Julianne Moore'lu tanıtımın perde arkası

Yıl 2002... Azra Akın’ın dünya güzeli seçilmesi, ardından da Sertab Erener’in Eurovision şarkı yarışmasında birinci olmasıyla göğsümüz kabardı. Ertesi sene Türkiye için bir tanıtım filmi çekildi. Böylece 2004’teki tanıtım yüzümüz Türkiye ve dünyanın en güzel kadını Azra Akın oldu. Filmin müziği de Sertab Erener’e emanetti. Sonra 2008’de Tülin Şahin Türkiye’nin yeni yüzü seçildi. Gerek Cindy Crawford’a benzerliği ve Avrupai görünüşü, gerekse birkaç dil bilmesi sebebiyle Türkiye’nin tanıtım yüzü olmak için ideal kişinin o olduğuna karar verilmişti.

Ancak bir yıl sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tüm dünyanın aynı yüzle kucaklanamayacağına karar vermiş olmalı ki Avrupa için tanıtım çalışmalarında Tülin Şahin, Ortadoğu içinse oynadığı dizilerden dolayı bölgede çok hayranı bulunan Tuba Büyüküstün tercih edildi. Ve geçen hafta Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in yaptığı açıklamayla ülkemizin 2014’deki tanıtım filminde yer alacak ismin Hollywood yıldızlarından, İngiliz aktris Julianne Moore (53) olduğunu öğrendik. Konu hepimizi ilgilendiriyor. “Ülke tanıtımı için neden görünüşü bize epey uzak biri seçildi”, “Türkiye’yi bir yabancının temsil etmesi ne kadar doğru” gibi sorular da soruldu. Biz de tanıtım kampanyasının arka planını araştırdık ve profesyonellerin yorumlarını aldık. İşin aslı başka...

MOORE’UN ÇEKİMLERİ LOS ANGELES’TA GERÇEKLEŞTİ

Öncelikle bir yanlış anlamaya son vermek için, “Türkiye’nin yeni yüzü Julianne Moore” tamlamasını düzeltmek gerekiyor. Çünkü Moore Türkiye’nin 2014 için seçtiği yüz değil, sadece hazırlanan kampanya için çekilen tanıtım filminde rol alan bir oyuncu. Hatta Moore böyle bir yanlış anlama yaşanmaması için basın kampanyasında özellikle kullanılmıyor. Bu bilgileri, tanıtım kampanyasının ihalesini kazanan, Iconisus & I Mean It ortaklığının başkanı Emrah Yücel’den aldık.

Yücel, Türkiye tanıtımının “marka” yaklaşımıyla yöneltilmesinin yıllardır kurdukları bir hayal olduğunu ve sonunda bu hayali 2014 tanıtım kampanyasıyla gerçekleştireceklerini söylüyor: “Türkiye’nin markalaşması için çekilen bu tanıtım filminde Moore, Türkiye’de yaşayan biri ya da bir Türk gibi gösterilmiyor. Aksine dünyada yankı uyandırması ve turizme katkı sağlaması beklenen bu filmde Moore Türkiye’ye tatile gelmiş, burayı sevip memnun kalmış ve dönerken uçakta yaşadıklarını hatırlayan birini canlandırıyor.” Çekimlerin Türkiye ayağını Amerika’dan gelen yapımcı, yönetmen ve Moore’un body double’ı (vücut ikizi) ile 60 kişilik bir ekip 15 gün boyunca tüm Türkiye’yi dolaşarak tamamladı. Moore’un yer aldığı sahnelerse Los Angeles’ta kurulan stüdyolarda, yeşil ekran teknolojisi kullanılarak gerçekleşti. Daha önce birçok kez başta İstanbul olmak üzere Bodrum hatta Konya’ya bile gelen Julianne Moore 18 Şubat’ta Bakan Ömer Çelik’in davetlisi olarak Türkiye’ye gelecek ve ayın 19’unda gerçekleşecek basın gösterimine katılacak.

"JULIA ROBERTS YA DA MERYL STREEP DE OLABİLİRDİ"

Emrah Yücel, Hollywood için önemli isimlerden... Biz onu “dünya çapındaki Türk afişçi” olarak tanıyoruz ama o bu tanımın çok daha ötesinde işler yapıyor. Los Angeles’ta Iconisus ve I Mean It adlı iki şirketi var. American Horror Story, Avatar, Rabbit Proof Fence ve Enigma gibi birçok önemli filmin hem afişinde hem de pazarlama iletişiminde onun adı geçiyor. Şimdiyse Türkiye’nin marka kimliği için çalışıyor. Moore’lu tanıtım filminin merak edilenlerini Yücel’e sorduk...

Bu tanıtım filmi için birini seçmeden önce hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Belli bir yaşın üstünde olması ve sanatçının isminin kendi içinde korunaklı bir markaya dönüşmüş olması gerekiyordu. Sansasyonel biriyle çalışamazdık. Ayrıca Oscar almış ya da Oscar’a aday olmuş olması da önemli bir kriterdi. En belirgin kriterimiz de seçtiğimiz ismin herhangi bir ülkeyle özdeşleşmemiş olmasıydı. Moore, İngiliz asıllı bir Amerikalı ama iki ülkeden herhangi birinin kampanyasında ya da tanıtımında rol almamış. Toplumda herhangi bir ülkeyle bütünleştiğine dair bir algı yok.

İnsanların aklındaki en belirgin soru, bu filmde neden bir Türk’ün rol almadığı?
Çünkü insanları seyahet etmeye yönlendiren etkenlerden biri sinema filmleri ve televizyon dizileri. Bunun turizmde yüzde 11 etkisi var. Bu yüzden Hollywood’u kullanmak çok önemliydi.

Moore tek aday mıydı yoksa birçok kişi arasından mı seçildi?
Adayların hepsi A kalite starlardı. Bir başkası belki Julia Roberts ya da Meryl Streep olabilirdi. Ancak bunların içinden sıyrılan Moore oldu ve o seçildi.

Peki sizin bu kampanyaya dahil olma süreciniz nasıldı?
Berlin’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği 2014 yılı reklam ihalesine katıldık. Bizimle beraber 12 tane uluslararası arenada yer edinmiş ajans vardı. Bir hafta boyunca sunum yapıldı ve ihaleyi biz aldık. Türkiye 34 milyon turistle rekor kırdı Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, tanıtımların artması ülkeye gelen turist sayısını da artırdı. 2002’de dünya turizminde turist sayısı bakımından 17. sırada olan Türkiye’ye o yıl tüm dünyadan gelen turist sayısı 13.2 milyondu. Bu rakam 2013 yılında 34 milyon 910 bine ulaştı. Rekor kıran Türkiye, dünya 6’ncısı.

PROFESYONELLERİN YORUMU

BETÜL MARDiN (HALKLA İLİŞKİLER UZMANI)

‘Avrupalıların ancak yüzde 20’si inanırdı’

“Bir ülkenin itibar mimarlığının doğru yapılması için öncelikle tanıtımın hangi ülkelere yönelik yapılacağına karar verilmeli. Buna bağlı olarak da kimlerle çalışılacağı belirlenir. Eğer Amerika ve Avrupa’ya yönelik bir tanıtım yapıyorsanız Japon bir aktris kullanamazsınız. Hitap ettiğiniz toplumun tanıdığı birilerini bulmalısınız. Bu sebeple Julianne Moore seçimini yanlış bulmuyorum. Tabii bir Türk de kullanılabilirdi. Ancak onun tanıtım filminde söylediklerine Avrupalıların ya da Amerikalıların ancak yüzde 20’si inanırdı. Çünkü insanlar yalnızca kendilerinin ve kendi toplumlarının zeki olduğuna inanır. Bu sebeple hedef kitleye yönelik bir seçim yapılmış.”

ERHAN ERDİRİK (TURQUALI TY PROJE UZMANI)

‘Sporculardan biri tercih edilebilirdi’

“Tanıtımın başarılı olması için kampanyanın içeriği önemli. Eğer kampanya kötüyse oyuncunun Hollywood yıldızı olması bir önem arz etmez. Türk oyuncular genelde Ortadoğu ülkelerinde tanınıyor. Amerika ve Avrupa’ya hitap etmek istiyorsanız onların tanıdığı bir ismi kullanmalısınız. İlle de Türk birinin oynaması gerekiyor olsaydı dünyaca ünlü sporcularımızdan biri tercih edilebilirdi. Ama insanların kaçı sporla ilgileniyor, bu da tartışılır.”

ALi GENÇ (TÜRK HAVA YOLLARI BASIN MÜŞAViRi)

‘Tanınmış bir kadınla çalışmak önemli’

“Türk Hava Yolları olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla sürekli iletişim halindeydik. Bu seçim yapılırken bize de haber verildi. Zaten tanıtım filmi THY’nin uçaklarından birinde başlıyor. Biz de marka olarak ünlü isimlerle çalışmayı tercih ediyoruz. Ancak bu kestirme yol olduğu için değil, global olmanın şartı olduğu için böyle. Tanınmış bir kadınla çalışmak mantıklı bir hareketti.”

İNGİLTERE VICTORIA BECKHAM'I, İSPANYA REAL MADRİD'İ SEÇTİ

2012’de varış istikametine göre en çok turist alan 10 ülke Fransa, ABD, Çin, İspanya, İtalya, Türkiye, Almanya, İngiltere, Rusya ve Malezya olarak sıralanıyor. Bu ülkelerden İspanya tanıtım yüzü olarak Real Madrid futbol takımıyla anlaşırken, İngiltere’nin tanıtım yüzüyse Victoria Bechkam... Almanya tanıtım için çektiği videolarda Berlin Film Festivali’ni, İtalya ise tarihi yerleri, yemek ve futbol kültürünü ön plana çıkarıyor. Amerika, sınırlarında yaşayan farklı halkları ve etnik kimlikleri vurgularken, Rusya’nın tanıtım videolarında farklı dinlere ve farklı eğlence anlayışlarına duyulan hoşgörü vurgulanıyor. Uzakdoğu ülkelerine gelindiğinde Malezya, doğal güzellikleri ve özellikle kültürel öğeleri vurguluyor. Çin bunun tam tersini yaparak ülkedeki teknolojik gelişmeleri ve insanların yeni çağa nasıl ayak uydurduklarını gösteriyor.