Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu yıla 2.9167’den başlayan dolar birkaç tane önemli badire atlattıktan sonra ekim ayında hareketlendi ve dün 3.0886’ya kadar çıktı. Gerçi bu düzeyi de yüksek sayılmaz, 9 ay 10 gün için yüzde 5.9 arış demek ve aynı dönemdeki enflasyona paralel bir seyir. TL reel olarak değer kaybetmemişse sorun yok.

        Ancak ekimde doların artışı hızlı. Ayın 11 gününde yüzde 3.03 arttı. Yani yılbaşından bu yana dolar artışının yarısı son 11 günde oldu. Burada ekstra bir türbülans olduğu kesin. Daha önce de işlediğimiz gibi, bunun iç ve dış birden çok nedeni var. Türbülans olduğunu belirttiğimize göre oynaklığın hemen durmayacağını da bekliyoruz.

        - MOODY’S SATIŞLARI: Türkiye’nin kendine özgü nedenlerinin başında not düşüşü geliyor. Hemen ilk günden sarsıcı etkisi olmasa da, yatırım yapılabilir kredi notunu kaybetmenin fonlama maliyetlerini artırıcı etki olur. Bu etkiyi faizler üzerinde kısmen görmeye başladık. Ama daha çok da kur üzerinde görüyoruz. Çünkü faiz ve hisse senedi piyasasının likiditesi az. Burada satışını yapamayanların döviz aldığını biliyoruz. Notun yatırım yapılabilir seviyenin altına düşmesi ile de Morgan Stanley 3.5 milyar dolarlık Türkiye Fonu’nu bozdurmak zorunda olduğunu ama bunu ekim sonuna kadar yapacaklarını açıklamıştı. Böyle bir satış gereği hem hisse senedi hem faiz hem de döviz piyasasında belli bir baskı oluşturuyor.

        - PETROL FİYAT ARTIŞI: OPEC açıklamasına kadar 45 doların altında olan petrol dün itibarıyla 53 doların üzerine çıktı ve ekimde yüzde 8.3 arttı. İthalatçı ülke olarak Türkiye’nin bundan olumsuz etkilenmesi normal.Bunun yanında bütçe ve cari açıkların gelecek yıl büyütülmesi de bu etkiye eklendi.

        - MUSUL-SURİYE RİSKİ: Suriye ve Irak’taki askeri ve jeopolitik risklerin giderek artması, büyük operasyon tarihinin yaklaşması, buna ilişkin ABD ile tartışma ve anlaşmazlıkların kamuoyuna yansıması da, Türkiye piyasaları için ekstra bir satış kaynağı oluyor.

        - OHAL’İN UZATILMASI: Yurtdışında Türkiye’deki olağanüstü durumun sürdüğü ve normalleşmenin henüz olamadığı gibi yanlış bir algı var. Nitekim IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarına katılan Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın “Yatırımcıların soruları ekonomik konulardan daha ziyade olağanüstü hal uygulamaları ve yansımalarını anlamaya yönelik olmuştur” dedi.

        - DÜNYADA SATIŞ BASKISI: Yılın son çeyreğinde küresel piyasaların oynaklığı da arttı. Yılın büyük bölümünü kârlı geçiren piyasalar için, kâr realizasyonunun tam zamanı gibi.

        - Üstelik siyasi riskler artıyor. ABD seçimlerini, İtalya’da referandum, Almanya’da, Fransa’da ve Hollanda’da seçimler izleyecek.

        - 2017’de Brexit’le İngiltere’nin AB’den ayrılığı da başlatılacak.

        - Böyle bir dönem öncesinde kârlı pozisyonların realizasyonuna gidilmesi, ön sarsıntılarını yaşadığımız türbülansın en büyük nedeni.

        - Ayrıca başkanlık seçiminin geride kalmasıyla FED’in aralıkta faiz artıracağı beklentisi iyice kuvvetlendi.

        - Bütün bu nedenlerden dolayı dolar güçleniyor, diğer paralar zayıflıyor, gelişmiş ülke faizleri yükseliyor ve dünyada satış baskısı artıyor.

        SONUÇ: “Ateşi görürsen yangın olduğunu düşün.” Japon atasözü

        Diğer Yazılar