Mardin'de çocuklar çok mutlu

Heja Bozyel / HT PAZAR

heja.bozyelgmail.com

Dünyanın en kolay yapılabilen ama en tatmin edici işi ne biliyor musunuz? Çocukları mutlu etmek! Geçen hafta Mardin'e bunun için gittik. Baharın en güzel zamanıydı. Biz gitmeden bir, iki saat önce toz fırtınası dinmiş, güneş açmıştı. Gelincik tarlalarının kırmızılığına inat yabani çiçekler sonsuz bir coşkuyla sarı ve beyaz renklerle kaplamıştı mercimek tarlalarını. Ha tabii mayın tarlalarını da...

Nusaybin Yolu üzerindeki Yaylı Köyü İlköğretim Okulu'na giderken gördüğümüz manzara buydu. Mardin'i ardımızda bırakırken Türkiye'de rastlanabilecek en iyi rehber olduğundan şüphe duymadığım Mesut Alp (Kendisi aynı zamanda arkeolog ve öğretim görevlisi, şair, yazar ve senarist...) bize bölgeyle ilgili hikâyeler anlatıyordu. Köydeyse ilkokula varana kadar her duvarda ve elektrik direktlerinde "canlı tavuk var" yazısı dışında hayat yok gibiydi. Sokakta yürüyen ya da kaldırıma oturmuş 3-5 yaşlı bizi umursamadı ama okula vardığımız anda tüm çocuklardan çığlıklar yükseldi...

FAVORİ ŞARKI MİNİ MİNİ BİR KUŞ

Ünlü değiliz, altı üstü "İstanbul'dan geliyoruz" ama bu onlar için yeterli. Aslında öğretmen lojmanı olarak yapılmış ana sınıfına girdiğimizdeyse her biri 3-5 yaşlarında olan çocuklar bizi bekliyordu. Daha önce ne makasları ne de kitapları olan çocuklar, "Geleceğe İlk Adım" Programı ile okula başlamışlardı. Aileler herhangi bir ücret ödemek istemedikleri için daha önce çocukları ana sınıfına göndermeye yanaşmıyorlarmış. Oysa şimdi oyuncaklarla dolu tam donanımlı bu sınıftan çok memnunlar. Eylülde okula başladıklarında hiçbiri Türkçe bilmezken şu an aksansız denebilecek kadar temiz bir Türkçe'ye sahipler. Kendi aralarında hâlâ Arapça konuşuyorlar ama o zaten o ana dilleri. Bir de avazları çıktığı kadar yüksek sesle şarkılar söylüyorlar. Favorileri "Mini mini bir kuş".

BİR PROJEKSİYON CİHAZI LAZIM

Sonra kartondan çiçekler yaptık birlikte ve o çiçekleri bize hediye ettiler. Solak olan Sero (sınıfın en afacan kızı), aralarındaki en sessiz kız Ruken'i ve diğer tüm çocukları bu kadar mutlu görmek yol boyunca izlediğimiz manzaradan bile daha güzel.

Sınıfın iki genç öğretmeni, program dahilinde ebeveynlerin de eğitilmesi sayesinde çok yol kat ettiklerini anlatıyor. AÇEV'in hazırladığı kitaplar, çocuklarda "onlara ait bir şey" duygusunu yarattığı için daha bir şevkle okula geliyorlarmış. Mardinli ufaklıkların, Geleceğe İlk Adım Programı sayesinde en azından okullarında güzel bir 23 Nisan geçireceklerinden emin, yanlarından ayrıldık. Okulun şu anda tek ihtiyacı, bir projeksiyon cihazı ve perdesi. Bir de diğer okullarda bu gibi programların yaygınlaşması gerek. Çünkü onlar mutlular ama aynı eğitim kalitesini hak eden daha binlerce çocuk var.

93 bin kişiye ulaşıldı

Türkiye Vodafone Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) işbirliği ile gerçekleştirilen "Geleceğe İlk Adım" Programı, okul öncesi eğitime yüzde 100 erişim hedefine destek olmak ve bu hedefe ulaşılmasını hızlandırmak amacıyla 2009'da hayata geçirildi.

Çocuklara potansiyellerinin en üst noktasına ulaşabilme ve hayata eşit fırsatlarla başlayabilme hakkı sağlamayı amaçlayan proje kapsamında, 81 ilde kurulan 573 anasınıfı ile okul öncesi eğitim çağında olan çocuklar, velileri ve okul öncesi eğitim öğretmenleri olmak üzere toplam 93.000 kişiye ulaşıldı.