Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Mayıs ayını da Merkez Bankası’nın yarım puanlık faiz indirimiyle geçiren finansal piyasaların odağında artık haziran ayındaki gelişmeler bulunuyor. Bunlar arasında Merkez Bankası’nın 21 Haziran’daki Para Politikası Kurulu’nda faiz düşüşünü sürdürüp sürdürmeyeceği de var.

        - Son üç ayda koridorun üst bandında yüzde 1.25 faiz indirimine giden Merkez Bankası’nı bu sırada enflasyondaki düşüş ve küresel sermaye akımları da destekledi.

        - Buradan hareketle diyebiliriz ki, haziran ayında Merkez Bankası’nın faiz düşüşünü sürdürebilmesi için, bu iki konuda en azından tersine bir gelişme meydana gelmemesi gerekir. Yani hangi nedene bağlı olursa olsun sermaye çıkışı başlarsa kuru tetikler. Kur yukarı gidince enflasyon yükseleceğinden faiz düşürme işi yatar. Düşüş için en azından kurda durulmanın beklenmesi tercih edilebilir.

        - Son üç aydır faizleri aşağı indirmede etkili olan enflasyon düşüşünün bundan sonra katkısı giderek azalabilir. Bunun en büyük nedeni artık enflasyonda pozitif baz etkisinin geçiyor olması. Geçen yılın mayıs ayında enflasyon zaten eksiydi. Bu nedenle yıllık bazda tüketici fiyatları düşüşüne ara verebilir.

        - Ama tam da bu aşamada Merkez Bankası’nın imdadına çekirdek enflasyon yetişebilir. Bu enflasyon şubat ayında yüzde 9.72 ile en yüksek düzeyine çıktıktan sonra gerilemeye başladı ve nisanda yüzde 9.41’e indi. Halen manşet enflasyona göre 2.84 puan daha yüksek. İlk kez çekirdek enflasyon manşetin bu kadar üstüne çıkıyor. Döviz kurlarında yatışma olduğu için, çekirdek enflasyon henüz yeni başladığı düşüşünü sürdürebilir. Çekirdekteki baz etkisi lehte olmaya devam edecek. Çünkü mevcut durumda çekirdek enflasyonu artıracak bir neden ortada yok. Kalıcı kur sıçraması ya da talep artışı mevcut değil.

        - Üstelik tarım üretimi bu yıl iyi gidiyor ve gıda fiyatlarını düşürücü etki yapmaya devam edebilir. Dün TÜİK’in açıkladığı 2016 tarımsal üretim tahminleri toplamda yüzde 2.7’lik artışa işaret ediyor. Yılda iki kez yapılan bu tahminlerin isabet oranı yüksek. Tahıl, meyve ve sebzelerin toplamında meydana gelecek artış yanında, Türkiye’ye gelen turist sayısında azalma oluyor. Doğal olarak daha az gıda tüketilecek.

        - Ayrıca Rusya’ya tarım ihracatı kanalları kapandı. Bu kapalılık hali de bu yıl başından itibaren geçerli oldu. Yani geçen yılki fiyatların içinde Rusya’ya ihracatın belli etkisi olmuş olabilir. Fiyat artırıcı yöndeki etki bu yıl azalacak.

        - Üretimde artışa tüketim ya da ihracat tarafında hafif bir daralma eklenirse gıda ürünlerindeki fiyat düşüşlerinin sürmesi beklenir. Aynı hızda düşüşler devam etmese bile, fiyatların hemen yükselişe geçmesi zor olsa gerek.

        - Dolayısıyla yeni faiz kararı tarihi olan 21 Haziran’da, FED faiz artışına gitmemiş veya bir sonraki toplantı tarihini net bir şekilde işaret etmemişse, Türkiye’den de sermaye çıkmıyorsa, TCMB düşüşe devam diyebilir.

        SONUÇ: “Büyük dağa kar yağmadıkça küçük dağa sıra gelmez.” Türk Atasözü

        Diğer Yazılar