Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Yonca Muslubaş, Nuuba&theGang

        Yonca Muslubaş eski bir reklamcı... Unilever, Nokia, Shell, Ülker, Anadolu Grubu gibi hem global hem yerli firmalarla çalıştı. Çocukları doğduktan sonra hayalinin peşine düşüp çocuklar için özgün bir online tasarım butiği olan Nuuba&theGang’i kurdu. Muslubaş hayalini anlattı

        Esra Çoruh/ HT CUMARTESİ

        Çocukların peşinden giden, yaratıcı ve taze tasarımlarla onların eşsizliğini yansıtmaya çalışan, özgün bir online tasarım butiği Nuuba&theGang. Online butik açma fikri nasıl oluştu? 15 yıl reklam ajanslarında, pazarlama iletişimi üzerine çalıştım. Yaratıcı bir endüstride çalışmak insanı gerçekten çok besliyor. Yıllar içinde kendi markamı yaratma arzum çok kuvvetlendi ve çocuklarım olunca da konu kendini belli etti. Karakterli, özgün, farklı tasarımlar bulamadım çocuklarım için. Oysa bebekler, çocuklar o kadar özgün, yaratıcı ve taptazeler ki. “Biz sıradanlıktan sıyrılıp kendimizi, tarzımızı yansıtan kıyafetler giyme özgürlüğüne sahipken çocuklar neden bu imkâna sahip olmasın” diye düşündüm. Daha küçük yaşlarda orijinal, farklı tasarımlar, onların büyülü dünyasını yansıtan desenlerde giysiler giymelerinin görsel dünyalarını, estetik kavramlarını zenginleştireceğine inanıyorum. Fiziksel mağazanın sunduğu deneyimi çok özel ve etkili buluyorum. Ancak, yola çıkarken zamandan, mekândan bağımsız olmak ve tüketicilerle daha interaktif bir deneyim yaşamak için online mağaza olarak başlamaya karar verdim. Bunda tabii ki online mağazacılığın dünyada ve Türkiye’deki yükselen trendi de etkili oldu.

        ‘İŞE RUHUNU KATANLARLA ÇALIŞIYORUZ’

        Çatınız altında yer alacak markaları nasıl seçtiniz?

        Bu konuda oldukça seçiciyiz. Fazla ticarileşmemiş, tasarımı, yaratıcılığı, kaliteyi, çevreye duyarlılığı en ön planda tutan markalara yer veriyoruz. Bu işe ruhunu katan insanlarla çalışıyoruz. Koleksiyonları, çoğunlukla tasarım markalarının katıldığı yurtdışındaki butik fuarlarda seçiyorum ya da markalar bizi bulup kendilerini tanıtmak istiyorlar. Karar anı âşık olmak gibi... Görüyorum, göz bebeklerim büyüyor, heyecanlandığımı hissediyorum, dokunmak istiyorum ve sonrası geliyor. Bunun yanında dünya çocuk modasındaki trendleri, yükselen tasarımcıları yakından izliyoruz.

        İsme nasıl karar verdiniz?

        İsim çocuklarımdan bir iz taşısın ama çok da bariz olmasın istedim. İsimlerindeki ortak harflerle (Yunus+Yosun), soyadımızdan iki harfini alıp karıştırdım ve Nuuba çıktı. İlk günden beri de vizyonda kendi koleksiyonumuzu çıkarmak olduğu için “biz ve çetemiz”i yansıtması düşüncesiyle Nuuba&theGang koydum.

        Eko design yani insan sağlığına duyarlı, çevreye saygılı bir anlayışla üretim yapıyorsunuz. Bunun öneminin bilincinde olmanız ne kadar güzel...

        Aslında hepimiz için çok önemli ama ciltleri hassas olan çocuklarımız için daha da önemli ve tabii ki dünyamız için de. Tekstilde kullanılan kimyasalların, boyaların toksikzehirli olmaması, alerjen maddelere yer verilmemesi gerekir. Çocukların cildine sürekli temas eden giysilerin sağlıklı olması bu nedenle çok mühim. Bunun yanında üretimde çalışanların insani koşullarda ve şartlarda çalışması, kaynakların verimli kullanılması, geri dönüşüme hassasiyet gösterilmesi, zararlı atıklara karşı önlem alınması gibi başka kritik konular da var.

        ‘FARKLININ PEŞİNDEN GİDİYORUZ’

        Dünyada ünlü isimler çocukları için tasarım ürünler tercih ediyor. Türkiye’deki durum sizce nasıl? Anneler çocuklarına kıyafet seçerken seçici davranıyorlar mı?

        Türkiye’de çocuk dünyasında tasarım kavramı gelişiyor. Çocukların dünyasında estetik, yaratıcılık ve sanatın ağırlığı ve önemi arttıkça bu kulvar daha da genişleyecek. Kendi şahsiyetleri olan bu küçük bireylerin de bir tarzı, bir duruşu, kendilerini ifade ediş biçimi kesinlikle var. Çocuklar gerçekten çok ‘cool’.

        Diğer markalardan sizi ayrıştıran özellikler neler?

        Özelin ve farklının peşinden gidiyoruz. Yenilikleri keşfedip, burada müşterilerimize sunuyoruz ve onlarla gerçekten çok yakından ilgileniyoruz. Müşterilerimize en iyi, en samimi ve açık hizmeti verebilmeyi çok önemsiyoruz. Onlar bize “İyi ki varsınız” diyor, biz onlara “Asıl iyi ki siz varsınız” diyoruz.

        Mağaza açma düşünceniz var mı? Kısa vadede olmasa da evet mağaza açma düşüncemiz var. Yaşayan bir mekân yaratmak, müşterilerimizle ve çocuklarla sıcak temasta olmak hem bizim hem müşterilerimiz için çok hoş bir deneyim olacak. Ancak şu an önceliğimiz kendi koleksiyonumuza eğilmek.

        ‘Vahşi hayvanlar tüm zarafetiyle çocuk koleksiyonlarında’

        Sonbahar-kış sezonundan bahsedelim...Yeni sezonda trendi minikleri neler bekliyor?

        Trendi miniklerin dünyası gerçekten çok zengin. Vahşi hayvanlar tüm zarafet ve görkemleriyle giysilere desen oluyor, çiçekler de öyle. Doğaya dönme arzusu, doğal hayata duyulan özlem, çocuk modasında da kendini hissettiriyor. Rahat ve gündelik kıyafetlerde bohem ve şehirli tarzın bir potada eridiğini görüyoruz.

        Anne ve babalar hakkınızda neler düşünüyor, geri dönüşler ve tepkiler nasıl?

        Birbirimizi seviyoruz. Bizlerin daha çok, ciddi bir memnuniyetsizliğimiz olduğu durumlarda tepki verdiğimizi düşünüyordum. Deneyimim daha çok o yöndeydi. Oysa müşterilerimizin bize gönderdikleri mesajlar, geri bildirimler bizi bugüne kadar gerçekten çok ama çok mutlu etti. En büyük motivasyonumuz, itici gücümüz oldu, olmaya da devam ediyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ