Denize yakın, güneşi bol, müziği çeşitli

İsveç yakınlarında yer alan küçük bir yerleşim olan Korpilombolo’da kurulan Goat’ın müziğinde, kuruldukları kasabanın coğrafi ve demografik etkileri öne çıkıyor. 2012 tarihli çıkış albümleri “World Music”in ardından müzik çevrelerinden olumlu eleştiriler alan grup, konserlerinde kullandıkları renkli ipler ve tribal maskelerle de hayli ilgi çekiyor.

Memleketiniz Korpilombolo’daki ‘voodoo’ konsepti gerçek mi yoksa iyi bir pazarlama örneği mi?

Elbette ki gerçek. Böyle bir şey hakkında neden yalan söyleyelim ki? Manevi geçmişimiz yaşam biçimimizin, dünyaya bakışımızın ve müzik yapma biçimimizin büyük bir parçasını oluşturuyor. Farklılıklar yerine her şeyin birbiriyle benzerliğini görüyoruz.

Sahnede taktığınız maskelerin anlamı nedir; onları nasıl seçiyorsunuz ve neden hiç değiştirmiyorsunuz?

Biz onları seçmiyoruz. Onlar bizi seçiyor, ha ha! Ama bazen değiştiriyoruz onları. Eğlence olsun diye.

Goat’ın müzikal duruşunun en üst noktası ne olacak; yani bir müzisyen olarak istediğiniz her şeyi yaptığınız nokta?

Bir müzisyen olarak böyle bir şey yok. Hangi noktada olursa olsun müzik yapmanız gerekiyor. Dinleyici kitlesinin ne kadar büyük olduğunun bununla bir ilgisi yok.

‘İlk gelişime özel tutku ile çalacağım’

Anna Calvi denince, akla ilk önce sesi sonra da gözleri geliyor. Yıldızı Nick Cave ile 2010’da çıktığı Grinderman turnesiyle parlayan Anna Calvi’nin iki albümü de müzik çevrelerince övgüyle karşılandı. Mercury Ödüllü Calvi Soundgarden’ın Kilyos Sahnesi’nde bugün sahne alacak.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

Benim yaptığım müzik şefkatli. Çaldığım elektro gitar ve sesim arasında karşılıklı bir etkileşim var. Her parça benim için bir mini film niteliğinde, dolayısıyla belli bir atmosfer yaratmak benim için çok önemli. İstanbul’a ilk gelişime özel tutku ile çalacağım.

Bri stil danışmanınız var mı? Sahnede her seferinde harika görünüyorsunuz.

Lauren Grant adında bir stil danışmanıyla çalışıyorum. Genelde erkek bir flamenko dansçısını baz alan kıyafetler bulmama yardım ediyor. Bu stili tercih etmemdeki sebep flamenko’nun tutkulu doğasını çok seviyorum ve serbest bir cinsel kimlik altında çalmayı seviyorum.

‘Dans edin ya da öylece durun, tercih sizin’ F

estivalde Red Bull Music Academy Sahnesi’nde performans sergileyecek isimlerden olan İngiliz DJ ve prodüktör Nathan Fake, müzik kariyerinde ilerlemeye erken yaşta başlayan isimlerden. İlk albümü “Drowning in a Sea of Love”dan bu yana geniş bir hayran kitlesine sahip.

Elektronik müziğin kendi yapı taşları bulunuyor. Siz en çok kimlerden etkilendiniz?

Çok belli başlı isimler gerçekten; Aphex Twin, Orbital... Büyürken çok fazla elektronik müzik dinlemedim, küçük bir yerden geliyorum. Sadece ana akım popüler müzikleri dinliyordum. Halen de gayet iyiler bence.

İstanbul’daki hayranlarınıza neler söyleyeceksiniz? Sizden nasıl bir performans beklemeliler?

Sanırım hayli ağır ama müzikal bir şeyler beklemeliler. Arada garip vuruşlar ama kesinlikle dans edebileceksiniz. Dans etmek zorunda değilsiniz tabii; kalabalığın ortasında öylece durabilirsiniz de... Herkes kendince yorumlayabilir!

BUGÜN SAHNEDE

Festivalin ana sahnesi olan Kilyos Sahnesi’nde karanlık, romantik ve atmosferik pop parçalarıyla ünlenen Anna Calvi, uluslararası müzik sahnesinin en yenilerinden R&B ve folk’un en yeni gözdesi Maverick Sabre, Nijeryalı saksofon efsanesi Orlando Julius ve grubu The Heliocentrics, DJ setiyle T.E.E.D ve Türk Hip-hop sahnesinin köklü gruplarından Mode XL konserleri izlenecek. Radyo Babylon sahnesinde indie rock’un efsanevi isimlerinden Wild Beasts, elektronika ile ambienti sentezleme yeteneğiyle dikkat çeken Baths, Türk sanat müziğini rock’la bir araya getiren Gaye Su Akyol ile alternatif rock sahnesinden Ayyuka; Red Bull Music Academy Sahnesi’nde ise Kim Ann Foxman, Acid Arab, Mo Kolours, Dengue Dengue Dengue, Zahed Sultan, Ah!Kosmos, DJ sahnesinin yeni yeteneklerinden Ece Özel ve Kerem Akdağ performans sergileyecek. Yanı sıra yeni parlayan yerel isimlerden; sesi ve gitarıyla son dönemin en dikkat çeken Kalben, indie pop’un yeni yeteneklerinden Can Kazaz, şarkı sözleri kadar vokalleriyle de takdir kazanan Nilipek, gitarist ve söz yazarı Selim Saraçoğlu ve akustik gitar kompozisyonlarından oluşan atmosferik parçalarıyla TSU İstanbul Sahnesi’nde olacak.