Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bireysel emeklilik fonlarının ortalama getirisi altı ayda yüzde 8.7’ye yükselerek aynı dönemdeki yüzde 5.9’luk enflasyon karşısında yatırımcısına gerçek bir getiri sağladı. BES fonlarının son bir yıllık getirileri de yüzde 12.11 ile yine aynı dönemdeki yüzde 10.90’lık tüketici enflasyonunun üzerinde

        Nihayet belli bir büyüklüğe ulaşan ve reel getiri de sağlayabilen bir bireysel emeklilik sistemine kavuştuk. Kısa adıyla BES olarak anılan sisteme toplam 6.8 milyon kişi katıldı. Bireysel emeklilik fonlarındaki toplam birikim altı ayda 60 milyar liradan 70.9 milyar liraya çıktı. Daha da önemlisi bireysel emeklilik fonlarının ortalama getirisi altı ayda yüzde 8.7’ye yükselerek aynı dönemdeki yüzde 5.9’luk enflasyon karşısında yatırımcısına gerçek bir getiri sağladı. BES fonlarının son bir yıllık getirileri de yüzde 12.11 ile yine aynı dönemdeki yüzde 10.90’lık tüketici enflasyonunun üzerinde bulunuyor.

        - BES fonlarının haziran ayı ortalama getirisi Emeklilik Gözetim Merkezi tarafından açıklandı. Yarı yıldaki yüzde 8.7’lik getiri, borsanın yüzde 28.5 ve altının yüzde 9.6’lık getirisinin ardından yatırım araçları içinde üçüncü en yüksek getiri oldu.

        - Bitişikte tablodan izlenebileceği gibi BES fonlarının performansını Euro izliyor. Konut fiyatlarına ilişkin elimizde 4 aylık veriler var. Konut fiyatlarının reel getirisini hesaplamak için 4 aylık yüzde 4.37’lik artışın yanına yüzde 3.84’lük kira gelirini de eklemek gerekiyor. Yine de gayrimenkulden ortalama yüzde 8’i aşan bir getiri çıkması zor. Bu yıl gayrimenkul fiyatlarında bir durgunluk var. Bu da son altı yıldır hızla artan fiyatların ardından gerçekleşiyor ve bu haliyle sağlıklı ve olması gereken bir düzeltme.

        - Yatırım araçlarına 5 ve 10 yıllık vadelerde baktığımızda tablo biraz farklılaşıyor. Bir kere son 5 yılın enflasyon toplamı yüzde 51. BES fonlarının ortalama getirisi ile Hazine faizlerinin bileşiklendirilmiş getirisi ancak enflasyonu karşılıyor. Hazine kâğıtlarının getirisini bireysel yatırımcılar için stopajını kestikten sonra hesaplıyoruz. Ancak BES’te aynı durum söz konusu değil. Çünkü yüzde 5’lik kesinti sistemden çıkışta ve toplam üzerinden yapılıyor. Uzun vadede bu önemli bir dezavantaj. Tasarrufları teşvik etmek isteyen ve bu nedenle bütçeden BES’e her yıl asgari ücret tutarı kadar katkıda bulunan devletin öncelikle bu konuyu halletmesi gerekir.

        - 5 yıl gibi uzun vadede hisse senetlerinin getirisi enflasyonun sadece 10 puan üzerinde. O da son yükselişle birlikte sağlanan bir gelişme. Mevduat faizi enflasyonun birkaç puan gerisinde. En yüksek getiri ise yüzde 90’ı aşan oranla dolar ve konutta gerçekleşti.

        - 10 yılda tablo biraz daha düzeliyor. Yüzde 122’lik enflasyonun altında kalan tek yatırım aracı ne ilginçtir ki, hisse senetleri. Riskinin yüksekliğinden dolayı uzun vadede en çok kazandırması gereken bir araç ama ne yazık ki son 10 yılda en geride kaldı.

        - Bireysel emeklilik sisteminin ortalama getirisi ise yüzde 154 ile enflasyonun üstünde ve yüzde 5’lik kesintiden sonra katılımcısına net bir getiri sunabilir. Son 10 yılın en çok kazandıranı ise yüzde 410 ile altın. İçinde hem kendi değer artışını hem de dolar kurundaki artışı barındırdığından dolayı yüksek getiriye ulaştı. Çünkü doların 10 yıllık artışı da yüzde 168 ile ikinci sırada zaten.

        - Sonuç itibarıyla küresel piyasaların pozitif etkisi yanında yurtiçi gelişmelerin de katkısıyla iyi bir yarıyılı geride bıraktık. Piyasalarda oynaklık az, hareket de pozitif yönlü olunca BES fonları iyi getiriler sağladı.

        BORSA İSKONTOLU FİYAT VE POZİTİF DÜNYA İLE GİDİYOR

        İstanbul Borsası geçen hafta TL bazında rekorlarına devam etti. İlk kez haftayı 105 bin puanın üzerinde kapattı. Bir haftalık artışı yüzde 5.08. Ancak İstanbul Borsası bu artışında yalnız değildi, diğer gelişmekte olan borsaların ortalama artışı da MSCI endeksiyle 4.44’e vardı. Yine aynı endeksle Türkiye’nin değer artışı yüzde 7.77. Bu da TL’nin dolara karşı değerlenmesinden kaynaklandı. Dolar TL karşısında yüzde 2.21 geriledi. Bu konuda da Türkiye yalnız değil, gelişmekte olan ülke kurları JP Morgan’ın endeksiyle dolara karşı yüzde 1.77 değerlendi.

        Türkiye dünya ile birlikte hareket ediyor ama pozitif eğilimde de negatif eğilim de önden gidiyor, daha çok mesafe alıyor. Diğer piyasalara göre daha az fren tutuyor ve daha oynak. Buna göre kazancı ve riski daha yüksek.

        Bunun temel nedeni de fiyatların geçmişi bağrında barındırmasından ve bu fiyatların dünyadan önemli ölçüde ayrışmasından kaynaklanıyor. TL bazında borsaya bakınca sanki zorlanacak gibi görünüyor. Ama dünya ile birliğini gösteren MSCI endeksine bakınca da, geçmişe göre borsanın hale alabileceği çok yol olduğunu düşündürüyor. MSCI endeksiyle geçmişte borsa üç kez 750-800 bandından geri dönmüş. Bugün 424’te ve hâlâ geçmiş rekor düzeylerin yüzde 40-45 aşağısında bulunuyor. Bu rekorlara kısa zamanda ulaşmak elbette zor. Türkiye birkaç yıl önceye göre çok değişti. Ama şimdiye kadar ki gerçekleşmelerle de yüzde 35 iskontoyla işlem gören Türkiye borsası ancak yüzde 30 iskonto düzeyine inebilmiş. Bu da, dünya tersine dönmedikçe İstanbul Borsası’nın da yoluna devam etmesini destekliyor.

        Diğer Yazılar