Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Podyum değil, gerçek hayat stili

        Gizem Sevinç SELVİ / HT CUMARTESİ

        Dün akşam gardırobumun karşısında resmen yıkıldım, tüm yetişkinliğim gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti: Evet, yıllar sonra ilk kez 36 bedenim, 34 değil! Elimde 4 tane el kadar jean şortla kalakaldım. Bacağımdan geçmiyorlar, en yenisi 2 yıllık ve en fazla 2 kez giyildi çünkü kısa, gerçekten çok kısa. O şortları giyip metroya binemezdim, röportaja gidemez, hatta İstiklal Caddesi’nde bile yürüyemezdim. “Bir gün giyerim, gece çıkarken giyerim” diye alınıp dolaba gömüldüler. Her modelin 2 rengini birden aldığımdansa asla söz etmeyeceğim. Ayakkabı dolabın 1 kez bile giyilmemiş 15 punto topuklarla dolu. Ben ne mi giyiyorum? Hunharca parçalanana kadar bez ayakkabı, espadril, flip flop! Hayır deli değilim, tanıdığım tüm kadınlar böyle! Geçenlerde Stella Magazin’de de gördüm ki İngilizler de aynı şeyden mustarip mesela. Tek fark biz ne alırsak alalım yaz boyu tayt giyiyoruz, onlar yağmurluk giyiyormuş. Neticede sonsuz bir hevesle alışveriş yapıyoruz ama hava nasıl olursa olsun elimiz her gün paralar döktüğümüz o garip yırtmaçlı eteği ya da 15 puntoları değil, espadrillerimizi ve opak taytımızı arıyor. Peki tüm bu acıklı şartlar altında yazın gerçekten nasıl “tarz” olunur? Madde madde gidelim...

        Rahat mı, moda mı?

        Allah’tan 2014’te boyfriend jean’ler moda oldu da hayatımız kurtuldu. The Telegraph’ın lifestyle editörü Jane Bruton, “Boyfriend jean giyen kadın hayatta hiçbir şey umurunda değilmiş gibi görünüyor” diyor, “Ve hayatta hiçbir şey, umursamamaktan daha moda ya da havalı olamaz”. Yani kendinizi neyin içinde daha rahat hissediyorsanız moda odur, unutmayın.

        Mutlaka olsun!

        İnce bir gömlek,

        İnce bir gömlek-elbise. Moda editörü Kate Finnigan gömlek elbiselerin tayt değil jean üzerine giyilmesi gerektiği konusunda bas bas bağırıyor, haberiniz olsun.

        Bir çift loafer

        Bir çift espadril

        Bir çift slider

        Tüm günü geçirebileceğiniz bir tea dress yani tril tril bir elbise

        Soluk bir boyfiend jean

        Elveda gladyatör sandaletler

        Sizi terleten, teninizi buruşturan, sıcak ve berbat hissettiren, yaralayan şeylerden uzak durun. Yani elveda saten, elveda her an geri dönüşümden çıkmış gibi duran keten elbiseler, elveda ayakları yara bere içinde bırakan gladyatör sandaletler! Ve inanın o sandaletler, çektiğiniz acıya değecek kadar iyi durmuyor! O çok yüksek topukluları asla ve asla giy(e)miyorsunuz. Öte yandan içine straplez sutyen giymeyi gerektiren her şey sadece demode değil, içinde bulunduğumuz zamanda eziyet!

        Japon bahçesi gibi gezmeyin!

        “Yaz geldi, hadi hep birlikte çiçek açalım!” Böyle bir şey yok, bu gerçekten delilik. Elbette çiçekli elbiseler, etekler son derece taze ve ferah duruyor ama sadece yaz geldiği için sevmediğiniz halde çiçeklenmek zorunda değilsiniz. (Affet bizi Gucci!) Tüm gökkuşağını üzerinize geçirmek yerine gözlerinize ve teninize uygun rengi seçip aynı tonda birkaç parça almayı deneyin. “Karalar bağlayın” demiyoruz elbette ama sınırlı bir palette kalmak, renk cümbüşü bir gardırobun içinden çıkmaya çalışmaktan her zaman daha makul ve kolay. Modacılar da aynı tonda ilerlemenin “Zenginim” demenin başka bir yolu olduğunda hemfikir, hatırlayın.

        Aksesuvar her zaman iş yapar

        Yazın beyaz, ten rengi ya da metalik çantalara, ayakkabılara sarılmak biraz tembel işi. Renk merakınızı aksesuvarlarla ön plana çıkarabilir; bir çift neon sarı, süet terlik edinebilirsiniz mesela. Ya da bu sene bir çift slider almak ayaklarınızı ve hayatınızı kurtarabilir. Metalik ya da altın rengi büyük takılar, ışıkları üzerinize çekip teninizi iyice parlatacaktır. Halka küpeler yazın vazgeçilmezi ve zamansızlıkta bir numara. Güneş gözlükleri mi? Abartabildiğiniz kadar abartın, vahşileşin!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ