavsiyeyi alabileceğini belirtmiş.

Bu atmosfer, Xavi'nin takım ruhunu diriltme sürecinde yalnız olmadığını ve Barcelona'nın sıradan bir kulüp olmadığını gösteriyor. Marca'nın forma rekabetine soktuğu iki futbolcu, Xavi'nin yönetimi altında çoğu zaman yan yana oynuyor!

Frenkie De Jong'un vatandaşı Ronald Koeman kovulduğunda Barcelona dokuzuncu sıradaydı. "Barcelona, hangi teknik direktörle olursa olsun benzer bir futbol oynar" diyor De Jong ama Xavi'yle farkları da ekliyor: "Birkaç şey aynı ancak her teknik direktör kendi detaylarını belirliyor. Xavi'yle aynı pozisyonda oynadık ve bana çok şey katıyor. Ofisinde sık sık buluşuyoruz ve bana videolarla neler yapabileceğimi gösteriyor"

Barcelona, Xavi yönetiminde ligde 14 maça çıktı ve tek yenilgi aldı. Mesaiye başladıktan sonraki üçüncü mücadele olan Real Betis yenilgisinden sonra ligde hiç yenilmediler. Atletico Madrid'le başlayan zorlu bir fikstürden de tek puan kaybıyla çıkmayı başardılar.

Atletico Madrid'i 4-2'yle geçtiler; Espanyol derbisinden 2-2'lik beraberlikle ayrıldılar; Valencia'yı deplasmanda 4-1 yendiler ve devamında Athletic'i 4-0 mağlup ettiler. Son altı lig maçının beşini kazandılar; Avrupa Ligi'nde de Napoli'yi deplasmanda 4-2 mağlup ettiler.

Göreve gelmeden önce transfer listesi hazırlayan ve kenar oyuncusu alarak takımının pozisyon üzerine pozisyon yaratmasını isteyen Xavi, Ferran Torres, Adama Traore, Dani Alves ve Aubameyang eklemeleriyle istediklerini şimdilik başarmışa benziyor. Ancak Barcelona'daki yükseliş sadece oyuncu değişimiyle açıklanamıyor.

KARDEŞİYLE ÇALIŞIYOR

Xavi'nin ve kardeşi Oscar'ın Barcelona'da futbolcuların fark etmeden değiştirdiği şeylerden biri, oyuncuların telaşa kapılmadan nasıl rekabetçi olabileceklerini hatırlaması oldu. Oyuncuları mental açıdan ayağa kaldırmak ve istedikleri anlayışa evirmek ikiliye 100 gün değil de 100 yıl gibi gelmiş! Barcelona'daki futbolcuların zaten bildiği şeylerin yeniden öğretilme süreci onları en çok zorlayan şey olmuş.

ANTRENMANLAR ÇOCUK OYUNLARI GİBİ

ESPN'in aktardığına göre Barcelona'nın antrenmanlarındaki manzaralar, çocukların okullarda oynadığı türden eğlenceli anlarla dolu. Futbolcular beşer, altışar ya da on birer kişilik kadrolara ayrılıyor. Görevler arasında koordinasyon var, adam kovalamaca var, düşünce hızı çalışması var, takım çalışması var. Ama her "oyun" rekabetçiliği, takım çalışmasını ortaya çıkarmak için yapılıyor.

Antrenmanlarda bolca kahkahanın yanı sıra, ertesi güne dair intikam yeminleri ve tatlı atışmalar var. Xavi'nin "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için" felsefesi, Barcelona'nın antrenmanlarından maçlarına dair neler izleyebileceğimizi de özetliyor. Dani Alves de eski takım arkadaşına bu konuda epey yardımcı oluyor: "Amaç takım ruhunu ve Barcelona'nın özünü yeniden canlandırmak" diyor Brezilyalı futbolcu.

Dokuzunculuktan üçüncülüğe tırmanan Barcelona, Xavi'nin görev yaptığı süre baz alındığında ise lig ikincisi ve Real Madrid'le bir maç eksiğine rağmen arasındaki puan farkı 5. "Böyle bir değişimi bekliyordum" diyor Xavi görev süresini değerlendirirken: "Bekliyordum çünkü gerçekten iyi antrenman yapıyoruz"

XAVI'YLE LİGİN EN GOLCÜ TAKIMI OLDULAR!

Barcelona, Xavi'nin göreve geldiği 13. haftadan bu yana ligin en golcü iki takımından biri konumunda. 14 lig maçının dokuzunu kazanan Barcelona rakip kalelere 31 gol gönderirdi ve bu alanda 15 maça çıkan Atletico Madrid'le zirvede bulunuyor.

38 yaşındaki Dani Alves, 4 lig maçında 1 gol 2 asist üretirken Aubameyang 7 lig maçında 5 gol attı. Diğer bir devre arası transferi Ferran Torres de 10 maçta 3 gol 3 asistlik performans sergiledi.