Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye piyasaları Rus uçağını düşürdüğümüz 24 Kasım’a kadar diğer gelişmekte olan piyasalardan pozitif ayrışma eğilimindeyken, bu tarihten sonra negatif ayrışmaya başladı. En büyük tepkiyi yüzde 6.2 haftalık kayıp ile İstanbul Borsası verdi. TL ise haftayı yüzde 3 değer kaybıyla tamamladı.

        Türkiye piyasaları ve ekonomisi olarak en zor haftalardan birini geride bıraktık. Çok kritik bir haftaya daha adım atıyoruz.

        Geçen haftayı bu kadar önemli kılan gelişme ise 2014’te 31 milyar dolara ulaşan dış ticaret hacmi, 61 milyar doları bulan toplam müteahhitlik hizmetleri, 10 milyar doları aşan doğrudan yatırımlar, yılda 3.4-4 milyar dolarlık turizm geliri dikkate alınınca Türkiye’nin en büyük ticari partneri olan Rusya’nın ekonomik ambargoya hazırlanmasıydı. Ekonominin dışa açılmaya başladığı 1980 sonrası dönemde böylesi sert ve büyük ticari kısıtlamayla ilk kez yaşıyoruz. Rusya’yı böylesine sert önlemler almaya iten ise 2. Dünya Savaşı sonrası bir NATO üyesi ülke tarafından savaş uçağının ilk kez düşürülmesiydi. Bir uçak için Rusya askeri savaş ilan etmedi ama ekonomik savaşı açtı.

        İLK HAFTADA BİLANÇO AĞIR

        Rusya’nın uçağını 24 Kasım Salı günü düşürdük. Türkiye piyasaları o tarihe kadar diğer gelişmekte olan piyasalardan pozitif ayrışma eğilimindeyken, negatif ayrışmaya başladı.

        Gerginlikten ve yaptırımlardan Rusya ile doğrudan ticaret, yatırım, müteahhitlik ve turistik ilişki içindeki şirketler doğrudan etkilenecek. Bu nedenle Rusya krizine en çok tepkiyi borsa verdi.

        -Yüzde 6.2’lik haftalık kayıp ile İstanbul Borsası en çok değer kaybeden borsalar arasında yer aldı ve 7 Haziran sonrası düzeyine indi.

        -İkinci en çok etkilenen ise Türk Lirası’ydı. Dolar ve Euro’dan oluşan döviz sepetine karşı TL geçen haftayı yüzde 3 değer kaybıyla tamamladı ve en çok düşen para birimlerinden biri oldu.

        -Faiz piyasasının verdiği tepki de 30 baz puan yükseliş yönünde oldu.

        Bu haftayı da birden çok veri, gelişme ve karar son derece kritik hale getiriyor.

        RUSYA'NIN EKONOMİDE DOĞURACAĞI BOŞLUĞU YİNE RUSYA DOLDURUR

        Paris’te toplanacak İklim Zirvesi’nde Rusya ile üst düzeyde temas sağlanması bu ülke ile yaşanan krizinin seyrini değiştirebilir. Tırmanan kriz ve gerginlik yerini yumuşamaya bırakabilir. Üst düzeyde temas sağlanıp sağlanamayacağı, Türkiye’nin son yıllarda karşılaştığı en önemli ekonomik sorunun kısa sürede çözülüp çözülemeyeceğini belli edecek.

        Temas sağlanamazsa zamana yayılacak bir negatif etkiyi bekleyebiliriz. Rusya’nın ekonomide doğuracağı boşluğu başka bir ülkenin doldurması zor. Rusya kadar büyük bir ekonomik komşu yok. İlişkilerin bu düzeye çıkması da çeyrek asrı aldı. Rusya’nın boşluğunu yine Rusya doldurabilir. Zaman içinde elbette başka pazarlara girebiliriz. Ama aynı mahallede yaşayan ülkeler olarak zaten zaman içinde ilişkiler de normalleşir.

        EURO’YA GENİŞLEME BASKISI

        DOLARA ÇİFT YÖNLÜ DESTEK

        Önce FED Başkanı Yellen’in 2-3 Aralık’ta üst üste iki konuşması izlenecek. ABD tarım dışı istihdam verisi 3 Aralık Cuma günü açıklanacak. Veri ile ayın ortasında FED’in faiz artırımına giden yolda son engelin aşılıp aşılmadığı görülecek. Verinin normal veya iyi gelmesi ile faiz artırımının yolu açılmış olacak. Bunun ilk etkisini doların değerlenmesi ile görebiliriz. Dolar endeksi kritik ve psikolojik eşik olarak 100 değerini tamamiyle sindirebilir. Hareketler daha çok 100’ün üzerinde seyreder hale gelebilir.

        -Doları bir yandan FED’in faiz artırımı desteklerken, diğer yandan ECB’nin faiz indirimi ve Euro’nun değer kaybı yukarı yönlü itecek. Böylesine çift taraflı veya destekli bir dolar yükselişi mümkün olabilir.

        EMTİAYA VE ALTINA DOLAR BASKISI

        Doların değerlenmesi emtia fiyatları, altın, petrol için iyi haber değil. Hem dolarla değerlendiği hem de doların ve faizin artışının ekonomik büyümeyi etkileyeceği için. Bunun etkisi zaten emtia fiyatlarında başladı. Bu nedenle emtia fiyatları ortalama bazda son 12 yılın en düşük düzeyine indi ve küresel krizin de altına geriledi. Bu etki en azından FED’in ilk faiz adımına kadar sürebilir.

        Denilebilir ki, geçen haftadan başlayan ve bu haftaya da sarkan gelişmelerin gerçekleşmesi, bu hafta alınacak kararların etkisi, yeni hükümetin programı ve önümüzdeki dönemde reform yapabilme gücünü de dikkate alarak, ekonominin yol haritası daha bir kestirilebilir olacak.

        SONUÇ: “Hayatımız yaptığımız tercihlerin toplamıdır.” Dr. W. Dwyer

        Diğer Yazılar